Akşener: ‘Darbe olur mu, olmaz mı?’ tartışması, bebek mamasını askıdan indirmiyor

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, milletin geçim derdinde kıvranırken iktidarın 4 gündür hala “darbe mi değil mi?”, “darbeci mi, değil mi?” yi konuşturduğunu belirterek, “Buna sebep olanları da, bunu fırsat bilenleri de kınıyorum.” dedi.

Akşener, “Darbe olur mu, olmaz mı?’ tartışmasının bebek mamasını askıdan indirmediğini belirterek, kimsenin iktidarın değirmenine su taşımasına, bitik siyasetine can suyu vermesine müsaade etmeyeceklerini söyledi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasına emekli amirallerin yayımladığı bildiriye değinerek başladı. Son dönemde “Gece vakti ortalığı karıştırma modası”nın başladığını belirten Akşener, şunları ifade etti:

“İstifa eden bakan mı dersiniz, görevden alınan bürokrat, fesih edilen uluslararası anlaşmalar mı dersiniz, durdurabilene aşk olsun. Gece uykusu kaçan, ‘acaba ne yapsam da ortalığı nasıl karıştırsam’ diye iş başına geçiyor. Bedelini ödemek de, her defasında maalesef milletimize düşüyor. Nitekim, bu modanın son örneği olarak, Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gecenin bir yarısı, 104 emekli amiral, bir bildiri paylaştılar.”

‘Bildiri sonucunda iktidar milletin dertlerini konuşmaktan kurtuldu’

Emekli Amirallerinin bildirisinin sonucunda iktidarın darbe edebiyatıyla, 4 gün daha milletin dertlerini konuşmaktan kurtulduğunu belirten Akşener, “Salı günleri, partisinin Meclis grubunda, konuşacak konu bulmakta zorlanan küçük ortağa, öfke krizlerine girerek işleyeceği, yeni bir malzeme çıktı. Yine esnafın derdi konuşulmadı. Yine çiftçinin çilesi konuşulmadı. Yine işsizlerin dramı konuşulmadı. Yine aşı sırası bekleyen insanlarımız, tavan yapan vaka sayıları konuşulmadı. Yine milletimiz kaybetti, yine Türkiye kaybetti.” dedi.

‘60 yılda 9 defa darbe gördük’

Son 60 yılda 9 defa darbe, post modern darbe, muhtıra ve e-muhtıra görmüş bir millet olarak elbette bazı hassasiyetleri olduğunu ifade eden Akşener, “Bu yüzden, Türkiye’ye dair endişeleri olanların, bu endişeleri, usulünce, zamanını ve zeminini doğru ayarlayarak dile getirmeleri, çok önemlidir. Hele de, ülkesine yıllarca hizmet etmiş, çok kritik makam ve mevkilerde bulunmuş olanların, bu konuda, çok daha sorumlu davranmaları gerekir. Bu kadar basit.” şeklinde konuştu.

‘Zalim bir zihniyet’

Türkiye’yi maalesef, her itiraz edeni, hainlikle, teröristlikle, darbecilikle suçlayıp, buradan siyaset devşirmeye çalışmayı, alışkanlık haline getirmiş bir zihniyet yönettiğini ifade eden Akşener, “Bu çarpık zihniyet; işler istediği gibi gitmeyince, Anayasa Mahkemesi’ni kapatmaya yeltenecek kadar şımarık, koltuğu tehlikeye girince, Cumhuriyet’in kurucu değerlerini tartışmaya açacak kadar şuursuz, iktidarını korumak için, milletini birbirine düşürmeye kalkışacak kadar da, zalim bir zihniyet.” ifadelerini kullandı.

‘Kimsenin iktidarın değirmenine su taşımasına müsaade etmeyeceğiz’

Dolayısıyla, Türkiye’yi düşünen herkesin bu durumun bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmesi gerektiğini belirten Akşener, “Türkiye’nin bunca sorunu varken, iktidar kendi ikbalinin hesabına düşüp, milletimize sırtını dönmüşken, milletimiz, siyasetçilerden sorunlarına çözüm üretmesini açıkça talep ediyorken, kimsenin çıkıp da, iktidarın değirmenine su taşımasına, Milletinden tamamen kopmuş, bitik siyasetine, can suyu vermesine müsaade edemeyiz. Etmeyeceğiz. Kimse kusura bakmasın.” dedi.

‘Ülkeye  dair endişeleri olanlar elbette görüşlerini açıklayabilir’

Ülkeye dair endişeleri, kaygıları olanların bireysel olarak her platformda veya bir sivil toplum kuruluşunun şemsiyesi altında görüş ve önerilerini elbette açıklayabileceğine vurgu yapan Akşener, “Ancak, bunu, gizemli gece yarısı bildirileriyle yapamazlar. Yapanlar da karşılarında önce bizi bulur.” şeklinde konuştu.

Vesayetin, üniformalısına da cübbelisine de lacivert takımlısına da her zaman karşı durduklarını belirten Akşener, durmaya da devam edeceklerini söyledi.

‘Hakkari’de ticaret durmuş’

Geçtiğimiz hafta sonu da Hakkari’de olduklarını hatırlatan Akşener, şunları aktardı:

“Hakkari’de, kapanan sınır kapıları yüzünden ticaret durmuş. İş bulamadığı için, oğullarımızın, kızlarımızın gençliği heba olmuş. AK Parti’ye oy verenin de durumu aynı, muhalefet partilerine oy verenin de durumu aynı. Bir eczacı kardeşime sordum, ‘Askıda mama kampanyası burada da var mı?’ dedim, ‘Var’ dedi, veresiye defterini uzattı. Liste uzadıkça uzuyor. Bir ayakkabıcı kardeşim; ‘İşimiz hiç yok. Şu saate kadar siftah yapmadım. 20 yılda kazandığımızı, 2 yılda erittik, Artık dayanacak gücümüz kalmadı’ dedi.”  

‘Darbe olur mu olmaz mı? Tartışması bebek mamasını askıdan indirmiyor’

Bu insanların sesini duyan, derdine çare sunan kimse olmadığını belirten Akşener, “Bu durumun artık şakası yok. Bakın, yokluk içinde yitip giden hayatlardan bahsediyorum. Herkesin, bir şeyi artık çok iyi anlaması lazım: ‘Darbe olur mu, olmaz mı?’ tartışması, bebek mamasını askıdan indirmiyor. ‘Amirallerin rütbeleri sökülsün mü, sökülmesin mi?’ polemiği, çaresiz gençlerimize iş bulmuyor. Yanlışlara itiraz eden herkesi, hain ilan eden bu çarpık zihniyet, tencereleri kaynatmıyor.” şeklinde konuştu.

‘Buna sebep olanları da fırsat bilenleri de kınıyorum’

Milletin geçim derdinde kıvranırken iktidarın 4 gündür hala “darbe mi değil mi?”, “darbeci mi, değil mi?” yi konuşturduğuna işaret eden Akşener, “Buna sebep olanları da, bunu fırsat bilenleri de kınıyorum. Aziz milletimizin çaresizliğini perdeleyen her sözü, her tavrı reddediyorum.” dedi.

Akşener,  kim ne yazarsa yazsın, kim neyi konuşursa konuşsun kendilerinin Hakkarili babaların feryadını konuşacaklarını belirterek, şöyle devam etti:

“İnternet imkanı olmadığı için, derslere katılamayan evlatlarımızın çaresizliğini konuşacağız. İnsanların iş yerlerini kapatmak zorunda bırakılırken, utanmadan yapılan şarkılı türkülü lebalep kongreleri konuşacağız. 50 bine vurmuş günlük vaka sayılarını, ülkemizi dünyada birinci yapan beceriksiz yönetim anlayışını konuşacağız. Yılan hikayesine döndürülen aşı tedariğini, aşı sırası bekleyen insanlarımızı konuşacağız. Onlar neyi istiyorlarsa onu konuşsunlar, biz inatla bunları konuşacağız.”

‘Deniz Kuvvetlerinin de kapatılmasını isterse şaşırmayın’

Akşener, konuşmasına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik eleştirilerine tepki göstererek devam etti. Akşener, Emekli Amirallerin bildirisiyle ilgili duruşlarına AK Parti değil, “küçük ortağı daha çok bozulmuş” diyerek, şunları kaydetti:

“Sayın Erdoğan teşekkür etti diye olsa gerek, küçük ortak, dünkü grup konuşmasında köpürdükçe köpürmüş…Anayasa Mahkemesi’nden sonra, hızını alamayıp, yakında Deniz Kuvvetleri’nin de kapatılmasını isterse şaşırmayın. Allah Sayın Erdoğan’a sabır versin.”

Erdoğan’a Bahçeli için uyarıda bulunan Akşener, “Sakın ola, çok ciddi bir öfke kontrol problemi olan, küçük ortağının dolduruşuna gelip, bildiriyi yazanlara, abuk sabuk cezalar verdirmeye kalkma. Sorumsuzluktan darbecilik devşirmeye çalışıp da, ülkeye daha fazla zarar verme. Sağduyuyla yürüttüğün süreci, böyle şaibeli bir yola sokup da, memleketi daha fazla huzursuz etme.” ifadelerini kullandı.

‘Uygur Soykırımını durdurun”

Çin Büyükelçiliği’nin Twitter’dan kendisini ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı tehdit ettiğini belirten Akşener, “Çin Merkez Komitesi Türkiye Komiseri, fahri Çinli, Cinping Perinçek’in gayretleri yetmemiş olacak, bizzat Çin Devleti’nin kendisi, devreye girmiş. Neden? Çünkü bir süredir, iktidar ve küçük ortağını, Perinçek ve Çin’in esaretinden kurtararak, Uygur kardeşlerimiz için adım atmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü, Türkistan’da yaşanan insanlık dramına susmadık, susmayacağız.” dedi.

Kendilerinin herhangi bir ülkenin egemenliğiyle ilgili bir sorunları olmadığını belirten Akşener, “Ama bizim, Çin’in, egemenlik adı altında, Uygur kardeşlerimize yaptığı zulümle ilgili, çok büyük bir sorunumuz var.” dedi. Akşener, “Uygur soykırımını durdurun” dediklerini söyledi.

‘Mevsimlik tarım işçileri bu ülkenin en yoksun gruplarından’

Akşener, konuşmasına iktidarın tarım politikalarını eleştirerek devam etti. Mevsimlik tarım işçilerinin durumuna dikkat çeken Akşener, şunları kaydetti:

“Yevmiyeci, konargöçer, yıl boyunca, oradan oraya çalışmaya giden emekçi kardeşlerimiz…En fazla 180-200 lira yevmiye almak için, aylarca evinden barkından uzakta kalan, garip emekçilerimiz.  Onlar; sigortasız, kayıtsız, güvencesiz, işverenin ve başlarındaki çavuşların, dayıbaşıların insafına terk edilen vatandaşlarımız. Onlar;  bu ülkenin en mağdur, en yoksun gruplarından biri. Soframızdaki yemeğimizde, alın teri olan bu emekçilerimizin, tam sayısını bile bilmiyoruz. 1 buçuk milyon kişi olduklarını, ancak tahmin ediyoruz.” 

Kalkınma Atölyesi Kooperatifi’nin verilerine göre, her ailede ortalama 7 çocuk olduğunu, yaklaşık 200 bin aile olduğunu belirten Akşener, “Çocukların çoğu okul çağında, ama maalesef okula gitmiyor, gidemiyor. 14, 15 yaşındaki çocuklarımız tarlada çalışıyor.” dedi.

‘Yevmiye yetişkin için 80, çocuklar için 40 lira’

Bu ailelerin temel insan hakkı olan temiz içme suyuna erişimlerinin, barınma hakkı, banyo, tuvalet, hijyen imkanlarının insana yakışır durumda olmadığını belirten Akşener, şunları aktardı:

“Su; tankerlerden, plastik depolardan, bidonlardan sağlanıyor. Barınma; naylon, bez ve branda çadırlar ile sağlanıyor.  Neredeyse tamamı böyle. Çadırların yarısında elektrik yok. Gaz lambası veya fener ile aydınlatılıyor. Bazıları yılda 3-4 yere gidiyor. 1 buçuk, 2 ay sonra, tekrar başka bir yere gidiyorlar. Toplam çalıştıkları süre, yılda 200 günü geçmiyor. Peki, ne kazanıyorlar?  Yevmiye, yetişkin için 80 lira, çocuklar için 40’la 60 lira arasında. Ailenin günlük geliri, 200 lira civarında. Yani, yıllık gelirleri, aile başına 40 bin lira, kişi başına da, 4 bin 500, 5 bin lira ediyor. Dikkat edin, bu para aylık değil, yıllık. Yani, kişi başına günlük, 13-14 lira düşüyor.”

Akşener, bu hafta Milletin Kürsüsü’ne mevsimlik tarım işçisi Ali Kaplan’ı davet etti. Kaplan, mevsimlik işçilerin sorunlarını anlattı. Kaplan’ın ardından konuşmasına devam eden Akşener,  iktidara, “Bu ülkenin tarım emekçisinin, Afrika ülkelerinden bile daha az gelire sahip olmasını, nasıl oluyor da içinize sindirebiliyorsunuz?” diye sordu.

Çiftçilerin sorunları, faiz oranları, istihdam sorunları, TL’deki değer kaybına da değinen Akşener, konuşmasına sorunlara ilişkin partisinin çözüm politikalarını anlatarak devam etti: İktidarlarında “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” inşa edeceklerini yineleyen Akşener,  bu sistemde, demokrasinin, hukukun işleyeceğini söyledi.

Yeni1Mecra