Ev hapsi verilen öğrenciye imza atma zorunluluğu!

Avukat Abdullah Bişaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden H.S.’ye hem ev hapsi hem de karakola gidip imza atma zorunluluğu getirildiğine dikkat çekti.

Bişaroğlu, “Evden çıkarsa kelepçe ötecek, evden çıkmazsa karakola gidemeyecek. Bu ikisinden birini ihmalden tutuklanma ihtimali çok yüksek.” diyerek, uygulamaya ilişkin dilekçe verdiğini söyledi.

Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına karşı öğrencilerin başlatmış oldukları eylemleri 39’uncu gününde. Devam eden protestolar gerekçesiyle şu ana kadar 565 kişi gözaltı alındı. Gözaltına alınanların 25’ine ev hapsi verilirken 11’i ise tutuklandı. Bir çok ilde gerçekleştirilen protestolarda kimi öğrenciler darp, işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. 

‘Öğrenciler gözaltı aracında saatlerce ters kelepçeyle bekletildi’

Öğrencilerin maruz kaldığı hak ihlallerine ilişkin süreci en başından beri takip eden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarından Abdullah Bişaroğlu değerlendirdi. İlk protesto eyleminde öğrencilerin darp edilerek gözaltına alındığını hatırlatan Bişaroğlu, öğrencilerin gözaltı aracında saatlerce ters kelepçeyle bekletildiğini, gözaltında da kötü muameleye maruz kaldığını söyledi.

Biraşoğlu, gözaltına alınan öğrencilerin, ilaçlarına erişim hakkının engellenmesi, hastaneye sevk işlemleri sırasında doktor muayenesinin polis eşliğinde gerçekleştirilmesi ve avukatlarıyla görüştürülmemeleri gibi birçok hak ihlaline maruz kaldığını anlattı.

‘Tutuklamalar yasal değil’

Tutuklanan 11 öğrenciden 6’sının 2911 sayılı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna Muhalefet” iddiasıyla tutuklandığına işaret eden Bişaroğlu, 2911 Sayılı Kanunun üst sınır ceza limitinin tutuklanma gerekçesi olamayacağına vurgu yaptı. Bişaroğlu, “yasal olmayan bu tutuklamaların gözdağı verme” amacı taşıdığını ifade etti.

Hem ev hapsi hem adli kontrol!

Ev hapsi verilen öğrencilerden H.S.’ye aynı zamanda adli kontrol tedbiri olarak imza atma şartı getirildiğini aktaran Bişaroğlu, şunları ifade etti:

“Maalesef böyle absürt bir durum da var. Bu iki yaptırımdan birini ihmal etmemesi mümkün değil. Evden çıkarsa kelepçe ötecek evden çıkmazsa karakola gidemeyecek. Bu ikisinden birinin ihmalden tutuklanma ihtimali çok yüksek. Bunu yazdım umarım dilekçemi okurlar çünkü okuyorlar mı emin değilim.”

Bişaroğlu, öğrencilere verilen ev hapsi cezalarının artmasının nedenini ise “protestoların direnicini kırmaya yönelik ölümü gösterip sıtmaya razı etme” şeklinde değerlindirdi. 

‘Bazı öğrenciler mala zarar gerekçesiyle tutuklandı’

Bişaroğlu, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Kadıköy’de yapılan eyleme yönelik müdahalede gözaltına alınan öğrencilerin de kötü muameleye maruz kaldığını aktardı. Gözaltına alınan bazı öğrencilerin “kamu malına zarar verme”, “örgüt propagandası yamak” gibi gerekçelerle tutuklandığını belirten Bişaroğlu, şunları kaydetti:

“Görüntülerde de görülüyor; araç sivillerin arasına son sürat dalıyor ve bir çöp kutusu önüne devriliyor. Aracın ön kısımda ciddi bir hasar meydana geliyor. Ama bu o aracı kullanan memurdan kaynaklı bir sorun. Aracın arka tarafını tekmeleyenin yüzü görünmüyor. Ama ön taraftaki hasarın faturası arka tarafta çıkmış gibi gösterip, ‘mala zarar verme’ suçu yöneltildi. Bu gerekçeyle maalesef ki bazı öğrenciler tutuklandı.”

‘4 öğrencinin neden tutuklandığını halen bilmiyoruz’

Bişaroğlu tutuklanan öğrencilerden Murat Can Demirci, Anıl Karakuş, Ömer Sengel ve Necmettin Erdem’in hangi gerekçeyle tutuklandığını ise halen bilmediklerini ifade etti.

Bir öğrenciye cinsel saldırı iddiası

K.Ç. adındaki bir kadın öğrencinin gözaltına alınış sürecinde 3 polis tarafından cinsel saldırıya maruz kaldığını söyleyen Bişaroğlu, bu olaya dair savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. Bişaroğlu, protestolardaki hak ihlallerine ilişkin de suç duyurusunda bulunup, başvurularının takipçisi olacaklarını dile getirdi.

MA / NACİ KAYA