Gazeteci Ayşegül Doğan’a gazetecilik faaliyeti kapsamında yaptığı görüşmeler ve katıldığı etkinlikler nedeniyle yargılandığı davada “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Gazeteci Ayşegül Doğan’ın, kapatılan İMC TV’nin Program Koordinatörü olduğu dönemde gazetecilik faaliyeti kapsamında yaptığı görüşmeler ve katıldığı etkinlikler nedeniyle “örgüt kurmak ve yönetmek” iddiasıyla yargılandığı davaya devam edildi. Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Doğan’ın avukatları Mehmet Emin Aktar ve Emel Ataktürk hazır bulundu.
Gazeteci Doğan’ın yeni tip koronavirüs (Covid-19) temaslı olduğu gerekçesiyle mazeret sunduğu duruşmada heyet, “davanın makul sürede sonuçlanması” için mazereti kabul etmedi.
MA’nın geçtiği bilgilere göre; Esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunan iddia makamı, DTK’nin yürütmüş olduğu faaliyetleri anlatarak, Doğan’ın DTK Daimi Meclisi ile Kültür ve Eğitim Komisyonu’nda yer aldığını savundu. Savcı, Doğan’ın TCK’nin 314/2 ile 3173 sayılı TMK’nin 5’inci maddesince cezalandırılmasını istedi.
‘Gazeteci olarak katıldı’
Esas hakkında mütalaaya karşı savunma yapan Doğan’ın avukatları ise müvekkillerinin DTK’nin yürütmüş olduğu faaliyetlere gazeteci olarak katıldığını belirterek, Yargıtay kararları uyarınca müvekkillerine dönük yapılan suçlamaların “örgüt üyeliği” hususlarını oluşturmadığını söyledi.
‘Dinlenme kararında imzası bulunan 9 hakim ihraç edildi’
DTK hakkında bir soruşturmanın yapılmadığına dikkat çeken avukatlar, DTK’nin resmi törenle Meclis’e davet edilen, görüş ve önerileri alınan bir kuruluş olduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:
“Hukuksal bağlamda tartıştığımız DTK’nin faaliyetlerine katılmış olması sebebiyle böyle bir sorumluluk atfı ile karşı karşıya kalınması düşünülemez. Hangi taraftan bakarsak bakalım DTK’nin bir sayfası var. Resmi davetler ile davet ediliyor. Bu hukuksal öngörülebilirlik bağlamında dosya ve iddianamedeki dayanakların hukuksal izahının yapılmamasının mümkün olmadığını düşünüyoruz.”
Dosyayı incelediklerini ve müvekkillerinin de telefon görüşmelerinin dinlendiğini ifade eden avukatlar, dinlenme kararında imzası bulanan 9 hakimin de FETÖ soruşturması kapsamında ihraç edildiğinin altını çizdi.
‘Bu dava yok sayma davasıdır’
Hukuka aykırı bir şekilde elde edilen delillerin Türk yargısı sisteminde yara açacağını söyleyen avukatlar, müvekkillerine böylesi deliller ile verilecek cezanın da “öç” alma olacağını dile getirdi. Avukatlar, savunmalarında şunları ifade etti:
“Ayşegül Doğan neden burada sanık. Ayşegül Doğan görüşleri nedeniyle burada yargılanıyor. Doğan’ın silahlı örgüt üyeliğine ilişkin bir delil yoktur. Burada örgüt kriterleri yoktur. Kod adı yok. Hangi silahlı faaliyette ye almıştır. Bunlar yok. Hangi silahlı örgüt Meclis tarafından davet ediliyor. Bu dava, yok sayma davasıdır. Bunu iddia edenler, tartışanlar suç işlemiştir. Bu son derece tehlikelidir. Anayasada suç sayılmayan bir suçtan kimse yargılanamaz.”
6 yıl 3 ay hapis cezası
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, gazeteci Doğan’a “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, Doğan hakkında yurtdışı yasağıyla birlikte adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi.