Akşener’den Erdoğan’a: ‘O iş’ kadınlar bitti demeden bitmez!

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, kim ne derse desin İstanbul Sözleşmesi’nin hala geçerli olduğunu belirterek, “Yöntem de, açıklanan karar da, hem hukuken, hem de siyaseten geçersizdir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sözleşmeye ilişkin “O iş bitti” açıklamasına tepki gösteren Akşener, “Tacize, tecavüze, hakarete, dayağa boyun eğmemiş o kadınlar, senin tehditlerine hiç boyun eğmez. ‘O iş’ kadınlar bitti demeden bitmez!” şeklinde konuştu.

Pandemi tedbirleri kapsamında on binlerce işletmenin yeniden kapanacak olmasını eleştiren Akşener, “Lokantalarda, kafelerde 3-5 kişi bir araya gelince salgın yayılıyor da, binlerce kişiyi, toplayıp getirdiğiniz kongrelerinizde, virüs tatile mi çıkıyordu? Yazıklar olsun.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasına iktidara yüklenerek başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti iktidarının keyfi yönetim anlayışının memlekete olan maliyetinin her geçen gün arttığını belirten Akşener, “İnsan haklarında artıyor, kadın haklarında artıyor, demokrasi için artıyor, ekonomi için artıyor, çevre için artıyor. Sayın Erdoğan’ın attığı her düşüncesiz adım, milletimizin aleyhine çalışıyor.” dedi.

‘Yoksa damat geri mi dönüyor sorusu her mecrada dillendirilmeye başlandı’

Bu aralar, 7’den 70’e herkeste bir tedirginlik olduğunu ifade eden Akşener, “‘Eyvah, yoksa damat geri mi dönüyor?’ sorusu, her mecrada dillendirilmeye başlandı. İki buçuk yıl boyunca bu kürsüden, Damat Bakan’ın ekonomiyi yönetemeyeceğini anlattım. Başarısızlıklarla dolu 2 buçuk yılın sonunda, nihayet bu hatadan dönüldü. Öyle başarısız bir 2 buçuk yıl geçti ki, bugün biri, damat Bakan ile ekonomi kavramını, aynı cümle içinde kullansa dolar fırlıyor.” şeklinde konuştu.

‘Türk Lirası pula dönmüş’

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ekonomi yönetimi kariyerinde hazinenin 128 milyar dolarlık rezervinin eridiğine işaret eden Akşener, “Türk Lirası pula dönmüş, işsizlik artmış, faiz artmış, enflasyon artmışken; bu işi beceremediğini, defalarca kanıtlamış bir insanın, tekrar bu konularla anılmasını bile, son derece saçma ve sakıncalı buluyorum.” ifadelerini kullandı.

‘Enflasyonu tutabilene aşk olsun!’

Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” cümlesinin hala dillendirildiğini belirten Akşener, “Gelin birlikte hatırlayalım; Sayın Erdoğan bu müthiş doktrinini, ilk kez ortaya attığında, dolar 2 liraydı. Enflasyon, tek haneliydi. Faizler de, yüzde 6’ydı. Şimdi geldiğimiz durumda ise faiz yüzde 19. Dolar, neredeyse 8 buçuk lira. Enflasyonu tutabilene aşk olsun.” dedi.

‘Neden bizi bir gecede yüzde 15 fakirleştirdin?’

Kurumlar ve kurumsal değerlerle oynayarak devletin yönetilemeyeceğini belirten Akşener, “6 ayda bir Merkez Bankası Başkanı değiştirerek, ekonomi yönetilmez. Merkez Bankası Başkanı’nın bir gece kararnamesiyle görevden alındığı bir ülkede, istikrardan bahsedemezsin.” diye konuştu. Eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın, kamuoyuna faizleri artırdığı için görevden alındığının yansıtıldığını belirten Akşener, şöyle devam etti:

“Ama nedense, yeni gelen başkanın ilk beyanatı, yüksek faiz politikasını, sürdürmekten yana oldu.  Ben de şimdi doğal olarak, sormak istiyorum: Madem yeni başkan, faiz düşürmeyecekti, o zaman, Sayın Ağbal’ı neden görevden aldın? Bu gece yarısı operasyonu sonucunda, Türk Lirası dolar karşısında yüzde 15’e yakın değer kaybetti. Madem yeni başkan, aynı politikaları sürdürecekti o zaman neden bizi bir gecede yüzde 15 fakirleştirdin?”

‘Türkiye AK Parti içindeki çekişmelere kurban ediliyor’

Bu sorunun cevabının aslında basit olduğuna işaret eden Akşener, “Merkez Bankası Başkanı değişikliğinin gerekçesi, ekonomi değil. Milletin refahı, esnafın, çiftçinin sorunları hiç değil. Türkiye, Ak Parti içindeki çekişmelere, siyasi hesaplaşmalara kurban ediliyor. Bu güzel memleket, bu hoyrat ve şuursuz anlayışa kurban ediliyor. Gece yarısı yapılan gizemli atamalarla, koskoca Türkiye’nin itibarı ayaklar altına alınıyor. Bu kendini bilmezliğin, ekonomide yarattığı tahribatın hesabını, kim verecek?”

‘Liyakatsizliğin ekonomiye maliyeti 500 milyar lirayı buldu’

Sadece kur artışından dolayı kamunun borcunun 225 milyar lira özel sektörün borcunun da 250 milyar lira arttığına dikkat çeken Akşener, “Liyakatsizliğin, keyfiyetin ve cehaletin, Türk ekonomisine, son 10 gündeki maliyeti, 500 milyar lirayı buldu.” dedi.

Bu maliyeti saray zenginlerinin, üç beş yerden maaş alan “kardeşler, yeğenler, kayınçoların” ödemeyeceğini belirten Akşener, çiftçilerin, esnafların, sanayicilerin, emeklilerin, memurların, çalışanların, gençlerin, kadınların ödeyeceğini söyledi. Akşener, “Bu maliyeti hepimiz ödeyeceğiz bir tek onlar ödemeyecek.” dedi.

‘Kanun teklifine tüm partilerden destek bekliyoruz’

Merkez Bankası yönetiminin bağımsızlığı ve güvencesiyle ilgili olarak TBMM’ye kanun teklifi verdiklerini hatırlatan Akşener, teklife başta “sözde reformsever Ak Parti ve küçük ortağı” olmak üzere meclisteki tüm partilerin desteğini beklediklerini belirtti.

‘Benim meselem hata yapan gençlerle değil karanlık zihniyetledir’

AKP’li Kürşat Ayvatoğlu’nun arabasında uyuşturucu kullanırken gündeme gelmesine olayına değinen Akşener, Kürşat Ayvatoğlu’nun ismini kullanmadan şunları ifade etti:

“Hayatı, ahlakla arasına epey bir mesafe koymuş, büyüklerinden öğrenmiş bir genci elbette linç edecek değilim. Benim meselem, kendini, bu çarpık zihniyete teslim etmiş bu gencimiz değil. Gençler yanlış yapabilir. Gençler nefislerine yenik düşebilir. Benim meselem, o gencimiz de dahil, tüm gençlerimizi, bu zihniyetin yarattığı ahlak erozyonundan, koruyup kollamaktır. Benim meselem, hata yapan gençlerle değil, onları hak yolundan ayıran bu karanlık zihniyetledir.”

Kürşat Ayvatoğlu’na “O gencimiz” diye hitap eden Akşener, “O gencimiz şöyle diyor: ‘AK Parti’de görev alırsam, daha çok kazanmamın önü açılır diye düşündüm.’ Ne kadar acı değil mi? Gençlerimizi böyle düşünmek zorunda bırakanlara, yazıklar olsun!” dedi.

Ahmed Arif’in şiirini okudu

“O gençlerin, hayat zannettikleri, hak zannettikleri, bu maskeli baloyu, sorgulamak zorundayız. Bunların gençlerimize, doğru diye işaret ettikleri o yanlış düşünceler, kim bilir daha kaç gencimizi, büyük yanlışlara sürükledi? Bunları sorgulamak zorundayız.” diyen Akşener, şair Ahmed Arif’in “Diyarbekir Kalesinden Notlar Adiloş Bebenin Ninnisi” adlı şiirini okudu.

‘Lebalep kongrelerindeki keyfiniz Allah’ın sofrasından daha mı kıymetliydi?’

Akşener, konuşmasına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pandemiye karşı açıkladığı yeni önlemler arasında Ramazan ayında toplu iftarın yasaklanmasının da olduğunu belirten Akşener, “Sizin lebalep kongrelerindeki keyfiniz Allah’ın sofrasından daha mı kıymetliydi? Kongrelerinize yasak gerektirecek bir durum yoktu da mübarek sofralarda mı aklınız başınıza geldi?” diye sordu.

‘Kongrelerinizde virüs tatile mi çıkıyordu?’

Kısıtlamanın sadece iftarla sınırlı olmadığına işaret eden Akşener, “Restoranlar, lokantalar, on binlerce işletme, yeniden kapanacakmış. Yahu siz ne vicdansız, ne izansız insanlarsınız. Lokantalarda, kafelerde 3-5 kişi bir araya gelince salgın yayılıyor da, binlerce kişiyi, toplayıp getirdiğiniz kongrelerinizde, virüs tatile mi çıkıyordu? Yazıklar olsun.” ifadelerini kullandı.

‘Binlerce korona elçisi ülkemizin dört bir yanına dağıldı’

Bir yandan, pandemi kurallarına uymayan vatandaşlara, ardı ardına ceza kesildiğine dikkat çeken Akşener, şunları kaydetti:

“Diğer yanda, aynı kuralları, kongrelerinizde sırıtarak çiğneyip, bir de utanmadan, oluşan kalabalıkla övünmekten geri durmadınız. Salgının başından beri, kurallara uymakta hassasiyet gösteren, aziz milletimizin sağlığını, göz göre göre tehlikeye atmaktan çekinmediniz. Sonra ne oldu? Ankara’daki salona doldurulan, ya da dışarıda toplanan, binlerce korona elçisi, ülkemizin dört bir yanına dağıldı. Ve sonuç ortada. Bu aymazlığın cezasını kim kesecek? Bu suçun asıl failine cezayı kim kesecek?”

‘Taksit taksit aşı müjdesi veriyorsunuz’

Milletin “Aşı nerede, aşı?” diye sorduğunu belirten Akşener, “Siz gökyüzüne bakıp ıslık çalıyorsunuz. Çok sıkışınca da, taksit taksit aşı müjdesi veriyorsunuz. “Önümüzdeki ay” dediğiniz tüm müjdeler, o ay gelince, bir sonraki aya kalıyor. Bu beceriksizliğin hesabını kim verecek?” dedi.

İçişleri Bakanının, kongreler lebalep olduğundan beri ortada olmadığına işaret eden Akşener, “Sağlık Bakanı, utancından salona bile gelemedi. Hatta en son çıkıp, ‘Kongreleri konuşmanın kimseye bir faydası yok.’ dedi. Tercümesi, ‘Lütfen bu bahsi kapatalım, verecek cevabım yok, çok utanıyorum.’ oluyor. Yönetim zafiyetine bakar mısınız? Bakanları utanıyor, Sayın Erdoğan utanmıyor.” ifadelerini kullandı.

‘Herkes bilsin ki İstanbul Sözleşmesi hala geçerlidir’

Salgınla mücadelede, ekonomide, hukukta, insan haklarında, demokraside durumun aynı olduğunu belirten Akşener, “Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. Öyle olmasa, kendi kendilerine verdikleri yetkiyle, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilebilirler miydi? Milletin meclisi onaylamış, Sayın Erdoğan’ın aklına esmiş, kendi kendine verdiği yetkiyle, sözleşmeyi iptal ediyor. Kim ne derse desin, şunu herkes bilsin ki, o sözleşme hala geçerlidir. Yöntem de, açıklanan karar da, hem hukuken, hem de siyaseten geçersizdir.” şeklinde konuştu.

‘Tacize, tecavüze boyun eğmemiş kadınlar senin tehditlerine hiç boyun eğmez’

Akşener, Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi kararına ilişkin yaptığı açıklama üzerinden yüklenerek, şunları ifade etti:

“Kendisi bir de çıkmış, Cuma Namazı sonrasında, kadınlarımızı tehdit eder gibi diyor ki; ‘O iş bitti. Önünü ardını kurcalamayın.’ Aynen böyle diyor. Bak sen. Şu tarza, şu tavra bakar mısınız? Emrin olur ağam! Bu tehditler, kadınlara sökmez Sayın Erdoğan. Elinden geleni ardına koyma. Tacize, tecavüze, hakarete, dayağa boyun eğmemiş o kadınlar, senin tehditlerine hiç boyun eğmez.”

Erdoğan’a “O iş bitti” dediğinden beri 7 kadının öldürüldüğünü hatırlatan Akşener, “Söyle bakalım, o iş gerçekten bitmiş mi Sayın Erdoğan? Sen söyleyemezsin, ben söyleyeyim. ‘O iş, kadınlar bitti demeden bitmez. ‘O iş’ kadınlara musallat olan, bu ahlaksızlık bitmeden bitmez. ‘O iş’ kadınlar sokakta korkmadan yürümeden bitmez. ‘O iş’, kız çocuklarımıza göz koyan sapıklar bitmeden bitmez. ‘O iş’ o kokuşmuş zihniyetiniz bitene kadar bitmez.” dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un “Cumhurbaşkanı isterse Montrö’den de çekilir.” sözlerine tepki gösteren Akşener, “Meclis çiğnenmiş, milletin iradesi çiğnenmiş, sahip çıkacağına, ‘millet iradesi’ diyeceğine, ‘Hakimiyet milletindir!’ diyeceğine, çıkmış, bir de üzerinde tepiniyor.” diye konuştu.

‘Biz otizmin farkındayız’

Akşener, “2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü” nedeniyle bu hafta “Millet Kürsüsü”nü Nevin Aktulga’ya bıraktı.  Aktulga’nın konuşmasının ardından Akşener, “Biz otizmin farkındayız, çocuklarımız ve değerli aileleri bundan emin olsun.” dedi. Akşener, iktidarın Kanal İstanbul Projesinden vazgeçmemekte ısrarlı göründüğünü belirterek, “İlla bir kanal açacaksan, Urfalıların feryadını duy, git GAP’ta sulama kanalları aç, yağmurlama sistemleri kur, toprak ana bire beş versin, çiftçimiz de ülkemiz de zenginleşsin. Kırk yılda bir, memlekete bir hayrın dokunsun.” dedi.

İktidarın çevre politikalarını eleştirerek konuşmasını sürdüren Akşener, Türkiye’nin, iklim krizi ve doğa konusunda, bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirtti.

Yeni1Mecra