Buldan: Asıl çürük olan bu rantçı sistemdir

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “İmar affı” ile kaçak yapıların önünü açan, dere yataklarına bina yapılmasına izin verenin AKP iktidarı olduğunu belirtti.

Buldan, “Denetim yollarını kapatan bu rantçı anlayış depremden, afetlerden daha tehlikelidir. Evet, binalar çürüktür. Ama asıl çürük olan; yıllardır fay yasasını çıkartmayan, depremde mezara dönüşecek olan yapılara göz yuman bu rantçı sistemdir.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu Fotoğraf: MA

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. İzmir’de yaşanan depremde yaşamını yitirenlere başsağlığı dileyerek, enkaz altında kalanların bir an önce kurtarılması temennisinde bulunan Buldan, İzmir depreminin Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde gösterdiğini söyledi.

Buldan, “İnsanların ölümüne neden olan afetler değildir, gerekli tedbirlerin zamanında alınmayışıdır, denetimsizliktir, yaşamın değil rantın esas alınmasıdır. İmar affıyla kaçak yapılaşmanın önünü açan rantçı zihniyet, depremi daha yıkıcı hale getirmektedir” dedi.

‘Depreme hazırlık için bugüne değin ne yaptınız?’

Deprem üzerinden iktidara yüklenen Buldan, rantçı politikaların toplumu büyük felaketler ve yıkımlarla baş başa bıraktığını söyledi. Buldan, “AKP Genel Başkanı Erdoğan, kendi sorumluluklarını bir kenara bırakarak, afetlere dayanıksız yapılardan vesayetçi zihniyeti sorumlu tutmaktadır. Sanırsınız 18 yıldır iktidarda onlar değil, başkaları var. Buradan soruyoruz: Depreme hazırlık için bugüne değin ne yaptınız? Hangi önlemleri aldınız” diye konuştu.

‘İnsanlar can derdinde bunlar şov peşinde’

Buldan, deprem öncesi, yandaşların, müteahhitlerin yanında olan iktidarın yıkımla sonuçlanan felaketler sonrası “halkın yanındayız” demesinin bir samimiyeti ve inandırıcılığı olmadığını söyledi. Buldan, şunları kaydetti: 

“İnsanlar enkaz altında kurtarılmayı beklerken, AKP’nin bir bakanı enkaz üzerine çıkmış, enkaz altındaki yurttaşımızla telefonla kameralar önünde konuşuyor. Bu elbette şovdur. Enkaz altındaki insanlarla alay etmektedir. Bakanın derdi siyasi şov yapmaktır. İnsanlar can derdinde bunlar şov peşinde. Bunların derdi imanı şov yapmak, algı yönetmek.”

‘Asıl çürük olan bu rantçı sistemdir’

“İmar affı” ile kaçak yapıların önünü açan, dere yataklarına bina yapılmasına izin verenin AKP iktidarı olduğuna işaret eden Buldan, “Denetim yollarını kapatan bu rantçı anlayış depremden, afetlerden daha tehlikelidir. Evet, binalar çürüktür. Ama asıl çürük olan; yıllardır fay yasasını çıkartmayan, depremde mezara dönüşecek olan yapılara göz yuman bu rantçı sistemdir.” dedi.

‘Dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz’

“Afetler kaderimiz değildir” diyen Buldan, bu çürük düzenin de kader olmadığını söyledi. Partisinin deprem anından itibaren kriz masası oluşturarak İzmir halkının yanında olduğunu belirten Buldan, dayanışma içinde olmaya devam edeceklerini söyledi.

İktidara depremle ilgili Meclis’te ‘görüşme açma’ çağrısı

İktidara çağrı yapan Buldan, şunları ifade etti: “Bugün hemen Meclis’te depremle ilgili bir genel görüşme açalım ve Türkiye’nin deprem gerçeğini acil olarak masaya yatıralım, parlamento hızlı bir biçimde çalışma yürütsün, gerekli araştırmaları yapsın. Fay kanunu başta olmak üzere gerekli yasaları acil olarak çıkartalım.”

‘Son 6 yılda eşbaşkanlarımız, vekillerimiz, üyelerimiz dahil 10 bine yakın kişi tutuklandı’

Buldan, partisinin eski eş genel başkanları ve milletvekillerine yönelik 4 Kasım “Siyasi darbesi”nin parlamentonun iradesine ve halka karşı yapıldığını söyledi. “4 Kasım’a neden siyasi darbe diyoruz?” diyen Buldan, soruyu şöyle açıkladı:

“Çünkü bu hukuk dışı rehin alma operasyonu demokratik siyasete, demokrasiye karşı yapılmıştır. 15 Temmuz’daki darbe girişiminin AKP iktidarı eliyle siyasi darbeye dönüştürüldüğü tarihtir 4 Kasım. 4 Kasım’dan bu yana son 6 yılda eş genel başkanlarımız, vekillerimiz, belediye eş başkanlarımız, yöneticilerimiz, üyelerimiz dâhil 20 bini aşkın kişi gözaltına alındı, 10 bine yakını hukuksuzca tutuklandı. Belediyelerimiz birer birer gasp edildi. Yetmiyor, her sabah gözaltı haberleri ile güne başlamaya devam ediyoruz.”

‘Siyasi darbe süreci MGK’da Çöktürme Planı ile başladı’

Bu “siyasi darbe” sürecinin 30 Ekim 2014’te MGK’da kararlaştırılan “Çöktürme Planı” ile başlatıldığını ifade eden Buldan, “Bu plan; AKP-MHP iktidarının güncellediği İkinci Şark Islahat Planı’dır. Faşizmi kurumsallaştırma, tekçilik rejimini inşa etme planıdır. 6 yıldır Türkiye’de bu planı uyguluyorlar. Sadece HDP’ye yönelik değil, tüm demokrasi güçlerine, sivil demokratik topluma yönelik bir darbe kuşatması söz konusudur. Aynı zamanda tüm toplumu hedef alan bir planla karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.

‘Yurttaşa silah çeken bir devlet olmaz’

Hakkari’de Şerali Dereli’nin öldürülmesine değinen Buldan, “Van’da iki kişinin işkence yapılarak helikopterden atılmasının ardından bu kez 29 Ekim günü, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Esendere Beldesi Awyan köyünde 61 yaşındaki Şerali Dereli, askerlerin açtığı ateş sonucu katledildi. Kınıyorum, lanetliyorum! Kendisine Allah’tan rahmet, ailesi, yakınları ve Hakkâri halkına başsağlığı diliyorum. Cumhuriyetin 97’inci yıldönümünde sivil, savunmasız bir insanımız devletin resmi kurşunuyla öldürülüyorsa bu devletin baştan aşağı sorgulanması gerekiyor. Yurttaşa silah çeken bir devlet olmaz, olamaz!” dedi. 

‘Demokratik siyaset tasfiye edilemez’

Demokratik siyasetin tasfiye edilemeyeceğine vurgu yapan Buldan, “Çökertme planlarınız, kayyım gasplarınız, rehine operasyonlarınız asla sonuç vermeyecek. Bu planlarınızla sizin iktidarınız, faşizminiz çökecektir.” dedi.

HDP’siz halksız demokrasi olmayacağını söyleyen Buldan, “AKP’siz bir Türkiye mutlaka ama mutlaka gelecektir. 4 Kasım darbeleriniz, çökertme planlarınız karşısında bizim de 7 Haziranlarımız var, 31 Martlarımız var. Büyüyen demokrasi ittifakımız var” şeklinde konuştu. 

‘Sanki bu ülke demokrasi içinde yüzüyor’

AKP-MHP iktidarının kriz ve savaş ortaklığına dayanan bir ittifak olduğunu belirten Buldan, tekçilik, vesayetçilik ve savaş politikalarının yaşanan bütün krizlerin en büyük nedeni olmaya devam ettiğini söyledi. Buldan, şunları ifade etti:

“Hal böyleyken AKP Genel Başkanı Erdoğan şöyle diyor: ‘Refah ve güvenliklerinin tehdit edildiğini düşünenlerin nasıl faşizm bataklığına savrulduğunu görüyorsunuz.’ Sanırsınız Norveç Başbakanı konuşuyor. Sanki bu ülke demokrasi içinde yüzüyor ama bütün dünya faşizme kayıyor! Faşizmi dışarıda aramayın Sayın Erdoğan, faşizm içeride ve politikalarınızın tam da merkezindedir.” 

‘5 bin kişinin intiharına siz neden oldunuz’

İktidarın, insanları işsizlik, açlık ve yoksulluk girdabına soktuğunu, insanları askıda kuru ekmeğe muhtaç ettiğini ifade eden Buldan, “18 yıllık iktidarınızda 5 bin insanın intiharına siz neden oldunuz. Yolsuzluğu, yoksulluğu siz büyüttünüz.” dedi.

‘Halkı ekonomik yoksulluğun yanında bir de sağlık kriziyle karşı karşıya bıraktılar’

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına değinerek konuşmasını sürdüren Buldan, hasta-vaka ayrımı gibi kelime oyunlarıyla gerçek rakamların başından beri saklandığını söyledi. İktidarın şimdi kontrol altına alamadığı pandemi ile karşı karşıya olduklarını belirten Buldan, şunları kaydetti:

“Halkı ekonomik yoksulluğun yanında bir de büyük bir sağlık kriziyle karşı karşıya bıraktılar. İstanbul’daki durumun vahametine bakın. Salgın korkutucu seviyelere ulaştı. Bakanın hayat kurtaran çözüm önerisi ne? ‘İstanbullular mecbur olmadıkça dışarı çıkmasın’. İnsanlar işsiz ve aç mı kalsın Sayın Bakan? Sorumluluğunuzu neden insanların üzerine atıyorsunuz. İktidar ve devlet olarak siz ne işe yarıyorsunuz? Şimdi derhal hekimlerin ve sağlık çalışanlarının çalışma, izin, ücret, test, ekipman gibi, onlar için ekmek kadar su kadar acil ihtiyaçlarını karşılamalı yani seslerini duymalısınız.”. 

Buldan, konuşmasının devamında Fransa ve Viyana’daki saldırılara değinerek, “Fransa ve Viyana’daki bu cinayetlerin IŞİD karanlığının birer türevi olarak yaşandığını görmemiz gerekir. Bu vahşi cinayetler IŞİD’in bütün dünya halkları için büyük bir tehdit olduğunu bir kez daha göstermektedir. Biz bunları ve arkasındaki güçleri iyi tanıyoruz. Çünkü IŞİD çetelerinden en çok Kürt halkı çekti, HDP olarak biz çektik. Ağır bedeller ödedik.” dedi.

iktidarın Suriye politikasını eleştirerek konuşmasını sürdüren Buldan, böylesi bir süreçte iktidarın Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik olası operasyonun dikkat çekici olduğunu söyledi.

Kaynak: MA