Emekçilerden insanca yaşam için ‘ek zam’ talebi

KESK İstanbul Şubeler Platformu, insanca yaşam için ek zam talebinde bulunarak, bunun tek çözümünün maaşların arttırılması olduğunu söyledi.

“KESK olarak en başından beri altını çizdiğimiz üzere, maaş artışları TÜİK’in çarpık enflasyon rakamlarına, hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon tahminlerine indirgendikçe tüm kamu emekçilerinin ve emeklilerin reel geliri erimeye devam edecektir.”

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, “Ek zam” talebiyle Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 1 Nolu Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen 9 Nolu Şubesi Başkanı Hüseyin Özev, zam yağmurunun devam ettiğini belirterek, “Bugün herhangi bir işçiye, asgari ücretliye, emekliye, kamu emekçisine ‘TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon yüzde şu kadar, ne diyorsunuz?’ diye sorduğunuzda, alacağınız ilk cevap ‘O resmi enflasyon, benim yaşadığım enflasyon TÜİK rakamının en az iki katı’ olacaktır. Nitekim hem tüm temel tüketim maddelerinde adeta otomatiğe bağlanan fahiş zamlar hem de bağımsız iktisatçıların yaptığı araştırmalar halkın ezici çoğunluğu tarafından ifade edilen ‘yaşanan gerçek enflasyon TÜİK enflasyonunun en az iki katı’ tespitini doğrulamaktadır” dedi.

Her gün zam

Zamların yansımalarına değinen Özev, “Yılın ilk gününden bugüne geçen iki buçuk ay içinde; köprü ve otoyol geçiş ücretleri yüzde 26, beyaz peynir yüzde 18, ayçiçeği yağı yüzde 17, süt ürünleri ortalama yüzde 25, şeker yüzde 11, yeşil mercimek ve nohut yüzde 10, kırmızı et yüzde 10, beyaz et yüzde 9, elektrik yüzde 6, doğalgaz her ay otomatiğe bağlanan yüzde 1 artışları ile toplamda yüzde 3,1 zamlanmıştır. 1999 yılında yaşanan Marmara Depremi’nin ardından uygulanmaya başlandığı için ‘deprem vergisi’ olarak da bilinen, sonraki yıllarda kalıcı hale getirilen Özel İletişim Vergisinin oranı yüzde 7,5’ten yüzde 10’a yükseltilmiştir. İster mevsimsel olsun ister olmasın tüm sebze ve meyvelerin fiyatları her geçen gün artmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

Tahammül kalmadı

TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin şeffaf olmadığını dile getiren Özev, “Açlık sınırının 2 bin 800 TL’yi, yoksulluk sınırının 9 bin TL’yi aştığı, temel tüketim maddelerine zam yağmurunun devam ettiği, yaşanan gerçek enflasyonun en az yüzde 40’larda seyrettiği bugünün koşullarında maaşı her yıl erimeye devam eden kamu emekçilerinin, emeklilerin daha fazla fedakarlık yapmaya tahammülü kalmamıştır. Hükümet kulağının üstüne yatmaya devam etse de kendine ‘yetkili sendika, yetkili konfederasyon’ diyenler her zaman olduğu gibi bu zor zamanı sadece protokol görüşmeleri ile geçiştirmeye çalışsa da yıllardır yaşanan gerçek enflasyon rakamlarına ezdirilen kamu emekçileri ve emekliler hakları olan ek zammı talep etmektedir” dedi.

Tek çözüm maaşların arttırılması

Kamu Personeli Danışma Kurulu’nun (KPDK) ek zam gündemi ile toplanmasını isteyen Özev, “KESK olarak en başından beri altını çizdiğimiz üzere, maaş artışları TÜİK’in çarpık enflasyon rakamlarına, hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon tahminlerine indirgendikçe tüm kamu emekçilerinin ve emeklilerin reel geliri erimeye devam edecektir. İnsanca yaşamaya yetecek bir gelir için tek çözüm kamuda en düşük maaşın kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılacak oranda artırılmasından, tüm maaşların da bu orana göre artırılmasından geçmektedir” diye konuştu.

MA