Çorlu tren kazası davasında TCDD Genel Müdürü ve Ulaştırma Bakanı’nın sanık olması istendi

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin açılan davanın görülmesine devam edildi.

Duruşma sonrası açıklama yapan aileler ve avukatlar, sorumluların kim olduğunun bilindiğini ve mahkeme heyetinin artık karar vermesi gerektiğini belirtti, “Geciken adalet adalet değildir” dedi.

Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesince halk eğitim merkezi salonunda görülen davanın 7’nci duruşmasına, tutuksuz sanıklar TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, köprüler şefi Çetin Yıldırım ve hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, bilgi ve belgeler ile yeni ek bilirkişi raporunun okunmasıyla devam etti.

Ek bilirkişi raporunda şu ifadeler kullanıldı:

“Kaza mahallindeki menfezlerin ve boru geçişlerinin kapasiteleri, havza debileri için yetersizdir. Ayrıca boru geçişlerinin girişleri toprak altında kaldığından çalışmadıkları tespit edilmiştir. Kaza güzergahı üzerinde demir yolu hidrolik sanat yapıları ve akarsu yatak düzenlemeleri, kaza sonrası düzenlemeler dahil günümüz mühendislik hizmetine uygun değildir.

Yapılan incelemeler sonucu çıkan bulgular demir yolu altyapısının uygun olduğunu, kazanın meydana gelmesinde altyapı ile ilgili bir etkinin söz konusu olmadığını göstermektedir. Kazanın meydana geldiği Uzunköprü-Halkalı hattında yapılan incelemeler sonunda yolun altyapısına ve üst yapısına uygun olduğu ve seyir güvenliğini olumsuz yönde etkilemediği kanaatine varılmıştır.”

‘TCDD Genel Müdür ve Ulaştırma Bakanı sanık olarak dinlenmeli’

Tren katliamında oğlunu kaybeden Mısra Sel’in avukatı, mahkeme heyetinin şimdiye kadar sergilediği tutuma tepki göstererek “2 buçuk yılı kaybettik. Son bilirkişi raporundan sonra mahkemenin seyri değişmiştir artık. Heyet neredeyse kusurlunun kim olduğunu bilirkişinin tespit etmesini istedi. Oysa sanıkların kim olduğunu mahkeme heyeti belirler. Raporda belirtilen kusurlar şahsi değildir, sistemsel ve kurumsaldır. Ancak sorumluluk şahsidir. Biz ek iddianame hazırlanarak dönemin TCDD Genel Müdürü ve Ulaştırma Bakanının sanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz” dedi.

Sanıklar Kurt, Polat, Yıldırım ve Çabuk üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

TCDD’nin avukatlarının görüntü izleme ve davaya mağdur sıfatıyla müdahil olma talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

Duruşma 7 Eylül 2021’e ertelendi.

‘Geciken adalet adalet değildir’

Evrensel’in haberine göre, duruşma sonrası açıklama yapan aileler ve avukatlar, sorumluların kim olduğunun bilindiğini ve mahkeme heyetinin artık karar vermesi gerektiğini belirtti, “Geciken adalet adalet değildir” dedi.

Duruşma öncesi aileler adalet talep etti

Duruşma öncesi Santral Durağında toplanan aileler ve destekleyicileri pankart açıp yürüyüş yaparak duruşmanın yapılacağı salona geldi. Yürüyüş sırasında sık sık “hak hukuk adalet, kaza değil cinayet” sloganları atıldı. Mahkeme salonu önünde bir açıklama yapan tren katliamı mağdurları, sorumluların hak ettikleri cezayı almasını istedi.

Katliamda hayatını kaybeden 14 yaşındaki Bihter Bilgin’in annesi, duruşma öncesi yaptığı konuşmada son bilirkişi raporlarının sorumlu olarak TCDD’yi işaret ettiğini vurguladı ve şunları söyledi: Adaletsizce süren bir adalet savaşımız var. Bugün burada bize adaleti verecek olan insanların son bilirkişi raporunu görmesini istiyorum. Bu sabah uyandığımda dediğim tek şey bugün bir mucize olsun ve adalet bizi bulsun!

Tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018’de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.

İddianamede “kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu” bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk’un “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2 ile 15 yıl arasında hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

AA / EVRENSEL