Eğitimli işsizlik

Aysu Uraz

Erciyes Üniversitesi  Genel Sekreterliği, 11.11.2019 tarihinde yayınladığı iş ilanı ile kimya laboratuvarında temizlik elemanı olarak çalışacak personel alınacağını duyurdu. Alınacak elemanda üniversitelerin Fen –Edebiyat Fakültesi Kimya bölümünden mezun olmak ve kimya laboratuvarında bir yıl çalışmış olmak şartı aranıyor olması basında skandal iş ilanı olarak değerlendirildi.

Bu ilan Türkiye’de gençlerin içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor. Gençler işsiz. Acı gerçek ne kadar çok diploma varsa iş bulma imkanının artacağına azalıyor olması. Yani eğitimli işsizliğin hızla yükselişi.

TÜİK açıkladığı 2019 Temmuz ayı verilerinde, 15-24 yaş arası gençlerde işsizliğin bir önceki yıla göre 7.2 puan yükselerek yüzde 27.1 ile rekor artış gösterdiğini belirtti. CHP Gençlik Raporu’na göre ise; 2004 yılında 97.545 olan üniversite mezunu işsiz sayısının, 2019 yılına gelindiğinde 1.340.000’a çıktığı belirtiliyor.

Bu rakamlardaki hızlı yükselişte şüphesiz nüfus artışının etkisi var. Ancak üniversite sayısındaki artış nedeniyle mezun sayısı da çok fazla yükselmiş durumda. Üniversite oranı 15 yılda yüzde 191 artarken üniversiteli işsiz oranı ise bu rapora göre yüzde 1281 artmış.

Avrupa Birliği ülkelerinde eğitim arttıkça işsizlik oranı düşerken Türkiye’de tam tersine yeni mezun gençlerin iş bulma sıkıntısı yaşaması, gençlerin niteliklerinin iş gücü piyasası ile uyuşmamasından kaynaklandığını düşündürtüyor. Yeni işler yaratılamaması, eğitim ve istihdam arasındaki ilişkinin sağlıklı bir biçimde kurulamaması eğitimli işsiz ordusu yaratmakta.

İş imkanlarının giderek daraldığı gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda, genç işsizlerin vasıflarının altındaki iş ilanlarına başvurmak zorunda kalmalarını kaçınılmaz kılıyor. Bu çaresizlik gençlerde ve ailelerde psikolojik çöküntü, hayal kırıklığı, çabaların boşa gittiği hissini doğuruyor.

Gençlerin umut kapılarının başında garantili ve daha rahat çalışma koşullarının olduğu kamuda iş bulabilmek hayali var. Hedef: Memuriyet. Ya da yurt dışına gitmek. 18-34 yaş aralığına yönelik yapılan kamuoyu araştırmalarında gençlerin yüzde 70-90’nının yurtdışına gitmek istediği görülmüş. Bu beyin göçünün ülkemize olumsuz ekonomik ve sosyokültürel sonuçları olacağı bir gerçek.

Devletin eğitimli işsizliğin azaltılması için, gençleri istihdama ihtiyaç duyulan bölümlere teşvik etmek ve eğitim kalitesini arttırarak piyasanın ihtiyaçlarına cevap verecek elamanlar yetiştirmek üzere işgücü piyasası politikalarını yeniden gözden geçirmesinin gerekliliği ortada. Bu neslin sorunları kısa vadede çözülebilir mi tartışılır; bulut teknolojisi, yapay zeka, robotlar gibi yeni gelişmelerin hayatımıza girmesi ve iş pozisyonlarının insandan makine ve algoritmalara kaymasının kaçınılmaz sonucu yeni iş kollarında uzmanlaşma ve yeni iş becerileri kazanabilmek için yaşam boyu öğrenme süreci içine girmek herkes için kaçınılmaz gibi duruyor.