Cumartesi Anneleri: Devlet Berfo Ana’ya verdiği sözü tutsun

Cumartesi Anneleri, Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkence ile öldürüldükten sonra kaybedildiğinin TBMM raporu ile de sabit olduğuna dikkat çekerek, “Yargıtay, Adalet Bakanlığının ‘kanun yararına bozma’ başvurusunu reddetmelidir. Devlet, Berfo Ana’ya verdiği sözü tutmalı.” dedi.

Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana Fotoğraf: Twitter

Cumartesi Anneleri’nin adalet arayışı 811’inci haftasında. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla soruyor. Cumartesi Anneleri bu hafta 1980’de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu.

Mikail Kırbayır: 40 yıllık bir zaman geçti

Mikail Kırbayır, kardeşi Cemil Kırbayır’ın 8 Ekim 1980 tarihinde gözaltında sorgusu bittikten sonra katledildiği gün olduğunu belirterek, “Aradan 40 yıllık bir zaman geçti. Bu zaman içerisinde hükümetler kuruldu, hükümetler devrildi. İktidarlar el değiştirdi. Çalmadığımız kapı kalmadı ama akıbeti hakkında hiçbir şey değişmedi. Değişmeyen tek bir şey vardır. O da 12 Eylül’ün zihniyetinin devam etmesidir” dedi.  

Fatma Kırbayır

Fatma Kırbayır: Verilen sözleri yerine getirin

Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır da, başvurmadıkları merci kalmadığını ancak sonuç alamadıklarını belirtti. Fatma Kırbayır, “Cumhurbaşkanına seslenen Kırbayır, “Anamın vasiyetini yerine getirin. Verilen sözleri yerine getirin. Annem mezarında rahat uyusun. Kemiklerimizi verin. Anneler ağlamasın.” diye konuştu.

Keskin: Dönemin Başbakanı Erdoğan söz verdi

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin

Kırbayır ailesi avukatlarından ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de Kırbayır’ın gözaltına alındıktan sonra ailesinin bir türlü kendisiyle görüşemediğini aktardı. Cumartesi Annelerinin 2010 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Keskin, şöyle konuştu:

“Başbakan gözaltında kayıplarla ilgili sorunu çözeceği sözünü verdi. Hatta en büyük sözü de Berfo teyzeye verdi, ‘oğlunu bulacağım’ diye. Sonra Meclis’te bir rapor hazırlandı. İlk kez bir Meclisin İnsan Hakları Komisyonu ‘Cemil Kırbayır’ın gözaltında işkence edilerek öldürüldüğü kanısına varılmıştır’ şeklinde rapor düzenledi. Onun ardından Kars Savcılığı yeni bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma sırasında gördük ki olayla ilgili Kars Savcılığı daha önce de bir soruşturma başlatmış. Hiçbir şey yapmamış. Takipsizlik kararı vermiş ve aileye bunun bilgisi dahi verilmemiş.”

‘Yargıtay’da olan dosya takipsizlikle sonuçlandırılmak isteniyor’

2011 yılında yeni bir soruşturma dosyasının başladığını dile getiren Keskin, defalarca kez talep etmelerine rağmen hiçbir işlemin yapılmadığını söyledi. Keskin, dosyanın şu an Adalet Bakanlığı tarafından Yargıtay’a geri gönderildiğini belirterek, dosyanın takipsizlikle sonuçlandırılmak istendiğine işaret etti.

İç hukuk yollarının tüketilmesini beklediklerini vurgulayan Keskin, Anayasa Mahkemesine adil yargılama ihlali nedeniyle başvuru yaptıklarını söyledi.  

Alaz Erdost

‘Gözaltının 25’inci gününde aileye oğlunuz firar etti denildi’

Bu haftaki basın açıklamasını ise Cumartesi Anneleri adına, 1980’de işkence ile öldürülen yayıncı İlhan Erdost’un kızı Alaz Erdost okudu. Erdost, Kırbayır’ın Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi olduğunu ve 12 Eylül askeri darbesinin hemen ardından 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyündeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındığını söyledi.

Erdost, “9’uncu Kolordu Sıkıyönetim Komutanlığına bağlı Kars gözetim evinde tutulan Cemil’le düzenli haberleşen ailesine gözaltının 25’inci gününde ‘bir daha buraya gelmeyin oğlunuz firar etti’ denildi. Baba İsmail Kırbayır’ın yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Cemil Kırbayır’dan bir daha haber alınamadı” dedi.

‘8 Ekim günü işkence ile öldürülerek kaybedildi’

Baba İsmail Kırbayır’ın, kendi imkanları ile olayı araştırdığını belirten Erdost, şu bilgileri aktardı:

“Araştırmaları sonucunda biri güvenlik görevlisi olan tanıklara ulaştı. Cemil’in gözetim evinden işkencehaneye dönüştürülen Kars Eğitim Enstitüsü’ne getirildiğini, burada işkence ile sorgulandığını, 8 Ekim günü işkence ile öldürülerek, bedeninin kaybedildiğini öğrendi. İşkencecilerden 4 kişinin isimlerini tespit etti. 30 Temmuz 1981 tarihinde bu bilgilerle Milli Güvenlik Konseyi’ne, ilgili Sıkıyönetim komutanlıklarına, Kars Valiliği’ne, Cumhuriyet Gazetesi’ne ve Türkiye Barolar Birliği’ne başvurdu.  Yaptığı başvuruda olayı detayları ile anlattı. İsimlerini yazdığı işkencecilerin ve Cemil ile birlikte gözaltında bulunanların sorgulanması halinde oğlunun nasıl öldürüldüğünün ve bedeninin nasıl kaybedildiğinin ortaya çıkacağını söyledi. Ancak herhangi bir soruşturma başlatılmadı.”

‘Devlet Berfo Anne’ye verdiği sözü tutmalı’

Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken kamu görevlileri tarafından işkence ile öldürüldüğü ve bedeninin kaybedildiğinin TBMM raporu ile de sabit olduğuna vurgu yapan Erdost, şunları ifade etti:

“Yargıtay, insan hakları ve evrensel hukuk değerlerini esas alarak, Adalet Bakanlığının ‘kanun yararına bozma’ başvurusunu reddetmelidir. Devlet, Berfo Anne’ye verdiği sözü tutmalı; Cemil Kırbayır’ın akıbetini açıklayacak, TBMM Raporu’nda da isimleri geçen fail ve sorumluların yargılanmasını sağlayacak adli ve siyasi iradeyi göstermelidir.”

MA – İSTANBUL