Yasemin Özgür
Günümüz çocukları kitaplar konusunda otuz yıl öncesindeki çocukluğumuza göre çok daha şanslı. Bizim küçüklüğümüzde bugünkü gibi çocuklara yönelik geniş seçenekler yoktu. Yaşımızın üzerinde ağır klasikleri okuma gayretimiz anlam dünyamızı zorluyor, yaşamı ve dünyayı anlama çabamız, bu kitaplarla bir bakıma gereğinden hızlı büyümemize sebep oluyordu. Bu zamana bakıp çocuk kitaplarının çeşitliliğini gördükçe kendi çocukluk dönemimizdeki eksikliği daha net fark ediyorum.
Çıtır Çıtır Felsefe Serisi ile ilk olarak kütüphanenin “felsefe, psikoloji” rafında tanıştım. İsmindeki sevecenlik bana sıcak patates kızartmasını ya da fırından yeni çıkmış çıtır çıtır bir ekmeği anımsattı. Elime alıp sayfaları çevirmeye başlayınca çok etkilendiğim seri Günışığı Kitaplığı’ndan çıkıyor ve ülkemizde otuz bir kitaptan oluşuyor. Her birinde farklı konuların yer aldığı, günlük yaşamımızdaki olayları birbirine tamamıyla zıt kavramlar üzerinden öyküleştirilerek anlatan bir kitap serisi. Yazar Brigitte Labbé bilginin ve düşünmenin değerini ön plana alıp hayatın içinden örneklerle çocukların ilgi alanını yakalamayı başarmış.
Bu başarılı yazarı tanımak istediğimizde şu satırlarla karşılaşıyoruz:
“Brigitte Labbé uzun süre iletişim sektöründe görev aldıktan sonra Paris Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe eğitimi gördü. Çalışmalarını, karışık felsefi kavramları çocuklara aktarabilmek üzerine yoğunlaştırdı. Çok dogmatik bulduğu felsefe alanına duyduğu tepkiyle kaleme aldığı Çıtır Çıtır Felsefe dizisinde, çocuklar için felsefenin sürekli kendini yenileyen bir sorgulama olduğunu göstermek istedi. Okullarda, kütüphanelerde ve kafelerde, çikolata, kurabiye ve şeker eşliğinde çocuklar için “Çıtır Çıtır Felsefe” günleri düzenleyip tartışmalar yapan Labbé, katıldığı ulusal ve uluslararası konferanslarda, yetişkinler için, çocuklara zor konuları anlatmak üzerine sunumlar gerçekleştiriyor. Yazar, müzisyen eşi Wassim Soubra ve iki kızıyla birlikte Paris’te yaşıyor.”
Kendisinin felsefe ve çocukluk üzerine gözlemlerini paylaştığı toparlayıcı bir metnine Günışığı Kitaplığı sitesinden ulaşmak mümkün.
Kitap okumayı sevmeyen, aslında ne okuyacağına karar veremeyen ve öneri isteyen her çocuğa bu serinin kitaplarını tavsiye ettiğimde kitap okuma alışkanlığı basamaklarını kolaylıkla çıkmaya başladıklarını görüyorum. Sadece çocuklara değil, düşünmeye, eleştirel düşünmeye ihtiyacı olan biz büyüklere de rehber olacak bir seri.
Bir örnek vermek gerekirse serinin on yedinci kitabı olan Yaşam ve Ölüm çocukların ölüm ile ilgili sorularına nasıl cevap vereceğimiz konusunda da bir el kitabı niteliğinde. Biz büyüklerin zorlanarak, kelimeleri doğru seçip seçmediğimizi düşünerek verdiğimiz cevapları temize çekme şansı sunuyor.
Yazar, bu zor soruları öyküleştirilerek çocuklarımızın anlam dünyalarında cevap bulamadıkları soru boşluklarını dolduracak niteliği sağlamış ve onların kolaylıkla anlayacağı şekilde detaylandırmış. Bu kitaplar, çocukların okuyup düşünmelerini, duygu ve düşüncelerini rahatlıkla dile getirmelerini sağlayan kaynaklar.
Brigitte Labbé kendi kitaplarını, “Düşüncenin inşasında kullanılacak bir alet çantası” olarak yorumluyor.
Ülkemizde özellikle biz yetişkinlerin bu çantaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Çıtır Çıtır Felsefe serisi çocukları zorlamadan, yargılamadan ve seçime mecbur bırakmadan, onları yüreklendiren, konuşturabilen, düşündürebilen bir öğreti niteliğinde.
Bu serinin anne, baba, eğitmen her yetişkinin çocuklarla iletişim kurarken ellerinde bulunması gereken değerli bir kılavuz olmasının temel sebebi belki de her kitapta farklı iki zıt kavram değerlendirilirken yazarın yansıttığı hassasiyet. Ek olarak yazar, çocuklara bir zorunlulukmuş gibi dayatılan “kitap okuma alışkanlığı” konusunda da gereklilik kipiyle bir üslup kurmayarak okuma eylemi için herhangi bir koşul koymuyor.
Serinin kitaplarını tek tek okumak da mümkün. Her bir kitap, okudukça içselleştireceğiniz, bağlanacağınız, daha çok merak edip düşüneceğiniz yeni tartışma konuları keşfetmek için güzel bir başlangıç olacak. Bu seriyi okumaktan, çocuklarınıza, öğrencilerinize okutmaktan asla çekinmeyin ve Brigitte Labbé’in “Felsefe hayatın ta kendisidir zaten, hayatın içindedir” sözüne katılarak felsefenin dünyayı değiştirebileceğine inanmayı bırakmayın. Keyifli okumalar.
Müren Beykan editörlüğünde, Azade Aslan çevirisiyle yayınlanan seri şöyle:
Yaşam ve Ölüm, Beden ve Akıl, Zaman Çok ve Zaman Yok, Söz ve Sessizlik, Aşk ve Dostluk, Şiddet ve Şiddetsizlik, Hatırlamak ve Unutmak, Anlaşmak ve Anlaşamamak, Başarı ve Başarısızlık, Şans ve Şanssızlık, Haklar ve Ödevler, Ben ve Başkaları, Mutluluk ve Mutsuzluk, Liderler ve Diğerleri, Cesaret ve Korku, Özgür Olan ve Olmayan, Doğa ve Kirlilik, İş ve Para, Savaş ve Barış, Güzellik ve Çirkinlik, Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz, Gerçekten ve Yalancılıktan, Oğlanlar ve Kızlar, Diktatörlük ve Demokrasi, Küçükler ve Büyükler, İnanmak ve Bilmek, İyi ve Kötü, Adalet ve Haksızlık, Olmak ve Sahip Olmak, Makineler ve İnsanlar, Ahlaki Olan ve Olmayan.