Büyükada Davası sanıkları: Hak savunucuları itibarsızlaştırılmaya çalışıldı

Büyükada Davasında yargılanan Af Örgütü Türkiye Onursal Başkanı Kılıç yaptığı savunmada, “Bu davada hem bizler hem de kurumlarımız itibarsızlaştırılmaya, kriminalize edilmeye çalışıldı.” dedi.

Karar beklenen davada, mahkeme sanıkların savunmalarının ardından avukatların beyanı için duruşmayı erteledi.

Fotoğraf: @Punto24DavaTakip

11 hak savunucusunun yargılandığı Büyükada Davası’nın 11’inci duruşması İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Duruşmada yargılanan hak savunucuları Nejat Taştan, Taner Kılıç, Veli Acu, İlknur Üstün, Şehmus Özbekli ve Günal Kurşun hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan sanıklar, önceki celse sunulan esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptı.

Taner Kılıç: Kriminalize edilmeye çalışıldık

Punto24DavaTakip’te geçen bilgilere göre; Af Örgütü Türkiye Onursal Başkanı Taner Kılıç, yaptığı savunmada, kızkardeşinin eşinin durumunun dosyasına delil olarak nitelendirilmesinin suçta ve cezada şahsilik ilkesini ihlal ettiğini söyledi. Kılıç, “İnsan hakları savunucuları olarak birbirimizi uzun yıllardır tanıyan kişileriz. Bu davada hem bizler hem de kurumlarımız itibarsızlaştırılmaya, kriminalize edilmeye çalışıldı. Aleyhimizdeki kara propagandaya rağmen saygınlığımızı yitirmedik.” dedi.

Mütalaada “Örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılması istenen Kılıç, “iddia edilenin aksine telefonuna ByLock kurmadığını, bunun emniyet tarafından verilen raporla da teyit edildiğini söyledi.

Günal Kurşun: Büyükada Davası ama Büyükada konuşulmadı

Daha sonra mütalaaya karşı savunma yapan Günal Kurşun, “Bu davanın kamuoyunda bilinen ismi Büyükada Davası. Ama ilk duruşma dışında Büyükada konuşulmadı. İnsan hakları savunucularının ve insan haklarının yargılandığı bir davaya dönüştü.” dedi.

Savcılıkça örgüte yardımdan cezalandırılmasının istendiğini söyleyen Kurşun, “Fakat bırakın delili, bir emare bile yok ne iddianamede ne de mütalaada.” dedi. Kurşun, Zaman gazetesinde yazı yazması nedeniyle hesabına gönderilen telif ödemesinin suçlama konusu yapılamayacağını belirtti. Kurşun, kendisi ile birlikte dava kapsamında yargılanan diğer sanıkların da beraatini talep etti.

Veli Acu: İyi niyet eylemlerimiz burada yargılanıyor

Savunması için söz alan İnsan Hakları Gündemi Derneği ve Uluslararası Af Örgütü üyesi Veli Acu da, tek kimliğinin insan hakları savunuculuğu olduğunu söyleyerek, “İyi niyet eylemlerimiz burada yargılanıyor. İnsanları savunduğumuz için yargılanıyoruz” diyerek beraatini talep etti.

İlknur Üstün: Hak savunuculuğu suç eylemi olarak düşünülemez

Daha sonra Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinatörü ve Kadın Koalisyonu Koordinatörü İlknur Üstün konuştu. Üstün, Büyükada’nın insan hakları çalışmasının bir parçası olduğunu söyleyerek, “Bunun gibi yüzlerce toplantı yapıldı TBMM’de, belediyelerde, sivil toplum kuruluşlarında. Dünyanın hiçbir yerinde hak savunuculuğu suç eylemi olarak düşünülemez.” dedi. Üstün, savcılığın hakkındaki beraat kararı verilmesi talebinin yerinde olduğunu ifade ederek, kendisiyle aynı konumda yargılanmakta olan diğer sanıkların da beraatini istedi.

Nejat Taştan: Biz suçlu olduğumuz için karşınızda değiliz

Esasa ilişkin savunma yapan TİHV, İHD ve Eşit Haklar İçin İzleme Derneği üyesi Taştan ise, “Biz suçlu olduğumuz için karşınızda değiliz. Bu dava sivil topluma ve hak savunucularına gözdağı vermek için açıldı. Siyasi iktidar Türkiye’de insan hakları için yeni bir yol aramaya çalıştığı halde savcılığın iddianameyi tekrar ederek mütalaa vermesi garip geliyor. Hukuk devleti için mücadeleme devam edeceğim.” şeklinde konuştu.

Hak İnisiyatifi üyesi Şeyhmus Özbekli de,savunmasında savcının mütalaasına katıldığını belirterek, “Ancak katılmadığım husus suç işlediğimin sabit olmaması nedeniyle beraat talebidir. Ben hiçbir suç işlemedim, beraatımı talep ediyorum” dedi.

Sanıkların beraati talep edildi

Avukat Erdal Doğan, duruşmaya katılamayan sanıkların da esasa ilişkin savunmalarını mahkemeye sundu. İlknur Üstün’ün avukatı Oya Aydın söz alarak, “Büyükada davası çökmüştür. Gerçekte bir ihbar da yoktur. Polis mi ajan mı olduğunu bilmediğimiz bir gizli tanık ifadesiyle 3 yıldır devam eden bu davada beraat kararı verilmelidir.” dedi.

Taner Kılıç’ın avukatı Murat Dinçer de, “Savcının mütalaası absürt; raporda açık bir şekilde ByLock yoktur denmesine rağmen mütalaada ByLock var deniyor” diye konuştu.

Duruşma ertelendi

Savunmalardan sonra verilen aranın ardından Mahkeme, duruşmayı 3 Nisan’a erteledi. Mahkeme, avukat beyanlarının 3 Nisan’da görülecek duruşmada devam edilmesine karar verdi.