Boğaziçili akademisyenlerden rektörlük hakkında suç duyurusu

Boğaziçi Üniversitesi’ne giriş ve çıkışları Rektörlük tarafından engellenen akademisyenler, suç duyurusunda bulundu.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından kampüslere giriş ve çıkışların kısıtlanmasına tepki göstermek için kampüse giden ve özel güvenlik görevlileri tarafından alınmayan akademisyenler, suç duyurusunda bulundu. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne giden akademisyenler, haklarının gasp edildiğini, TCK’nin 117, 154, 112 ve 119’uncu maddelerinin ihlal edildiğini belirterek suç duyurusunda bulundu.

Güvenlik görevlilerine çağrı

AKP’li Melih Bulu’nun kayyım rektör olarak atanmasının 6’ncı ayı olması sebebiyle 2 Temmuz’da okulda çadır nöbeti başlatan öğrenciler, 3 Temmuz’da özel güvenlik tarafından darp edilerek okuldan atılmıştı. Akademisyenler, daha önce yaptıkları açıklamada üniversite güvenliğine seslenerek şu ifadeleri kullanmıştı:

“Boğaziçi Üniversitesi’nin atanmış yönetimi 3 Temmuz 2021 Cumartesi sabahı ani ve herhangi bir somut gerekçeye dayanmayan bir kararla kampüslere girişleri 5 Temmuz sabahına kadar yasakladı. Yani üniversiteyi asıl sahipleri olan öğrenci ve öğretim üyelerine kapattı. Boğaziçi Üniversitesi tarihinde ilk defa, kampüse girmek isteyen hocalarımız bu keyfi karar gerekçe gösterilerek engellendi, kapıdan içeri alınmadı. Aynı günün akşamında, şu anda bulunduğumuz noktada açıklama yapmaya çalışan öğrencilerimiz güvenlik görevlileri tarafından şiddete maruz bırakıldı, dövülerek kampüs dışına atıldı. Burayı büyük emeklerle ve üstün başarı göstererek, akılları ve çalışmalarının hakkıyla kazanan öğrencilerimiz üniversitelerinde, yani kendi evlerinde darp edildi, yerlerde sürüklendi ve tekme tokatla kampüs dışına fırlatıldı. Şiddete maruz kalan öğrenciler hastaneden darp raporu aldı. Bir öğrencimiz beyin kanaması şüphesiyle gözetim altına alındı. Bir kamu üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi’nin çalışanı olan güvenlik görevlilerine esas sorumluluklarını bir kere daha hatırlatıyoruz: Sizler Melih Bulu yönetiminin değil, bir kamu üniversitesinin çalışanlarısınız; göreviniz tüm kampüs sakinlerinin kendilerini rahat ve güvende hissedecekleri özgür bir ortam yaratmaktır. Öğrencilerimize karşı şiddet uygulamaya hakkınız yok! Yetki aşımında bulunuyor, kanunsuz davranıyor ve suç işliyorsunuz. Size bu emredilse bile, davranışlarınızın sonuçlarından yine siz sorumlu tutulacak, bu konuda cezai yaptırımlara siz maruz kalacaksınız. Zira Türk Ceza Hukuku suçun ve cezanın şahsiliği ilkesini temel alır.”

MA / İSTANBUL