Anadolu Üniversitesi’nin icadı örgüt: Masonik-FETÖ’cü-Marksist Cephe

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki görevinden usulsüz şekilde alınan Dr. Barış Işık’ın “Masonik-FETÖ’cü-Marksist Cephe” isimli yapıya üye olduğu iddia edildi.

Üniversitedeki soruşturmada Dr. Barış Işık’ın “Eskişehir’de bir siyasetçinin veya basın mensubunun sahip olmadığı bir kudrete erişmiş, adeta kilit bir siyasi figür” olduğu tespitleri yer aldı, “Masonik- FETÖ’cü- Marksist Cephe” gibi bir yapıya üye olduğu öne sürüldü.

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ifadesi bile alınmadan atılan Dr. Barış Işık’ın, üniversiteye açtığı davada usulsüzlük kararı çıktı. Karar üzerine fakülte yönetim kurulu toplandı, Işık’ın görev süresinin yeniden uzatılmaması kararı kendisine tebliğ edildi.

Evrensel’in haberine göre, Üniversitedeki soruşturmada Işık’ın “Eskişehir’de bir siyasetçinin veya basın mensubunun sahip olmadığı bir kudrete erişmiş, adeta kilit bir siyasi figür” olduğu tespitleri yer aldı, “Masonik- FETÖ’cü- Marksist Cephe” gibi bir yapıya üye olduğu öne sürüldü.

Avukat Heval Yıldız Karasu’nun Eskişehir’de bulunan ofisine 2018’de av tüfeğiyle ateş açılması üzerine baro, sendika temsilcileri ve belediye başkanının da katıldığı basın açıklamasına katılan Dr. Barış Işık’a Anadolu Üniversitesi tarafından soruşturma açılmıştı. Işık’ın ifadesine bile başvurulmadan, soruşturma sonuçlanmadan ataması yenilenmeyerek Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki görevine son verilmişti.

‘Siyasetçi veya basın mensubunun sahip olmadığı kudret…’

Üniversite soruşturmasında ortaya çıkan “kokteyl terör” suçlamaları Işık’ı hayretler içerisinde bıraktı. Soruşturmada Dr. Barış Işık hakkında “Şüpheli, politika üretme konusunda, Eskişehir ili özelinde herhangi bir siyasetçinin veya basın mensubunun sahip olmadığı bir kudrete erişmiş, adeta kilit bir siyasi figür olarak ön plana çıkmıştır. Elbette bu, şüpheli üzerinden manevra bulmak isteyen siyasi ve karanlık güçlerin (FETÖ, terör destekçisi Marksist Cephe ve Masonik yapının) el birliğiyle ortaya çıkarmış olduğu projenin bir ürünü” suçlamalarına yer verildi.

Sendikanın memuru gibi(!)

Ayrıca soruşturmada “Masonik-FETÖ’cü-Marksist Cephe” adı verilen bir örgütün eş başkanlarının ve üyelerinin daha önce fakültede dekanlık yaptığı, hâlâ fakültede görev yapan akademisyenlerin olduğu iddia edildi. Soruşturma raporunda Işık’ın sendikal faaliyetleri de suç gibi gösterildi:

“Şüpheli sanki Eğitim Sen Eskişehir Şubesinin bir memuru, kamu görevini icra etmekle yükümlü olduğu ve bunun için devletten maaş aldığı Anadolu Üniversitesinin üyesi gibi hareket etmektedir. Sendika içerisinde bu kadar aktif olan şüphelinin, zaman bulup da üniversitedeki kamu görevini nasıl yerine getirdiği de anlaşılmamaktadır.”

Evrensel suç aleti gibi gösterildi

Soruşturmada Dr. Barış Işık’a yönelik suçlamalar arasında Evrensel’de yayımlanan röportajlar da yer aldı. Soruşturmada, “Evrensel gibi aşırı sol ideolojiyi savunan yayın organlarını kendisine aracı kılan Barış Işık, asıl yaygın etkiyi, bu yayın organlarında yayınlanan röportajlarının, kendi ideolojisine yakın kişi veya grupların sosyal medya hesaplarında paylaşılması marifetiyle sağlamaktadır” ifadeleri yer aldı.

Eskişehir 1. İdare Mahkemesi fakülte yönetim kurulu kararı, dekanın önerisi ve rektör onayı süreci izlenmediği için yetkisizlik kararı verdi. Bunun üzerine Dekan Vekili Prof. Dr. Recai Dönmez başkanlığında toplanan Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu mahkemenin gösterdiği usule göre tekrar görev süresinin uzatılmamasına karar verdi.

İdari soruşturmanın ardından üniversitenin, Işık hakkında bulunduğu suç duyurusu için ise savcılık kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermişti. Savcılık kararında “terör örgütüyle iltisaklı ve irtibatlı olduğuna dair herhangi bir tespit ve delil olmadığı” ifade edildi.