Akşener: Bir ülkede iç savaşın ekonomik yıkımıyla bizdeki damadın ekonomik yıkımı aynı

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, iktidarın Azerbaycan’a destek konusunda doğru bir duruş sergilediğini ve bu duruşu desteklediklerini söyledi.

Akşener, TL’nin 9 yıldır iç savaşla boğuşan Suriye’yle yarıştığına dikkat çekerek, “Damat bakanı tebrik edebiliriz. Bir ülkede iç savaşın ekonomik yıkımıyla, bizdeki damadın ekonomik yıkımı aynı.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu Fotoğraf: AA

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Akşener, bugün yaptıkları toplantının herhangi bir toplantı olmadığını, bu toplantının, milletin, uzun yıllar sonra, güneşin doğuşuna tanıklık edeceği, yeni bir dönemin işareti olduğunu vurguladı.

‘Millet bizi çağırıyor’

20 Eylül Pazar günü yaptıkları 2. Olağan Kurultayın görkemi ve etkilerinin, iktidar yürüyüşlerini bir kez daha ilan ettiğini söyleyen Akşener, “Hazır olun, millet bizi çağırıyor. Hayallerimizle, planlarımızla, projelerimizle, zengin, mutlu ve güçlü bir Türkiye’yi inşa etmek için, milletimizin çağrısına, milletimizin emrine, baş-göz üstüne diyoruz.” dedi.

‘İktidarın Azerbaycan duruşunu destekliyoruz’

Akşener, yüreklerinin Azerbaycan’da attığını belirterek, İYİ Partili bir grup milletvekilinin desteklerini ifade etmek üzere Azerbaycan’a gitmek için Azerbaycan Büyükelçiliğinden talepte bulunduklarını aktardı. İktidarın, Azerbaycan’a destek konusunda doğru bir duruş sergilediğini ve bu duruşu desteklediklerini söyleyen Akşener, şunları ifade etti:

“Desteğimizle birlikte, aynı zamanda iktidarı uyarmak istiyorum: Bu konuda, tek bir devletle değil, taraf olabilecek tüm devletler ve kuruluşlarla diplomasi yürütülmeli. Aklı devreye sokmak ve sonuç alacak adımlar atabilmek çok önemli. Azerbaycan’ın haklılığı en büyük gücümüz. Bu gerçeği, doğru zaman ve zeminlerde ortaya koyabildiğimiz takdirde sonuç alabiliriz. Ermenistan’ın işgalci olduğu gerçeği, Azerbaycan topraklarının 5’te birinin işgal altında olduğu gerçeği, elimizdeki en önemli kozdur. Bu kozu akıllıca kullanmalı, Ortadoğu politikalarındaki beceriksizliği tekrar etmemeliyiz.”

‘Anayasa bir toplumsal sözleşmedir’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Anayasa Mahkemesinin yapısı değiştirilmeli” sözlerini hatırlatan Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Meclis açılışında, Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir değişiklik önerisi gelirse, “evet” diyebileceğini ima ettiğini söyledi. Anayasa Mahkemesinin demokrasi ile yönetilen bir devletin en önemli güvencelerinden biri olduğunun altını çizen Akşener, hukuk sisteminde, kuvvetler ayrılığı ilkesinin olmazsa olmaz unsuru ve hukuki gücü olduğunu dile getirdi. 

Anayasa Mahkemesinin hukuka ve adalete aykırı çıkarılan kanunların, yanlış verilen mahkeme kararlarının, vatandaşın yenilen, gasp edilen hakkının, dönüp dolaşıp geldiği ve çarptığı duvar olduğunu belirten Akşener, güçlü bir Anayasa Mahkemesi’nin, ülkenin ve milletin teminatı olduğunu vurguladı. 

‘Anayasa Mahkemesini tehditkar dille tartışmaya açılması yeni bir darbedir’

Anayasa Mahkemesinin, kendisinin de onaylamadığı birçok karara imza attığını aktaran Akşener, ancak bu kararlara uyduklarını ifade etti. Anayasanın bir toplumsal sözleşme olduğuna dikkati çeken Akşener, “Anayasa Mahkemesi de, o sözleşmeyi korumakla mükellef, anayasal bir kurumdur. Dolayısıyla, mevcut anayasa kapsamında verdiği kararlar üzerinden, böyle bir kurumun iktidar tarafından tehditkar bir dille tartışmaya açılması, hukuk sistemimize vurulacak çok büyük ve yeni bir darbedir.” değerlendirmesinde bulundu. 

‘Beyefendiyi doların 8 liraya dayanması rahatsız etmiyor’’

Türkiye’nin tez zamanda kuvvetler ayrılığına dayanan yeni bir sisteme ihtiyacı olduğunu belirten Akşener, şunları kaydetti:

“Biz bunu söylüyoruz. Küçük ortaksa, üyelerinin büyük çoğunluğunu iktidarın atıyor olmasıyla yetinmeyip, burayı nasıl ‘Partili Anayasa Mahkemesine’ dönüştürürüz, bunun peşinde. Neymiş, Anayasa Mahkemesi başkanlık sistemine göre yeniden düzenlenmeliymiş. Beyefendiyi, doların 8 liraya dayanması rahatsız etmiyor. İflas eden şirketler rahatsız etmiyor. İşsizliğin artması, gençlerin umudunu kaybetmesi rahatsız etmiyor. Ama bir tek Anayasa Mahkemesi rahatsız ediyor. Neden? Çünkü verdiği yüzlerce karar arasından birkaç tanesi, iktidarın ve küçük ortağın dediğine tersmiş, işte ondan. İnsana sorarlar, Türkiye’nin ekonomisini uçuşa geçirdiniz de Anayasa Mahkemesi mi engelledi? Türkiye’de işsizlik sorununu çözdünüz de Anayasa Mahkemesi mi engelledi? Vatandaş sizden işsizliğe, hayat pahalılığına çözüm bulmanızı bekliyor. Bu kadar yetkiyle bile Türkiye’nin sorunlarını çözemiyorsanız, suçluyu başka yerde aramayın.”

‘Hukuka uymak bu kadar mı rahatsız ediyor?’

“Kendi yazdığınız anayasaya bile uymak, bu kadar zor mu geliyor? Hukuka uymak, sizi bu kadar mı rahatsız ediyor?” diye soran Akşener, “Beyler, Türk devleti sizin oyuncağınız değildir. Türk milliyetçileri de saray bahçesine dikilecek lale değildir. Siyasi menfaat hesabıyla, ya da sırf canınız öyle istiyor diye, Türk devletinin temelleriyle daha fazla oynatmayın. Yönettiğiniz yer, oyun bahçesi değil, devlet yönetiyorsunuz, devlet.”

‘Damat bakan doları önemsemiyor ama tüm rakamları da dolar olarak açıklıyor’

Akşener, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek konuşmasına devam etti.  Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı yeni ekonomi programını eleştiren Akşener, “Damat bakan, bu defa kayınpederinin 2023 hedeflerini bile boşa çıkarmayı başarmış.” dedi.

İktidar 2023 yılı için 2 trilyon dolar milli gelir dediğini hatırlatan Akşener, “Damat bakan bunun yarısını bile değil, sadece 875 milyar dolar milli gelir diyor. Sözüm ona doları önemsemiyor ama tüm rakamları da dolar olarak açıklıyor. İktidar, 2023’te Türkiye’yi ilk 10 ekonomiden biri yapmayı vadetmişti. Damatsa, ilk 20 ekonomi arasında kalabilmeyi hedefliyor. İktidar, 500 milyar dolar ihracat sözü vermişti. Yeni ekonomi programı, 214 milyar doları hedefliyor.” şeklinde konuştu.

‘Bir ülkede iç savaşın ekonomik yıkımıyla bizdeki damadın ekonomik yıkımı aynı’

Akşener, OECD ülkelerinin büyük çoğunluğunun parasının dolar karşısında değer kazandığını, 37 OECD ülkesi arasında değeri en çok düşen paranın Türk Lirası olduğuna dikkat çekti. Türk Lirası’nı gelişmiş ülkelerin para birimleriyle değil, gelişmekte olan ülkelerin para birimleriyle karşılaştırdığını ifade eden Akşener, şöyle konuştu:

“Türk Lirası dünya liginde kiminle yarışıyor biliyor musunuz? İflas eden Arjantin’le yarışıyor. 9 yıldır iç savaşla boğuşan Suriye’yle yarışıyor. Damat bakanı tebrik edebiliriz. Bir ülkede iç savaşın ekonomik yıkımıyla, bizdeki damadın ekonomik yıkımı aynı. Kendine gel Sayın Erdoğan. Bu işi layıkıyla yapacak yüzlerce aday dururken, hazineyi damadına emanet edersen olacağı bu. Türk ekonomisi, damadının mıncıklayacağı oyun hamuru değil. Türkiye Cumhuriyeti de sizin deneme tahtanız değil. Türk Lirası, 83 milyonun alın teridir. Türk Lirası değerliyse Türk milletinin emeği değer bulur. Türk Lirası değerliyse Türk milletinin alım gücü artar. Ne söz verdiniz, nereye geldik?”

‘İzlenen yanlış politikalar nedeniyle dolar artıyor’

İzlenen yanlış politikalar nedeniyle doların sürekli arttığını söyleyen Akşener, “Damat bakan, 2020’de doları 6,91 lira, 2021’de ise 7,68 lira öngörmüş. Evet yanlış duymadınız. Bir sene sonra dolar ortalama 7,68 lira olacakmış. Güler misin, ağlar mısın? Arkadaşlar dolar daha dün 7,76 liraydı. Bu aymazlık yetmezmiş gibi bir de gazeteciler döviz kurunu sorduğunda, dönüp ‘ben işin orasına bakmıyorum’ diyor. Bunu bu ülkenin Hazine ve Maliye Bakanı söylüyor.” dedi.

‘Yeni ekonomi programı bütçe açığını son 10 yıldan daha yüksek olacağını gösterdi’

Akşener, dövizin artmasıyla süt ürünlerinden teknolojik ürünlere, araçların yakıt giderlerinden yol ve köprü geçiş ücretlerine kadar her alanda fiyat artışının görüldüğünü dile getirdi. Yeni ekonomi programının, 2020-2023 dönemindeki bütçe açığının, son 10 yıldan daha yüksek olacağını gösterdiğini vurgulayan Akşener, şöyle konuştu:

“İktidara geldiklerinde yüzde 18 olan özel sektör dış borcunun milli gelire oranı tam iki katına çıkmış. Türkiye’nin dış borcunun milli gelire oranı, 2001 krizi seviyesinin bile üstünde. Ama belli ki damat bakan, memleketi döviz cinsinden ne kadar borçlandırdığına da bakmıyor. Allah aşkına söyler misin damat bey, sen nereye bakıyorsun? Hamdolsun, enflasyonda da 15 sene öncesinin gerisine gidiyoruz. Damat bakan, enflasyonun bu sene sonunda yüzde 10,8 olacağını söyledi. Yahu senin güya tarafsız Merkez Bankan bile bunu daha yüksek beklediğini senden 10 gün önce söyledi. Nitekim dün, türlü oyunlara rağmen enflasyon yüzde 11,75 çıktı. Ama belli ki damat bakan, kendi Merkez Bankası’nın enflasyon açıklamalarına da bakmıyor. Allah aşkına söyler misin damat bey, sen nereye bakıyorsun?”

‘Derhal ekonomiden sorumlu bir cumhurbaşkanı yardımcısı atayın’

Ekonomik sorunların çözümü için zikzak yapmaktan vazgeçilmesi gerektiğini belirten Akşener, acele kararların alınmasından ve piyasaların güvenini sarsacak açıklamalardan kaçınılmasını istedi.

Yapılacak ilk işin ekonomi yönetimindeki koordinasyonsuzluğun kaldırılması olduğunu ifade eden Akşener, “Hazine ve Maliye Bakanı, yasal olmayan bir şekilde, ekonomiden sorumlu bakan gibi davranıyor. Ama ne bunu yapacak bir hukuki altyapı var ne de kendisinin bu işi görecek kurumsal altyapısı var. Derhal ekonomiden sorumlu bir cumhurbaşkanı yardımcısı atayın. “ dedi.

‘Devlette tasarruf yılı ilan edin’  

Akşener, önümüzdeki aylarda koronavirüs salgınının artma riskine karşı gelir kaybına uğrayan küçük esnaf, sanatkar ve işini kaybeden çalışanlara borçla değil doğrudan nakit yardımı yapılması gerektiğini dile getirdi. Öncelikli olmayan harcama programlarının iptal edilmesi gerektiğini belirten Akşener, şu önerilerde bulundu:

“Devletin bütçesini, salgından olumsuz etkilenen vatandaşlarımızı destekleyecek şekilde yeniden düzenleyin. 2021 yılını, ‘israfla mücadele yılı’ ilan edin diyeceğim ama o size zor gelir. En azından ‘devlette tasarruf yılı’ ilan edin. Kamu hizmet bina yapımlarını durdurun. Kırtasiye, mobilya, taşıt kiralama, temsil ağırlama giderlerini kısın.”

‘Varlık Fonu kapatılsın’

Ekonomik sorunların çözümü için ekonomide güveni tesis edecek adımların atılması, yapısal reformların yapılması ve Varlık Fonu’nun kapatılması gerektiğini de belirten Akşener,  iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için gerekli adımların da atılması gerektiğini söyledi.

Akşener, iktidarın milletin alın terini ve gençlerin geleceğini çaldığını, ekonomide yaşattığı felaketleri adeta bir zafer olarak sunduğunu, bütün bunları da partili cumhurbaşkanlığı sistemi sayesinde yaptığını söyledi.

Akşener, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Hayvan haklarıyla ilgili yasal düzenleme tartışmalarına ilişkin bir soruya Akşener, bu konuyla yakından ilgilendiğini, iktidar partisi ve ortaklarının bir kanun teklifi getirmeleri durumunda yanlışları düzeltmek kaydıyla destek vereceklerini bildirdi.