Ankara’da günlük vaka sayısı bine yaklaştı!

Ankara Tabip Odası, Covid-19 salgınına ilişkin Haziran-Temmuz aylarını kapsayan anket çalışmasında, haziran ortasında başlayan vaka artışının vahim noktaya ulaştığını belirtti.

Çalışmada, Ankara’da günlük vaka artışının bine yaklaştığı, pandemi hastanelerinde doluluktan dolayı servis ve yoğun bakım ünitelerinin Covid-19 hastası kabul edemez hale geldiği tespit edildi.

1 Haziran’dan itibaren 8 sağlık çalışanı hayatını kaybetti.

Ankara Tabip Odası, yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile ilgili “Yeniden Açılma Süreci Değerlendirme ve Anket Analizi” ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, 29 Haziran-25 Temmuz tarihleri arasında kamuda ve özelde çalışan 249 hekimin katıldığı saha araştırmasına ilişkin değerlendirmeler yer aldı.

‘Haziran ortasında başlayan vaka artışı vahim noktaya geldi’

Covid-19 pandemisi sürerken ve salgın tam olarak kontrol altına alınmadan 1 Haziran’da yeniden açılma sürecinin başlatıldığının belirtildiği açıklamada, Haziran ortasında başlayan Türkiye genelindeki vaka artışları Temmuz ayı boyunca da devam ederek bugün vahim noktaya kadar geldiğine dikkat çekildi.

‘Günlük doğrulanmış yeni hasta sayısı yükseldi’

Açıklamada, 1-7 Haziran tarihlerinde, “yeni normal dönem”in ilk haftasında, günlük doğrulanmış yeni hasta sayısının ortalama 884 iken, 20-26 Temmuz tarihleri arasında bu sayının 923’e yükseldiğine işaret edildi.

Benzer biçimde 1-7 Haziran tarihlerinde yapılan 10 bin PCR testi başına 207 yeni hasta tespit edildiğinin ifade edildiği açıklamada, bu sayının 20-26 Temmuz haftasında yüzde 36’lık bir artışla 10 bin PCR testi başına 282 yeni hasta sayısına yükseldiğine vurgu yapıldı.

Ankara’nın bu süreçte en çok vaka artışının yaşandığı iller arasında olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Ankara Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın da basın açıklamalarında dikkat çektiği gibi sürekli olarak ilk 5 il arasında yer aldı.” denildi.

‘Ankara’da günlük pozitif Covid-19 vakası sayısı bine yaklaştı’

Açıklamada, sahada aktif çalışan sağlık emekçilerinden (filyasyon ekibinde görevli, poliklinik hizmeti veren ve yoğun bakımda görevli sağlık çalışanları) aldıkları bilgiler doğrultusunda Ankara’da günlük pozitif Covid-19 vaka sayısının bine yaklaştığına dikkat çekildi.

‘Pandemi hastaneleri servis ve yoğun bakım üniteleri yüzde yüz dolu’

Son günlerde yaşanan vaka sayısındaki artışla birlikte Ankara’da sadece Covid-19 hastalarına sağlık hizmeti sunan pandemi hastanelerin servis ve yoğun bakım ünitelerinin yüzde yüz doluluk oranlarıyla hizmet verdiğine vurgu yapılan açıklamada, “Pandemi hastaneleri dışındaki kamu sağlık kuruluşlarının yoğun bakımlarında da ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.” denildi.

‘Doluluktan dolayı pandemi hastaneleri hasta kabul edemez hale gelmiştir’

Özellikle pandemi hastanelerinde anlık olarak değişmekle birlikte doluluktan dolayı servis ve yoğun bakım ünitelerinin Covid-19 hastası kabul edemez hale geldiğine işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:

“Klinik olarak semptomu olan ve akciğer tomografisinde yaygın pnömonik infiltrasyonu bulunan hastalara yer bulunmamaktadır. Yoğun bakım ünitesinde yatması gereken hastalar acil servislerde sedyeler üzerinde takip edilmektedir. Bu hastanelere başvuran hastalar zaman zaman diğer hastanelere yönlendirilirken, pandemi dışındaki hastaneler, normal sağlık hizmeti sunan sağlık kuruluşlarında da yer bulunamayınca hastalar evlerine gönderilmektedir.”

‘Pandemi hastanesi olmayan hastanelerde Covid-19 hastası dışında hastaya hizmet verememekte’

Açıklamada, 1 Haziran’dan itibaren normal sağlık hizmeti sunumu için planlanan ve pandemi hastanesi olmayan birçok hastanede vaka sayılarındaki artış nedeniyle Covid-19 hastası dışında hastaya hizmet verilemediği belirtildi.

’16 hasta kapasiteli yoğun bakım ünitelerinde 24 hastaya hizmet verilmeye başlanmıştır’

Pandemi hastanelerinde salgının en yoğun olduğu Nisan, Mayıs aylarında dahi her odaya bir pozitif hasta kabul edilirken, şimdilerde bu odalara 2’şer hasta yatırıldığına vurgu yapılan açıklamada, “Ankara’da kamu özel işbirliği ile işletilen bir hastane de Covid-19 hastalarının kabul edildiği her biri yoğun bakım ünitesinin hasta kapasitesi normal koşullarda 16 iken bu yoğun bakım ünitelerine de 8’er hasta ilave edilmiş, 16 hasta kapasiteli yoğun bakım ünitelerinde 24 hastaya hizmet verilmeye başlanmıştır.”

‘Yaşlıların Covid-19 hastalarıyla aynı ortamda hizmet alması büyük risk’

Öte yandan sadece Covid-19 hastası kabul etmesi gereken pandemi hastanelerinin sağlık kurulu hizmetine de açılarak günlük 100’ün üzerinde Sağlık Kurulu hastasına hizmet verilmeye başlandığına işaret edilen açıklamada, “Yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan hastaların, Covid-19 hastalarıyla aynı ortamda sağlık hizmeti almaları büyük bir risk oluşturmaktadır.” diye kaydedildi.

‘Yoğunluk hijyen önlemlerini geri plana attı’

Söz konusu yoğunluğun, pandemi hastanelerinde fiziksel mesafe ve hijyen önlemlerinin de geri plana itilmesine neden olduğuna dikkat çekilen açıklamada, uzayan kuyruklarda bulaş riskinin çok fazla artmasına sebep olduğu belirtildi.

‘1 Haziran’dan itibaren 8 sağlık çalışanı hayatını kaybetti’

“Yeniden açılma döneminde yaşanan vaka artışları ve hükümetin şeffaflıktan uzak politikaları sağlık personeli üzerinde tedirginlik, kaygı artışı, tükenmeye kadar varan etkilere yol açmıştır.” değerlendirmesinin yer aldığı açıklamada, pandemi sürecinde 51 sağlık çalışanı, 1 Haziran’dan itibaren ise 8 sağlık çalışanının daha hayatını kaybettiği belirtildi.

‘Tüm sorumluluk bireylere yüklenmekte’

Sağlık çalışanlarının enfekte olmaya devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Ne yazık ki gelinen noktada salgın kontrolsüz bir şekilde, gayri ciddi ve bilimsel veriler dışındaki yönetsel kararlarla bastırılmaya çalışılırken, tüm sorumluluk bireylere yüklenmektedir.” diye kaydedildi.

‘Amacımız durum tespiti yapmak’

Sonuç olarak salgın döneminde ancak bulaş kaynağına ulaşarak, karantina ve izolasyon sağlanarak bulaşın engellenebileceğine vurgu yapılan açıklamada, şöyle denildi:

“Temel koruyucu sağlık hizmetinin; epidemiyoloji bilimine uygun yapılmadığı ve hastaların tedavi kurumlarında karşılandığı durumlarda sağlık kuruluşları yetersiz kalabilir ve toplum ve elbette sağlık çalışanları ağır bedeller ödemeyle karşı karşıya kalabilir. Ankara Tabip Odası olarak anket sonuçlarını açıklarken amacımız sağlık çalışanlarının yeniden açılma dönemine ilişkin görüşlerini alarak durum tespiti yapmak ve sorunların çözümü konusunda sağlık yöneticileri ile iletişime geçerek sağlık çalışanlarının fiziksel, ruhsal, sosyal yönden sağlıklı kalmalarına katkıda bulunabilmektir.”

‘Sağlık çalışanlarına düzenli tarama testi yapılmalı’

Açıklamada, “Sağlık çalışanlarına düzenli tarama testi, çalışma koşullarının pandemiye uygun düzenlenmesi, eksiksiz kişisel koruyucu temini başlıca taleplerimizdir.” denilerek, sürecin takipçisi olunacağı belirtildi. Araştırmada ortaya çıkan bazı tespitler ise şu şekilde:

  • Katılımcıların yüzde 80’ni yeniden açılma kararının erken alındığını belirtmişler.
  • Ankara’da salgın tüm hızı ile devam ediyorken sağlık çalışanlarının yüzde 20’si haftalık çalışma saati olan 45 saatten fazla çalışmaktadırlar.
  • Katılımcıların 2/3’ne Pandemi süresi boyunca hiç test yapılmamış.
  • Katılımcıların yüzde 4’ü yeniden açılmadan sonra enfekte olduğunu bildirmişler.
  • Çalışmaya katılanların yarısı çalıştıkları sağlık kuruluşlarında en az enfekte bir sağlık çalışanı olduğunu belirtmişler.
  • Erken yeniden açılma ile birlikte sağlık kuruluşlarında da alınan tedbirlerde gevşeme yaşandığını belirtenlerin oranı ise yüzde 78’dir.
  • Katılımcıların 2/3’ü çalıştıkları sağlık kurumlarında Covid-19 tanısı alan hasta sayısında artış olduğunu belirtmişler.
  • Katılımcıların 1/3’ü kişisel koruyucu ekipman sıkıntısı çektiklerini bildirmişler.
  • Filyasyon çalışmaları neredeyse terk edilmiş.
  • Ülkemizde uygulanan kodlama nedeniyle hastalık tanısı için gerekli olan PCR testi uygulaması son derece sınırlandırılmıştır.
  • Sağlık çalışanlarının ancak üçte biri normal mesaiye geçebilmişler.
  • Katılımcıların yüzde 80’ni çalıştıkları kurumlarda bulaş riskinin artığını vurgulamışlar.
  • Ankete katılan sağlık çalışanlarının yarısı çalışma koşullarının ağırlaştığını belirtmişler. 1/3 yorgunluk ve tükenmişlik yaşadıklarını, 1/5 ikinci dalga için daha tecrübelendikleri ve yüzde 30’u ise istek ve motivasyonda ciddi düşme yaşadıklarını bildirmişler.