Bakırcılar Çarşısı’nda çekiç sesleri yok oluyor

Urfa’nın tarihi ve turistik mekanları arasında yer alan Bakırcılar Çarşısı’nda kalan son ustalar bakırcılık mesleğinin yok olmaya yüz tuttuğunu ifade ettiler.

Kadir Devir

Türkiye’nin önemli turizm şehirlerinden biri olan ve içinde Göbeklitepe, Balıklıgöl, Halfeti, Harran Evleri gibi değerli noktaları bulunduran Urfa’da Bakırcılar Çarşısı’nda çekiç sesleri her geçen gün azalmaya devam ediyor. Merkeze bağlı Eyyübiye ilçesi sınırlarında yer alan çarşıda önceki yıllarda 20-25 olan usta sayısı 4-5 ustaya düşmüş durumda.

Kazançlarının yetersiz olduğunu vurgulayan çarşı esnafı, kış mevsiminde turist sayısının azalması dolayısıyla yaz sezonuna hazırlık yaptıklarını belittiler. Kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya olan bakırcılık mesleğini sürdürecek çırakların yetiştirilememesi ise bir diğer önemli nokta oldu. Gelirin az olması sebebiyle ustalar çırak yetiştirme konusunda endişe duyduklarını söylediler.

Mehmet Çirkin 12 yaşında başlamış

Bakırcılar Çarşısı’nda çocuk yaşlarında mesleğe başlayan Mehmet Çirkin şunları dile getirdi:

“Ağabeyimin yanında 12 yaşında başladım şu an 65 yaşındayım. Eskiden usta çoktu. Burada 80-90 dükkan vardı, hepsi usta yanlarında kalfalar, çıraklar vardı. Ölenler oldu, kaçanlar oldu değeri olmadı kala kala 3 usta kaldık. Süs eşyası yapanlar da usta değil. Yemek tabağı, tencere, çiğköfte leğeni gibi çeşitli ürünler çıkarıyoruz.”

Mehmet Çirkin konuşuyor: “Bakır işçiliği yok oluyor. El işi bitmiş, her şey teknoloji ve makineleşme ile yapılıyor. Benim el ile yaptığımı, makine de yapıyor hangisi iyi olur tabi ki el ile yapılan. Benim el emeğimin fiyatı yüksek, makine ise daha ucuz.”

‘Çırak yetiştiremiyoruz’

Bir diğer bakır ustası Selahattin Bey şunları dile getiriyor:

“90’lı yıllarda başladım bakırcılığa. El emeği, kendi emeğinle yaptığın ürünleri satmak önemli. Turistin gelmesiyle durumlar iyi olur, şimdi kış olduğu için imalat yapıyoruz, yaz geldiğinde bunları satıyoruz. Bakıcılığın gidişatı iyi değil, kalfa yetiştiremiyoruz, çünkü kazancımız bizi kurtarmıyor. Kazanmadan eleman çalıştıramayız. Şu an on usta varsa yirmi sene sonra iki usta ya yetişecek ya yetişmeyecek.”

Bakırcılığın son temsilcilerinden Mehmet Demirözü, baba mesleği olan bakırcılığı icra ettiğini belirterek şunları söylüyor:

“7 yaşında çıraklıktan başladım. 55 yıldır bu mesleğe devam ediyorum. Bu ana kadar bakır kaybolmaya yüz tutmuş, yüzde sekseni kaybolmuş. Halkın talebi az, süs eşyasına talep var ama o da herkesin hobisi farklı. Mutfak eşyası olsaydı herkesin olmazsa olmazıydı. Her evin lazımı bir madendir. Mutfak eşyası olmaktan çıktı maalesef. Çırak da yetişmiyor, kalaycı da. 90 civarı kalaycı ve 100 civarı bakırcı vardı, şimdi 3 usta kaldı.”

‘En küçüğümüz 60 yaşında’

Bakırcılık mesleğini sürdüren son ustaların en küçüğünün 60 yaşında olduğunu vurgulayan Demirözü şunları ekliyor:

“Ben 64 yaşına geldim, en küçük usta 60 yaşında kimse kalmayacak. Süs eşyaları yapan ustalar var ama bizim gibi el emeği mutfak eşyaları yapan ustalar yok. Süs eşyalarını yapan 10-15 usta var.”

Kalaycılık son 2 ustaya emanet

Öte yandan yine aynı çarşı içinde bulunan kalaycılık ise son iki usta tarafından yaşatılıyor. İki ustanın da ilerleyen yaşlarına rağmen sabırla yürüttükleri bu meslek, ustaların bırakmasının ardından en azından Urfa’da kaybolmuş olacak.