Cumartesi Anneleri’nden Cemil Kırbayır dosyası için çağrı

Cumartesi Anneleri, 31 yıl sonra TBMM raporu ile “resmi” olarak gözaltında kaybedildiği tespit edilen Cemil Kırbayır için adalet istedi.

Cumartesi Anneleri, Mayıs ayı içinde dosyayı karara bağlayacağını açıklayan Kars Cumhuriyet Başsavcılığını, dosyanın cezasız bırakılmaması için adalete giden yolu açmaya çağırdı.

Cumartesi Annelerinin adalet arayışı 843. haftasında. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla soruyor.

Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemlerinde 13 Eylül 1980’de Kars’ta gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu.

Mikail Kırbayır: İçimdeki sesin isyanı var

Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır, yürüttükleri adalet mücadelesi neticesinde Meclis’te kurulan İnsan Hakları Adalet Komisyonu tarafından hazırlanan rapor üzerine başlayan soruşturmanın Yargıtay kararıyla zaman aşımına uğratıldığını söyledi. Kardeşi Cemil Kırbayır’ın dosyasının yargıya taşınmadan kapatıldığına vurgu yapan Mikail Kırbayır, şunları ifade etti:

“İçimdeki sesin isyanı vardır. İşiten, duyan, bilen bütün vicdanların itirazı vardır. Devlet insanın yaşamından sorumludur. Devletin bireyi katledip oldu bittiye getirirse bunda zaman aşımı olamaz. Bu bir vahşettir. İnsanlığa karşı suçtur. Siz kapatsanız da biz davamızdan vazgeçmeyeceğiz, kardeşlerimizin, yakınlarımızın yakınların akıbetini sormaya devam edeceğiz.”

Eren Keskin: Sözlere rağmen adalet yerini bulmadı

Davanın avukatlarından olan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, gözaltında kaybetme politikasının devlet politikası olduğunu ifade ederek, bu nedenle Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’in (BM) Zorla Kaybetmelere Karşı Sözleşmeyi imzalamadığına işaret etti.

Zaman aşımının bu dosyalarda işletilmeye devam edildiğine dikkat çeken Keskin, Kırbayır dosyasının da bugüne kadar ilk kez Meclis İnsan Hakları Komisyonu tarafından gözaltına öldürülmüş olduğu kanısına varılan dosya olduğunu hatırlattı. Keskin, buna rağmen dosyanın takipsizlik ile sonuçlandığının altını çizerek, Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun raporu ile dönemin Başbakanı Erdoğan’ın verdiği sözlere rağmen adaletin yerini bulmadığını söyledi.

Çetin Soykan: Cemil Kırbayır’ın işkence ile katledildiğini tespit ettik

Daha sonra konuşan dönemin Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi Çetin Soykan, çok önemli araştırmalar yaptıklarını ifade ederek, faili meçhul cinayetlerin açığa çıkarılması için raporlar hazırladıklarını belirtti. İnsanların işkencelerde muhtelif yerlerde katledildiklerini ifade eden Soykan, Cemil Kırbayır’ın da işkence ile katledildiğini tespit ettiklerini kaydetti. Soykan, faili meçhul cinayetleri açığa çıkarmanın Meclis’in görevi olduğunu belirterek, Kırbayır dosyasında ortaya çıkan gerçeklik ışığında araştırmaların devam etmesinin önemine dikkat çekti.

Erdal Kalkan: Dosyada her şey mevcut

Dönemin Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi Erdal Kalkan da, yaptıkları araştırmalar neticesinde Kırbayır ve bazı gençlerin Kars’taki askeri garnizona getirildiklerini ve Kırbayır’ın burada işkence ile katledildiğini tespit ettiklerini aktardı. Sorgunun yapıldığı odayı da incelediklerini belirten Kalkan, şunları ifade etti:

“Dosyada her şey detayı ile mevcuttur. Cemil Kırbayır işkence ile öldürülmüştür. Aşırı kuvvet kullanıldığı için öldürülmüştür. Kendisi güçlü kuvvetli biri olduğu için çok ciddi işkence ile öldürüldü. Kapalı rejimlerde, darbe dönemlerinde bu tür olaylar sık sık yaşanmaktadır. Hukuk yoktur, adalet yoktur, insan hakları yoktur.”

‘Askerler tarafından evinden gözaltına alındı’

Konuşmaların ardından Cumartesi Anneleri adına bu haftaki basın açıklamasını gözaltında kaybedilen Agit Akipa’nın kızı Suzan Akipa yaptı. Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır’ın 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden askerler tarafından gözaltına alındığını anlatan Akipa, şunları aktardı:

“Ailesi 25 gün boyunca gözaltı merkezine giderek Cemil’in ihtiyaçlarını karşıladı, ondan yazılı ‘gönderdikleriniz bana ulaştı’ diyen mesajlar aldı. Ancak 8 Ekim tarihinden sonra gözaltı merkezine giden aileye ‘oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin’ denildi. Baba İsmail Kırbayır ve Türkiye Barolar Birliği’nin ilgili kurumlara yaptığı suç duyuruları sonuçsuz kaldı. Cemil’den bir daha haber alınamadı.”

Erdoğan’ın Berfo Kırbayır’a verdiği söze hatırlatma

Cumartesi Annelerinden 103 yaşındaki Berfo Kırbayır’ın dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan ile 5 Şubat 2011 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda görüştüğünü hatırlatan Akipa, Berfo Kırbayır’ın görüşmede Erdoğan’a yaşadıklarını anlattığını ve “ben ölmeden bana oğlumu bul” dediğini aktardı. Akipa, söz konusu görüşmeye ilişkin şunları anlattı:

“Görüşmeden çok etkilenen Erdoğan, ‘gerekli tüm imkanları sağlayacağım, Cemil Kırbayır’ı mutlaka bulun’ diyerek bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını sağladı. Daha sonra kurulan komisyon, yürüttüğü çalışma sonucunda döneme ait belgelere ulaştı. Cemil Kırbayır’ı sorguda gören çok sayıda tanıkla, sorgulamayı yapan emniyet ve MİT mensuplarıyla görüştü. Titiz bir çalışma sonucunda 350 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkence ile hayatını kaybettiği ve bedeninin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı kayıt altına alındı. Böylece Cemil’in gözaltında kaybedildiği resmiyet kazandı. Komisyon ayrıca düzenlediği raporla birlikte Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.”

Kars Cumhuriyet Başsavcılığına çağrı

İktidarın insanlığa karşı suçla yüzleşme, hesaplaşma cesaretini gösteremediğini söyleyen Akipa, şöyle devam etti:

“On yıl sürüncemede bıraktığı dosyayı araçsallaştırdığı yargı eliyle kapatmayı tercih etti. Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Yargıtay ‘kanun yararına bozma’ kararı vererek dosyanın zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmasının önünü açarak Kars Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Mayıs ayı içinde dosyayı karara bağlayacağını açıklayan Kars Cumhuriyet Başsavcılığı hukuk normları içinde hareket etmezse Kırbayır dosyası tanıklara rağmen, itiraflara rağmen, TBMM tespitlerine rağmen cezasız bırakılmış olacak. Suçun fail ve sorumluları yargı süreçlerine tabi tutulmamış, cezalandırılmamış olacak. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nı, evrensel hukuk normlarına uygun davranmaya ve adalete giden yolu açmaya çağırıyoruz.”

‘Adalet istemekten de Galatasaray’dan da vazgeçmeyeceğiz’

“Oğlum gelirse” diye kapısını hep açık tutan Berfo Ana’nın kendilerine mirasının, yargı kararı ne olursa olsun kayıpları aramaya devam etmek olduğunun altını çizen Akipa, kaç yıl geçerse geçsin Cemil Kırbayır ve tüm kayıplar için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceklerini söyledi. Akipa, 144 haftadır kendilerine yasaklanan kayıplarla buluşma mekânı Galatasaray’dan da vazgeçmeyeceklerini yineledi.

MA – İSTANBUL