Özgür Gündem ile dayanışma amacıyla birer gün genel yayın yönetmenliği yapan Fincancı, Önderoğlu ve Nesin’in yargılanması İstinaf’ın beraat kararını bozması üzerine yeniden başladı.
Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla 2016 yılında birer gün genel yayın yönetmenliği yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve yazar Ahmet Nesin’in yargılandıkları dava, istinaf mahkemesinin beraat kararını bozması üzerine yeniden başladı.
Duruşma öncesinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bir de basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya TTB Merkez Konseyi üyeleri, İstanbul Tabip Odası yöneticileri, Barış Akademisyenleri, İHD, KESK, DİSK Basın-İş, TGS, TGC ve EMEP yöneticileri ile CHP ve HDP’li milletvekilleri katıldı.
‘İfade özgürlüğü hakim olana kadar mücadeleye devam’
Basın açıklamasında konuşan Dr. Şebnem Korur Fincancı, 1990’lı yıllarda binası bombalanan, gazetecileri öldürülen Özgür Gündem’in yeniden saldırı altında olması nedeniyle bir dayanışma kampanyası başlatıldığını hatırlattı. Gazetenin yanında olmak için sorumluluk duyduklarını fakat dayanışma çabalarının hızla cezalandırıldığını belirten Korur Fincancı sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün Çağlayan’dayız. Dün Kadıköy’deydik. Ondan önce de Boğaziçi’ndeydik. Ve öğrencilerden akademisyenlere, salgında işsiz bırakılanlardan salgında çalışmak zorunda bırakılanlara, yoksullardan yok sayılanlara, canla başla sağlık hizmeti verenlere bu salgını mümkün kılan noeliberal politikalara karşı dayanışma içinde olduk, olmayı da sürdüreceğiz. Onların belirsizlik rejimi varsa, bizim de dayanışmamız var. Biz haklarımızı alana kadar, ifade özgürlüğü yeniden hakim olana kadar, barış bu dünyada hakim olana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Erol Önderoğlu ise 2019’daki beraat kararını “Bir çiçekle bahar gelmez” sözleriyle değerlendirdi. Gazetecilerin gruplar halinde Çağlayan Adliyesi’ne getirilip tutuklandığını, yüzlerce gazetecinin yargı tacizi altında hapishanede olduğunu veya yurtdışına çıkış yasağı altında görev yapmaya zorlandığını kaydeden Önderoğlu, yargının ve demokrasinin felç edildiği koşullarda yargılamadan hiçbir beklentiye girmediklerini ifade etti.
‘Verilen karar hukuki değil’
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada ise Korur Fincancı ve Önderoğlu ile avukatları savunmalarını yaptı. Önderoğlu istinaf mahkemesinin kararı bozma kararına katılmadığını dile getirirken, avukatı Tora Pekin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nden hukuki bir karar beklemenin imkansız hale geldiğini belirtti.
Korur Fincancı ise istinaf mahkemesinin bozma kararının TTB Merkez Konseyi seçimlerinin hemen ardından çıkmasına dikkat çekti. Bozma ilamını kabul etmediğini söyleyen Korur Fincancı “İfade özgürlüğü en temel hakkımızdır. Sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye ekledi. Av. Meriç Eyüboğlu de bozma ilamının zamanlamasına vurgu yaparak “Hepimiz hukukun siyasallaşmasından şikayetçiyiz. Bu dosya da bu örneklerden biri. Verilen karar hukuki değil. Ceza dairesi bozma kararı verirken politik ibareler kullanmıştır. Suçun yasal unsurları oluşmamıştır” dedi.
‘İstinaf mahkemeleri zulüm aracına dönüştü’
Yurtdışında olduğu için duruşmaya katılamayan Ahmet Nesin’i temsilen Av. Efkan Bolaç da yargıdaki iş yükünü azaltmak gerekçesiyle kurulan istinaf mahkemelerinin zulüm araçlarına dönüştüğünü, yargının siyasallaşmasına karşı yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceklerini söyledi.
Duruşma sonunda istinaf mahkemesinin bozma ilamına uyulmasına, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nden dosyanın Özgür Gündem ana dava ile birleştirme hususunda muvafakat istenmesine ve tanık İnan Kızılkaya’nın dinlenmesi için tebligat çıkarılmasına karar verildi.
Davanın gelecek duruşması 6 Mayıs 2021 tarihine görülecek.
Ttb.org.tr