Ali Bayburt
Baharın gelişiyle güzelleşen havalar her ne kadar bizi dışarı çıkıp yeni yerler keşfetmeye çağırsa da virüs nedeniyle sosyal ortamlardan uzak kalmamız gereken bu günlerde teknoloji imdadımıza yetişiyor. Çevrimiçi gezilerle evinizden çıkmadan dünyanın farklı noktalarındaki alternatif kültürel etkinliklere katılmanız mümkün.
İçinde bulunduğumuz kritik dönemde verimli zaman geçirmeniz için sanal ziyarete açık on müze derledik.
Oyuncak Müzesi
2005 yılında yazar Sunay Akın tarafından Göztepe’de tarihi bir köşke kurulan Oyuncak Müzesi’nde 18. yüzyıldan günümüze kadar toplanan oyuncaklar sergileniyor. Müzenin internet sayfası sağladığı 360 derecelik sanal turla sizi çocukluğunuza götürürken ailece hoş zaman geçirmenizi de sağlayacak.
İstanbul Kadın Müzesi
Türkiye’nin ilk dünyanın üçüncü kent kadın müzesi olma ünvanına sahip İstanbul Kadın Müzesi 2675 yıldır bu topraklarda kültür ve sanata değer katmış kadınların tarihini aktarıp onurlandırmak ve nesiller arası iletişim köprüleri oluşturmak amacıyla 2012 Eylül itibariyle sanal müze olarak hayata geçirilmiş. Tüm içeriği sanal ziyaretçilere açık.
3D Mekanlar
Topkapı Sarayı’ndan Mısır Piramitleri’ne tarihi mekanlar ve ören yerlerine ait 360 derece panoramik fotoğraf verisinin yüklü olduğu siteye ziyaretçiler her an ulaşabilirler. 3D Mekanlar sitesi evde geçirilen şu günlerde görmek istediğiniz tarihi turistik mekanları oturduğunuz yerden ziyaret etmeye olanak sağlıyor.
Londra Doğa Tarihi Müzesi
1884 yılında kurulan Londra Doğa Tarihi Müzesi paleontoloji, zooloji, entomoloji, mineraloji, botanik alanlarında seksen milyona yakın yaşam ve yer bilimleri örneğine ev sahipliği yapıyor. Müzenin geniş kütüphanesinden alanda yazılmış kitap ve dergilere ulaşabiliyor, sergilenen değerli el yazmalarını da izleyebiliyorsunuz. Müzedeki pek çok örneğin Charles Darwin tarafından bizzat toplandığını göz önüne alırsak tarihi önemi açısından mutlaka gezilmesi gereken müzeler arasında.
Frida Kahlo Müzesi
Frida Kahlo’nun doğup büyüdüğü ev Meksiko’da bulunuyor ve La Casa Azul (Mavi Ev) ismiyle anılıyor. 1955 yılında Diego Rivera tarafından devlete bağışlanan aile evi Kahlo’nun ölümünden dört yıl sonra müzeye çevrilmiş. Frida Kahlo Latin Amerika’nın en ünlü kadın sanatçısı olarak biliniyor. Müzede sanatçıya ait kişisel eşya, çizim, fotoğraf, dergi ve kitapların yanı sıra büyük aşkı Diego Rivera ile ilgili arşiv de bulunuyor. 1954 yılında ölen Kahlo’nun külleri de Mavi Ev’de saklanmakta. Frida Kahlo’nun hayatı boyunca yaşayıp ürettiği bu evde gezintiye çıkıp hayallere dalmak yalnızca bir tık uzağınızda.
Van Gogh Müzesi
1973 yılında Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da açılan Van Gogh Müzesi sanatçının acılı hayatı boyunca yaptığı çalışmalara ev sahipliği yapıyor. Müzede hayattayken hakettiği değeri bulamayan sanatçının iki yüzden fazla resmi, beş yüzden fazla eskizi ve çizimi yer alıyor. Ressamın kardeşi Theo’ya yazdığı yüzlerce mektup da yine müzede görülebilecek kıymetli parçalar arasında.
Dali Müzesi
Salvador Dali’nin dört bin eserinin bulunduğu müze heykellerle resimlerin ahenkli buluşmasına ev sahipliği yapıyor. Hayatı boyunca delilikle dahilik arasındaki ince çizgide yürüyen eşsiz sanatçının sırlarını da barındıran müze hayata bir manifesto niteliğinde. Müzeyi çevrimiçi gezerken müzeye konuk olmuş Latin sanatçıların eserlerine ulaşma seçeneği de sunuluyor.
Louvre Müzesi
1793 yılında saraydan müzeye çevrilmiş olan Louvre Milattan önce 7. yüzyıl ile Milattan sonra 1850 yılları arasını kapsayan geniş bir içeriğe sahip. Dünyanın en önemli müzelerinden biri kabul edilen Louvre her yıl dünyadan yoğun turist çekiyor. Müzede dönem dönem sanal tura açılan bölüm ve sergiler değişiyor. Louvre Müzesi’ni sanal turlamanın bir avantajı da kapısında saatlerce sıra beklemek zorunda kalmamak.
Solomon R. Guggenheim Müzesi
Dünyaca ünlü Amerikalı mimar Frank Llyod Wright tarafından 1943-53 yılları arasında tasarlanan müze binası kendi başına bir sanat eseri olma özelliği taşıyor. New York şehrinin ikonik yapılarından olan müzede mimarisinin de yansıttığı üzere çağdaş sanat eserleri sergileniyor.
Uffizi Galeri
Rönesans’ın patronları olarak bilinen Floransa’lı Medici ailesine ait koleksiyon Uffizi Galeri’de sergileniyor. İnşası yirmi bir yıl süren yapı öncelikle kent yönetimi için sulh yargıçlarının ofisi olarak kullanılmış. Yaşadığı felaketlere rağmen tüm zarafetiyle içindeki paha biçilmez sanat eserlerini korumaya devam eden müze arşivini 360 derecelik fotoğraflarla ziyarete sunuyor.