Akşener’den iktidara ‘Yeşil Mutabakat’ çağrısı

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, petrol ve doğalgaz müjdesi vermeden, çayları, dereleri kurutup, doğayı katletmeden de, büyümenin, kalkınmanın ve zenginleşmenin mümkün olduğunu söyledi.

Akşener, iktidarı iklim değişikliği, atık yönetimi, döngüsel ekonomi ve Yeşil Mutabakat gibi konularda, hızlı, kararlı ve doğru adımlar atmaya davet etti. 

Fotoğraf: Mehmet Ali Özcan/AA

İYİ Parti Genel  Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Yeni tip koronavirüse karşı (Kovid-19) geliştirilen yerli aşının 3’üncü faz testlerine başlandığı haberinden dolayı duyduğu memnuniyeti paylaşan Akşener, “Uzun zamandır görmek istediğimiz bir gelişmeydi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Umarım, üçüncü faz testleri başarıyla sonuçlanır.” dedi.

Yerli aşı ile ilgili dün akşam, iktidarın havuz medyasında ve sosyal medyada yoğun propaganda yapıldığını söyleyen Akşener, “Sayın Erdoğan’ı uyarmak istiyorum: Yerli aşı meselesinden, siyaset devşirmeye kalkıp da böyle önemli bir süreci baltalama. Bırak, bilim kurulu, sağlık bakanlığı ve bilim insanlarımız, süreci, olması gerektiği gibi yürütsün. Milletimiz, yerli aşımızı uzun zamandır bekliyor. Şayet, daha önce nice kritik konuda yaptığın gibi bu konuyu da algı operasyonlarına kurban edersen bu sefer altında kalırsın. Sonra söylemedi deme.” şeklinde konuştu.

‘O pulları vakit kaybetmeden imha edin’

Türkiye’nin, maalesef 19 yıldır, geçmişini bilmeyen, geleceği de göremeyen bir iktidar tarafından yönetildiğini söyleyen Akşener, “Bosnalı kardeşlerimize kin kusan, eski Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik için PTT’ye hatıra pulu bastırdılar.” dedi. Bosna’daki soykırımı reddeden birine hatıra pulu bastırmanın “soykırımı unutmak” olduğunu belirten Akşener, “İnancımıza ve değerlerimize göre, o pullarda kullanılan mürekkep değil, Müslüman kanıdır. Bu yanlıştan derhal dönün ve o pulları, vakit kaybetmeden imha edin. Ayıptır!” diye konuştu.

‘Müdürlerine 11, danışmanlarına 5 maaş veriyorlar’

Nice yetenekli gencin iş bulamazken iktidarın müdürlerine 11, danışmanlarına da 5 maaş verdiğini belirten Akşener, iktidara yüklenerek şöyle devam etti:

“Mesela; işçilerimiz, memurlarımız, emeklilerimiz, ay sonunu getiremezken, yollar, köprüler, havalimanları üzerinden, o 5 müteahhide, para aktarmaya utanmıyorlar. Mesela; esnafımız, çiftçilerimiz iflasın eşiğindeyken, memleketin akarsularına, HES projeleriyle çökmüş yandaşlarına, tıkır tıkır garanti ödemeye utanmıyorlar.

Mesela; milletimize pandemi şartlarında, 10 milyar liralık desteği, rica minnet verirken, beşli çetenin, vergi borçlarını tek kalemde silmeye utanmıyorlar. Mesela; Tank Palet’i peşkeş çektikleri yetmiyormuş gibi şimdi de bir diğer stratejik kurumumuzu, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nu özelleştirmeye hazırlanıyorlar. Ordumuzun mühimmatının, önemli bir bölümünü üreten bu stratejik kurumu da peşkeş maceralarına kurban etmeye utanmıyorlar. Sözüm ona muhafazakarlar ama, talan etmedik, kırmadık, dökmedik, satmadık bir şey bırakmadılar. Satarak tükettikleri gibi, girdikleri garip akçeli ilişkilerle, yiyerek de tüketmeye utanmıyorlar.”

‘Afganistan’ı kim o hale getirdiyse bırak o toplasın’

Amerika’nın Afganistan’an çekileceğini hatırlatan Akşener, iktidarın hiçbir güvenlik gerekçesi yokken Türkiye’den askerlerin Afganistan’a gönderilmek istenmesine tepki gösterdi. Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Sayın Erdoğan; Afganistan’ı kim bu hale getirdiyse, bırak o toplasın. Dostun Biden’a söylemen gerekenleri söyleyemedin, söylememen gerekeni de büyük bir iştahla söylüyorsun. Amerikalı askerin canını kurtarmak için kendi askerini feda etmeye, bu kadar hevesli olma. Böyle diplomasi olmaz.” dedi.

Millet Kürsüsü’nde servisçilik yapan İntepe konuştu

İki gün önce gittiği Afyon’da esnaf ve çiftçilere yaptığı ziyaretlerde vatandaşların kendisine anlattığı sorunları aktaran Akşener, bu hafta “Millet Kürsüsü”ne servisçilik yapan Ahmet Alper İntepe’yi davet etti. İntepe, servisçilerin sorunlarını anlattı.

‘Bu zihniyet enerji konusunda da sınıfta kaldı’

Hayatı ve Türkiye’yi, betondan ve 5 müteahhitten ibaret zanneden bu zihniyetin enerji konusunda da sınıfta kaldığını söyleyen Akşener, “Türkiye’nin, enerjide toplam kurulu gücü 97 bin megavat. Bunun yanı sıra, sadece rüzgar enerjisi potansiyelimiz 48 bin megavat. Yani, tüm kurulu gücümüzün yarısı kadar, rüzgar enerjisi potansiyelimiz var. Yıllık, 100 milyon ton petrole eşdeğer, güneş enerjisi potansiyelimiz var. Bu rakam ne demek? İran’ın yılda ürettiği toplam petrol kadar, güneş enerjisi potansiyelimiz var demek. 35 bin megavatlık da jeotermal enerji potansiyelimiz var.” diye konuştu.

‘Kömürle enerji üretimi artan tek ülke Türkiye’

Ancak 2020’de enerjinin yüzde 33’ünün kömürden sağlandığına vurgu yapan Akşener, “Bu kömürün de yüzde 60’ını ithal etmişiz. Yani enerjimizin en büyük kısmını, çevreye en zararlı enerji kaynağından elde etmişiz.” dedi.

Avrupa’nın bütün ülkelerinin kömüre veda ettiğine işaret eden Akşener, “Belçika, 5 yıl önce tüm kömür santrallerini kapattı. Avusturya ve İsveç, geçen yıl tüm kömür santrallerini kapattı. Fransa 1 yıl içinde, İngiltere 3 yıl içinde, İtalya da 4 yıl içinde, kömüre veda ediyor. Kömürle enerji üretimi artan tek ülkeyse maalesef Türkiye.” şeklinde konuştu.

‘Türkiye ilk nükleer enerji santralini açmakla meşgul’

Akşener, şu bilgileri paylaştı: “Mesela Almanya, enerjisinin yüzde 56’sını, yenilenebilir enerjiden karşılıyor. 2038 yılına kadar, Almanya’da karbondioksit salan tüm santraller kapatılacak. Türkiye, daha ilk nükleer enerji santralini açmakla meşgulken 2022 yılında tüm nükleer enerji santralleri kapatılacak. Onlar, ‘Bu teknoloji riskli ve eski.’ diyerek kapatıyor. Bizimkilerse, ‘Yeni ve muhteşem bir teknoloji.’ diye, kendilerince hava atıyor. İki anlayış arasındaki farkı görebiliyor musunuz?”

Bugün Türkiye’nin yaşadığı ekonomik, sosyal ve çevresel tüm sorunların temelinde Erdoğan ve ekibinin yanlışta ısrar eden “o çarpık zihniyeti” yattığını söyleyen Akşener,  “Oysa, dünyayı doğru okuduğunuzda, petrol ve doğalgaz zengini olmayan ülkelerin de doğru politikalarla sürdürülebilir bir büyüme yakaladıklarını ve cari fazla verdiklerini görebilirsiniz.” dedi.

‘Doğayı katletmeden de kalkınmak mümkün’

Petrol ve doğalgaz müjdesi vermeden, çayları, dereleri kurutup, doğayı katletmeden de, büyümenin, kalkınmanın ve zenginleşmenin mümkün olduğunu söyleyen Akşener, “İktidarı, iklim değişikliği, atık yönetimi, döngüsel ekonomi ve Yeşil Mutabakat gibi konularda, hızlı, kararlı ve doğru adımlar atmaya davet ediyorum.” şeklinde konuştu. 

‘Vatandaşların yüzde 93’ü iklim değişikliğinden etkileniyor’

Yapılan bir araştırmaya göre vatandaşların yüzde 93’ünün, iklim değişikliğinin kendilerini etkilediğini aktaran Akşener, “Yüzde 77’siyse, iklim kriziyle mücadele için, acilen kapsamlı tedbirler alınmasını istiyor. Hangi partiye oy verirse versin, tüm vatandaşlarımız, aynı duyarlılıkla, çevrenin katledilmesine karşı duruyor. Toplumumuzun yüzde 75’i, yani, her 4 kişiden 3’ü, iklim kriziyle mücadele etmemiz gerektiğini söylüyor.” dedi.

‘DEDAŞ öfkeyle anılıyor’

TOBB’un son Ekonomi Şûrası raporunda, Türkiye’nin her ilinde, sanayicinin, tüccarın, elektrik faturalarından dert yandığına işaret eden Akşener, şunları ifade etti:

“Sadece faturalardan mı? Hayır. Kesintiler de büyük sorun. Üreticilerimiz de, hane halkı da, hem israfın, hem de kesintilerin bedelini ödüyor. Mesela; bölge sakinlerinin, gıyabında DEAŞ diye öfkeyle andığı, Dicle Elektrik, 2018-2019, döneminde 954 milyon lira teşvik alıyor. Peki bu teşvik niye veriliyor? Bölgedeki kayıp kaçak miktarı azalsın elektrik dağıtım hizmeti, doğru dürüst yapılabilsin diye. Ama ilginçtir; teşvikten önce, kişi başına elektrik kesintisi, 1271 dakikayken, teşvik sonrasında, bir anda iki katına çıkarak, 2433 dakika oluyor.”

‘Vergileri faturaları vatandaşa yükleyin sonra milleti karanlıkta bırakın’

DEDAŞ’ın tek örnek olmadığını Osmangazi Elektrik örneğini veren Akşener, “2019 yılında, 1 milyar 265 milyon lira teşvik alıyor. Teşviği aldığı gibi de, bölgede elektrik kesintileri başlıyor. 1070 dakika olan kesintiler, 2300 dakikaya çıkıyor. Birçok firma için tablo aynı. İşte size AK Parti iktidarının teşvik anlayışı. Vatandaşın sırtına vergileri, ateş pahası elektrik faturalarını yükleyin, sonra teşvik adı altında, soygunculara dağıtın, bir de üstüne milleti karanlıkta bırakın. Allah ıslah etsin.” ifadelerini kullandı.

Seçim gündemine değinen Akşener, “O sandık, er ya da geç milletin önüne gelecek, millet iradesi er ya da geç tecelli edecek. Onlar istedikleri kadar kaçsın. O sandık gelecek ve Sayın Erdoğan’la ortakları, tıpış tıpış gidecek. Hazır olun. İYİ Parti iktidarı yaklaşıyor.” dedi.

Yeni1Mecra