Eğitimci kadınlardan Ceren Damar Davasına katılım çağrısı

HABER MERKEZİ – Araştırma Görevlisi Ceren Damar’ı öldüren Hasan İsmail Hikmet’in yargılandığı karar duruşması olması beklenen davanın 4.duruşması cuma günü görülecek. Eğitim Sen duruşmaya katılım çağrısı yaptı.

Ankara’da 2 Ocak 2019 tarihinde Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olarak görev yapan Ceren Damar, Hasan İsmail Hikmet adlı okulda öğrenim gören erkek tarafından bıçaklı ve silahlı saldırısı sonucu katledilmişti. Cumhuriyet savcısı, sanığın ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ruhsatsız tabanca bulundurmak ve cinayetin ardından kendisini kovalayan bir öğrenciye yönelik silahla tehdit suçlarından da 3 yıldan 8 yıla kadar hapsini talep etmişti. Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan davanın 4. duruşması 21 Şubat 2020 tarihinde görülecek.

Eğitim Sen konuya ilişkin sendika genel merkezinde basın toplantısı yaptı. KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy Tekdemir ve sendikanın şube kadın sekreterlerinin katıldığı toplantıda, basın açıklamasını Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu okudu. 

Ceren Damar Şenel’in katledilmesinin gerekçesinin ‘kopya çekerken yakalanmak’ olduğunu hatırlatan Yulcu, “Araştırma görevlisi bir kadın, kopya çeken bir erkek öğrenci hakkında görevinin gereklerini yerine getirdiği için katledilmişti. Çünkü Ceren Damar Şenel bir kadındı ve şiddetin hedefi haline gelebilmesi ‘olağan’dı. Çünkü güçlünün hukukunun korunduğu, zorbalığın her gün daha fazla cesaretlendirildiği karanlık bir dönemden geçiyoruz. Ceren Damar Şenel,  doğru bildiğini yaparken tehditlere boyun eğmemeyi, akademinin etik ilkelerini kendisine rehber edinmeyi istemişti” diye konuştu.

‘Cezasızlık cesaretlendiriyor’

Akademik özgürlüklerin yok sayılması, üniversitelere, bilime ve akademisyenlere dönük tehditler, bireysel silahlanmanın, cezasızlığın teşvik edilmesinin şüphesiz ki güçlünün şiddetini ve zorbalığını cesaretlendirdiğini ifade eden Yulcu, “Unutulmamalıdır ki üniversiteleri üniversite yapan yegâne öğe demokratik öğrenme iklimidir ve bu iklimin var olabilmesinin koşulu da ülkemizin demokratikleştirilmesinden geçmektedir” dedi.

2019 yılında 474,  2020 yılı Ocak ayında 27 kadın cinayeti işlendiğini hatırlatan Yulcu,. Ceren Damar Şenel cinayetinde bilim insanı ve kadın kimliğini tanımayan erkek şiddeti ve kadın düşmanlığının görmezden gelinemeyeceğini vurguladı.

‘Katliamın ardındaki ilişkileri teşhir edeceğiz’

Okul öncesinden yükseköğretime kadar toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan politikaların, kadına yönelik şiddeti arttırdığına değinen Yulcu şöyle devam etti: “Ceren Damar Şenel davasını, gerçek adaletin tecelli etmesi için, bu katliamın ardındaki iktidar ilişkilerinin gün yüzüne çıkması için, akademinin en temel ilkelerinin nasıl yok sayıldığının görülmesi için, gözümüzün içine bakıla bakıla failin suçunun nasıl basitleştirilmek istendiğini teşhir etmek için takip edeceğiz. Cinayetle değil bilimsel çalışmalarla gündemde olacak insan, toplum, doğa yararına üniversiteler ancak mücadeleyle mümkün olacaktır.

Eğitim Sen olarak, 21 Şubat 2020 Cuma günü Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.00’da görülmeye başlanacak karar duruşmasına katılmaya, davanın takipçisi olmaya davet ediyoruz”