EŞİK: Çocuk istismarcılarına affı aklınızdan çıkarın!

EŞİK, “aileyi koruma” adı altında yeniden gündeme getirilen çocuk istismarcılarına af teklifi girişimine tepki göstererek, asıl niyetin yasal evlilik yaşının 12’ye kadar indirilmesinin önünü açmak, her yaştan kadınlar ve kız çocuklarının tecavüzcüler ile evlendirilmelerini yasalaştırmak olduğuna dikkat çekti.

EŞİK, “Çocuk istismarcılarına af, istismarcılara teşvik, tüm çocuklara tehdittir. Aklınızdan çıkarın!” dedi.

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), TBMM Adalet Komisyonunda görüşülen yeni bir infaz yasası değişikliğinin yanında yeniden çocuk istismarcılarına af teklifinin gündeme gelmesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, ilk olarak 2016 yılında meclise getirilen ve tepkiler üzerine geri çekilen, çocuk cinsel istismarı suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103. maddesi ile ilgili af girişiminin yeniden gündemde olduğuna dikkat çekildi.

‘İstismarcıları teşvik anlamına gelir’

Söz konusu teklifin daha sonra Nisan 2020’deki “Covid affı” ile ilgili infaz yasası tartışmaları sırasında da tasarıya eklenmek istendiğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Bu konunun gündemde tutulması ve her fırsatta TBMM’de çeşitli komisyonlarda ve medyada tartışma konusu yapılması, istismarcıları teşvik etmek, çocuk haklarını ihlal etmek anlamına gelir.” denildi.

Açıklamada, konunun en son 27 Mayıs günü Kadına Yönelik Şiddetin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nda ve Meclis Adalet Komisyonu’nda gündeme getirildiğine işaret edildi.

TİHEK Başkanı çocuk nikahını ‘insan hakkı’ olarak savundu

Komisyona Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) adına davet edilen Süleyman Arslan’ın kadına yönelik şiddetin erkeklerin birbirine karşı şiddetinden farksız olduğunu ve 15 yaşındaki çocukların nikahının “insan hakkı” olduğunu savunduğunun hatırlatıldığı açıklamada, “Nikahsız beraberliklere ‘sapkın ilişkiler’ nitelemesi yapan Arslan, şiddetin azalması için ise helal beslenmeye özen gösterilmesi ve anneliğin özendirilmesi önerisinde bulundu.” diye hatırlatıldı.

‘AKP’li Güler, ceza erteleme talep etti’

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Aynı gün Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini görüşmek üzere toplanan TBMM Adalet Komisyonu’nda ise AKP’li Abdullah Güler Cezaevlerinde TCK 103 çerçevesinde 2020 yılı rakamıyla 645 hükümlünün bulunduğunu belirterek, bunların şu anda yasal olarak evli olduğunu, aile birliğini kurduğunu, bu ailelerin korunması için ceza ertelemesi konusu içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Adalet Komisyonu’nda yer alan muhalefet partilerine mensup vekillerin çocuk istismarı söz konusu ise hiçbir ailede ‘rızaya’ dayalı birliktelik olduğunun iddia edilemeyeceği yönündeki itirazları üzerine konunun kanun teklifine eklenmesinden vazgeçildi.”

‘Asıl niyet yasal evlilik yaşının 12’ye kadar indirilmesinin önünü açmak’

Bu girişimin “aileyi koruma adı altında” meşrulaştırılmaya çalışıldığını EŞİK platformundaki sivil toplum örgütleri olarak bildiklerine vurgu yapılan açıklamada, “Bu girişimin, asıl niyetinin yasal evlilik yaşının 12’ye kadar indirilmesinin önünü açmak, her yaştan kadınlar ve kız çocuklarının tecavüzcü ile evlendirilmelerini yasalaştırmak olduğunu biliyoruz.” diye kaydedildi.

Açıklamada, bu girişimin gündemde tutulmasının yaratacağı olumsuzluklara ilişkin şunlar sıralandı:

  • Türk Ceza Kanunu’ndaki 15 yaş altı çocuklarla hiçbir koşulda cinsel ilişkiye girilemeyeceği ve Türk Medeni Kanunu’ndaki 17 yaşın altında evlilik yapılamayacağı konusundaki yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalıyor, uygulanmıyor, uygulanamıyor. Gençler, aileler bu yasalar yokmuş gibi yaşamaya devam ediyor.
  • Çocuk cinsel istismarcıları işledikleri suçtan mahkum olsalar bile, kız çocuğunu ya da ailesini ikna edip resmi nikah yaptırdıkları takdirde cezadan kurtulabileceklerini düşünebiliyorlar.
  • Bazı yargı mensupları da af propagandalarından etkilenerek giderek daha çok beraat kararı veriyor.
  • Toplum da gelenek, görenek diyerek ve af söylemlerinin de teşvikiyle çocuk evliliği adı altındaki çocuk cinsel istismarını ihbar yükümlülüğünü savsaklıyor.
  • Af söylentisi çeşitli kişi ve kurumların, kız çocuklarının evlendirilme yaşının 12 hatta 9 olabileceği yönündeki propagandalarının sürüp gitmesine neden oluyor.

‘Türkiye toplumunun yüzde 92’si 18 yaşın altındaki evlilikleri onaylamıyor’

Açıklamada, yanlış kültürel referanslara dayandırarak çocuk yaşta ve zorla evlendirmeyi meşrulaştırmak isteyenlerin, Türkiye toplumunun yüzde 92’sinin 18 yaşın altındaki evlilikleri onaylamadığını bilmesi istendi. Dünyada da genel eğilimin 18 yaş altı evliliklerin “çocuk yaşta ve zorla evlilik” olarak nitelendirildiği belirtilen açıklamada, bu evliliklerin yasaklama yönünde olduğuna vurgu yapıldı.

‘Kadınların ve çocukların hayatını siyaset malzemesi yapmaktan vazgeçin’

“Bu gerçekleri dikkate alın, kadınların ve çocukların hayatını siyaset malzemesi yapmaktan derhal vazgeçin!” denilen açıklamada, Türkiye’nin 7 bölgesi ve 81 ilinden kadınlarla iktidar bloğu milletvekilleri de dahil olmak üzere tüm milletvekillerini yakından izlemeye devam edecekleri hatırlatıldı.

‘Gözümüz üzerinizde’

Tüm partilere ve vekillere sadece kadınlar ve kız çocukları için değil tüm Türkiye’nin geleceği için tarihsel önemde günlerden geçildiğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Atılacak her bir yanlış adımın insani, siyasi ve hatta hukuki bir sorumluluğu var. Hayatlarımız ve haklarımız için gözümüz üzerinizde!” denildi.

Sosyal medyada da #AklınızdanÇıkarın etiketiyle girişime tepki gösterildi.

Yeni1Mecra