Erdoğan Kanal İstanbul’un temelini attı: Bak bu çeşme açılışı değil

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Kanal İstanbul’un temelini devam eden tartışmalar ve eylemler eşliğinde attı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal İstanbul Sazlıdere Köprüsü’nün temel atma törenine katılarak konuşma yaptı. ( İsa Terli – Anadolu Ajansı )

Temel atma töreninde konuşan Erdoğan muhalefete yüklendi. İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle saldıran Erdoğan ‘bak bu çeşme açılışı değil’ dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 27 Nisan 2011’de duyurusunu yaptığı Kanal İstanbul için ilk köprünün temeli bugün atıldı.

Kanal İstanbul üzerinde yapılacak olan Sazlıdere Köprüsü temel atma töreninde konuşan Erdoğan, Kanal İstanbul projesini, ”İstanbul’un geleceğini kurtarma projesi” olarak nitelendirirken, projenin 15 milyar dolar maliyetle 6 yılda tamamlanmasının hedeflendiğini ve proje kendi kendini finanse edeceğini söyledi.

Erdoğan, “Birileri bize sorulmadı diye sızlanıyorsa da projenin her aşaması bilime hukuka uygun. ‘Bize sorulmadı’ diyenlere sesleniyorum: Unutmayın, kime sorulması gerekiyorsa onlara sorulmuş ve yola böyle çıkılmıştır” diye konuştu.

Erdoğan’ın Sazlıdere Barajı üzerine kurulan köprünün açılış töreninde yaptığı konuşmasından satır başları şöyle:

“Bugün Türkiye’nin kalkınma tarihinde yeni bir sayfa açıyoruz. Bugün, rahmetli Menderes, rahmetli Özal, rahmetli Erbakan, Demirel gibi ülkemizin kalkınma mücadelesinin sembol isimlerinin ruhlarını bir kez daha şad ediyoruz. Bugün Kanal İstanbul projesinin ilk köprüsünün temelini atıyoruz. Aynı zamanda Kuzey Marmara Otoyol’unun Nakkaş-Başakşehir kesiminin Sazlıdere Barajı üzerindeki bağlantı yolu da olan bu köprünün ülkemize, milletimize, İstanbulumuza hayırlı olmasını diliyorum.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay (sağ 5), TBMM Başkanı Mustafa Şentop (sol 6), Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (sağ 7), Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu (sol 5), Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum (sol 3), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez (sol 2), Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar (solda) ile AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım (sağ 4), Kanal İstanbul Sazlıdere Köprüsü’nün temel atma törenine katıldı. ( İsa Terli – Anadolu Ajansı )

Kanal İstanbul projesini bundan 11 yıl önce milletimizle paylaşmıştık. Türkiye’nin bu süreçte yaşadığı iç dış badireler sebebiyle projenin ilerlemesi biraz gecikti. Bugün tüm hazırlıkları tamamlayıp proje kapsamındaki ilk köprünün temeli için bir aradayız.

Kanal İstanbul’a acaba bu proje neden gerekliydi? Gecikmeli de olsa bugün bu temeli nasıl atıyoruz? İstanbul Boğazı dünyanın en kalabalık gemi trafiklerinden birine sahiptir. Boğazdan 1930’lu yıllarda yılda ortalama 3 bin gemi geçiş yapıyordu. Günümüzde bu rakam 45 bine ulaştı. Sadece şehir içi yolculuklar için İstanbul Boğazı’nın 54 iskelesinde 500 bin kişilik insan trafiği söz konusu.

Riski azaltıyoruz

Müsilajla ilgili bakın Marmara ne durumda. Felaket değil mi? Nedir bu durum diye hep yandık diyoruz. Boğaz’ı gemi geçişlerine kapatamayacağımıza göre, trafiği karşılamak için yeni kanal inşası düşüncesini gündeme getirdik. Kanal İstanbul’a, İstanbul’un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz.”

“Amacımız, her şeyden önce İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Boğazın tarihi ve kültürel dokusunu güvenlik altına almak için de ihtiyaç vardır. Gemi trafiği yükünün hafifletilmesi, Boğazın giriş çıkışındaki beklemelerin azaltılması da projenin amaçları arasında yer alıyor.

Elbette ülkemizin küresel ticarette daha etkin rol olması, ulaştırma ve lojistik koridorlarından daha fazla pay almasıyla diğer stratejik unsurları da bunlara eklememiz gerekiyor.

500 bin kişilik yeni yerleşim alanı

Proje kapsamında yer alan 500 bin kişi kapasiteli yerleşim alanları depreme hazırlık için gereken alternatif yerleşim alanları oluşturulması konusundaki eksiğimiz de kapatacaktır. Bu, pek çok faydayı aynı anda sağlayacak bereketli bir projedir.

Kanal İstanbul fikrini milletimizle paylaştığımız 27 Nisan 2011’den itibaren proje en ince detayına kadar çalışıldı. Önce güzergah, ardından sondaj ve ön proje, daha sonra etüt proje, takiben ayrıntılı saha ve lab çalışmaları ile ÇED süreci yürütüldü.

Gereken yerlere soruldu

Her ne kadar birileri kendi yetki alanında olmayan hususlarla alakalı ‘bize sorulmadı’ diye sızlanıyorsa da, projenin her aşaması hukuka ve bilime uygun şekilde yürütüldü ve tamamlandı. ‘Bize sorulmadı’ diyenlere sesleniyorum; kime sorulması gerekiyorsa onlara sorulmuş, yola böyle çıkılmıştır.”

“Siz zaten bu ülkede bugüne kadar dikili ağacınız yok. Bu ülkede sizler şu ana kadar Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık, bugün Kanal İstanbul için nasıl çıldırıyorsanız orada da öyle çıldırdınız. Marmaray’ı kaptık, yine aynı şekilde önümüzü kesmeye çalıştınız. Çılgınlar gibi, ama yaptık. Avrasya Tüneli’ni yaptık. Onun da önünü kesmek istediniz. Osmangazi’yi, İstanbul-İzmir yolunu yaptık, onların da önünü kesmeye çalıştınız.

Eğer o zamanın iktidarları sizi dinlemiş olsaydı bugün ne Şehitler Köprüsü olacaktı, ne Fatih Sultan Köprüsü olacaktı ne de Yavuz Sultan Selim Köprüsü olacaktı. Dinlemedik, kervan yürür dedik ve kervan yürüdü.

Bu hususlarda en küçük bir eksiklik, usulsüzlük olsaydı çoktan ortaya çıkardı. Sadece proje çalışmalarında 11 ayrı üniversiteden 51 bilim insanı ile toplamda 204 insan güven yaptı. 304 ayrı yerde 17 bin metrenin üzerinde sondaj, 248 adet jeofizik etüt gerçekleşti. Modelleme çalışmalarında dünyanın en önde gelen mühendislik bünyesinde 3500 kişi görev aldı Bay Kemal.

Bu çeşme açılışı değil

Biz neyi, nerede, kiminle yapacağımızı çok iyi biliriz. Bak bu bir çeşme açılış töreni değil. Bir musluk takma töreni de değil. Dünyada örnek kanallardan bir tanesinin bugün temelini atıyoruz. Kanaldan geçecek gemi boyutları ve trafik kapasitesi Boğaz’daki mevcut kapasiteyi yüzde 99’unu karşılayacak şekilde tespit edildi. Kanalın uzunluğu 45 kilometre.”

“Taban genişliği minimum 275 metre. Derinliği 21 metre olarak belirlendi. 275 metre uzunluğa kadar petrol tankerleri ve 350 metre kadar olan konteyner gemileri bu kanaldan geçebilecek. Bunları İstanbul’dan kazasız belasız geçirmek kolay değil. Her an her türlü riski taşıyordu.

Yapılan etütler, kanaldaki gemi trafiğinin Boğaz’a göre 13 kat daha güvenli gerçekleşeceğini gösterdi, 13 kat. Kanal üzerinde 6 köprü inşa edilecek. Ana kara yolu ulaşım hatlarının tamamı için kanalın üzerinden köprüyle geçiş öngörülüyor.

Dünyanın en çevreci projesi

-Kanal’ın her iki yanında planlana 500 bin nüfuslu yerleşim alanının da İstanbul’un merkezindeki baskıyı ortadan kaldıracağına inanıyoruz. Kanal İstanbul sadece Türkiye’nin değil, belki de dünyanın en çevresi projesi olarak hayata geçirilecektir. Proje alanının yüzde 52’si bu doğrultuda kullanılacak.”

“Kanal İStanbul’un her biri ayrı emek gerektiren tüm mühendislik ve ÇED çalışmalarının, bilim ve tekniğin ışığında, hukukun izinde yürütldüğünün altını çizmek istiyorum. Çevre Bakanlığı dediğimiz zaman bir duracaksın. ÇED raporlarını rahatlıkla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verir, verebilir bunu da öğreneceksiniz.

Bu süreçte görev alan, katlı sağlayan bakan, belediye başkanları, firma, mühendis, uzmanlarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Bu uzun hazırlık döneminin ardından nihayet Kanal’ın ilk köprüsünün temelini atma aşamasına geldik.

Kanal İstanbul yaklaşık 15 milyar dolarlık bir maliyetle, 6 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Buradan geçecek gemilerden sağlanacak gelir ve diğer unsurlardan edinecek kazançlarla Kanal kendini rahatlıkla finanse edecektir. Devletin kasasından kesesinden 5 kuruş çıkmadan dünya çapında bir esere daha kavuşulacaktır. Mevcut sürecini nasıl adım adım takip ettiysek bundan sonra da hassasiyetle takibini sürdüreceğiz.

Ülkemizin en önemli değeri

Türkiye’ye sağlayacağı katkılar, proje maliyetiyle kıyaslanamayacak kadar yüksek olan Kanal İstanbul, ülkemizin en önemli değerlerinden biri olarak tarihteki yerini alacak.

Cumhuriyetin kuruluş döneminde başlatılan kalkınma hamleleri, kısa bir süre sonra varlığını hala sürdüren bir zihniyet tarafından engellenmeye çalışılmıştır. Ülkemiz yakın tarihi uçaktan motora, silahtan ilaca kadar her alanda başlatılan projelerin önlerinin bu zihniyet tarafından nasıl kesildiğinin örnekleriyle dolu. Kim bu isim? Evet, CHP.”

“Atılan her adımın önünü kesmiştir. Şimdi bu CHP de nasıl ön keseriz diye çalışmaların içinde. Onların yanında da onlara yandaşlık yapanlar yok mu? Birlikte nasıl ön keseriz bunun gayreti içindeler.

Cumhuriyetimizin kalkınma hamlesinin gizli kahramanlarının hazin hikayesini tüm milletimiz biliyor. Genç kuşak bunları bilmiyor. 19 yıl önce yaptıklarımızı bile bilmiyor. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda enerjide attığımız adımları bilmiyor. Yapılan bölünmüş yollar, otoyollar, bütün bunlar genç kuşak tarafından bilinmiyor.”

“Düşünün 6 bin kilometreden alınan yollar şimdi 27 bin kilometreye geldi ama genç kuşak bunu bilmiyor. Gazi Mustafa Kemal’in de sürdürdüğü Osmanlı’dan miras demiryolu projeleri, ipleri ele alır almaz İnönü tarafından durduruldu. CHP’nin o engelleme politikalarının başlangıcı orası.

Biz yeniden demiryolu inşasına başlayana kadar Türkiye bu kısırlığı yaşamaya devam etti. Nuri Demirağ’ın ürettiği uçakların ne ülke içindeki satışına ne ihracına izin vermeyerek fabrika kapısına kilit vurulmasına yol açtılar.”

“Rahmetli Menderes, Vatan Caddesinin de arasında olduğu bulvarları açarken, buraya uçak mı indireceksiniz diye karşı çıktılar. Biz şehir içindeki bulvarlarla kalmadık, şehirlerimizin tamamını bölünmüş yol, köprü, tünellerle dağları delerek, Aşık Veysel gibi…

GAP’ı da biz hızlandırdık

GAP projesi gündeme geldiğinde milletin haklarını yiyecekler diyerek ortalığı ayağa kaldırdılar. Keban Barajı için kurbağalara göl yapıyorsunuz diyerek çamur attılar.”

“Ülkemizin en büyük enerji ve tarım projesi GAP’ı ele alarak hızlandıran biz olduk. İstanbul Boğazı üzerinde inşa edilen birinci köprüye, ‘buradan mutlu azınlık geçecek’ diye karşı çıktılar. Bitince de ilk kendileri geçti.

Bizim dönemimizde yapılan 3. köprüyle ilgili bir mahkeme kararını yanlış anlayıp ‘artık iki beton kuleden ibaret’ diyerek sevinç naraları atanlar da bunlardı. Sabiha Gökçen Havalimanı’nı genişletirken, CHP’nin başındaki zat, ‘uçağın inmediği yere havalimanı yapan başka ülke gördünüz mü’ diyerek aklınca dalga geçiyordu.”

“Bugün Sabiha Gökçen Havalimanı, bırakın ülkemizi, bölgenin en aktif havalimanlarından biri haline geldi. Yetmiyor. Aynı kafa, yeni havalimanımıza da çalmadık kara bırakmamıştır.”

“İstanbul Havalimanı, dünyanın ilk 3 havalimanından biri oldu. Eyy CHP, sizin gidecek yeriniz yok. Hatırlarsanız bu projeyi üstlenen firmalarımıza atmadık hakaret bırakmadılar.

Bugün millete hizmet eden ne kadar abide eser varsa hepsi bu çapsız zihniyetin karşı çıkmasına rağmen ülkemize kazandırdı. Türkiye, modern tarih boyunca yaptığı kalkınma hamlelerin ufuksuz, vizyonsuz, basiretsiz bu zihniyete rağmen başarıya ulaştırdı. Şimdi de Kanal İstanbul’a karşı çıkıyorlar.

Ferasetsizler

Siyasetteki ferasetsizliklerini, icradeki kifayetsizliklerini, proje üretmedeki kısırlıklarını bir kenara bıraktım, devlet adabını hiçe sayarak akıllarına ne gelirse söylüyorlar. Yatırımcıları tehdit ediyorlar. ‘Biz geliyoruz, geldiğimizde size ödeme yapmayacağız, bu yatırımları elinizden alacağız.’ Bankaları tehdit ediyorlar, hızlarını alamayıp projeye ilgi duyan ülkeleri tehdit ediyorlar.”

“Bu ne terbiyesizliktir! Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları da öğren. Bunlar tam manasıyla çaylak.”

“Devlet yönetimi nedir haberleri yok. Bankalara ödeme yapmazmış… Milletimiz CHP kafasına kalsa ülkenin ne bu barajlara ne köprülere ne farikalara. kavuşamacağını bildiği için söylenenleri ciddiye almıyor. Bu halk kimin bu ülkeye eser ve hizmet kazandırmak için ter döktüğünü, kimin de hiç bir iş yapmadan sırt üstü yattığını biliyor.

Fatih, İstanbul’u fethederken gemileri karadan yürüterek dünyayı kendine hayran bırakmıştır. Çanakkale 18 Mart Köprüsü yapılıyor mu yapılıyor. Altın boynuz gibi Çanakkale’yi süsleyecek.”

“Şimdi Marmara ve Karadeniz’i yeni bir boğazla Kanal İstanbul’la birbirine bağlayarak dünyayı kendimize hayran bırakacağız. Kanal İstanbul köprüsünün milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Mimar, mühendis, işçi hepsini tebrik ediyorum. Rabbim kazadan beladan uzak tutsun inşallah. 6 yıl içerisinde burayı tamamlamayı bize nasip etsin istiyorum.”

AA