Gazeteci Gök’ün yargılanmasına devam edildi

Gazeteci Abdurrahman Gök’ün 20 yıl hapis istemiyle yargılandığı davada, mahkeme dosyanın esas hakkında mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmesine karar verdi.

Gazeteci Abdurrahman Gök hakkında haber kaynaklarıyla telefon görüşmeleri, sosyal medya paylaşımları ve yaptığı haberler gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması görüldü.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Abdurrahman Gök ile avukatları Resul Tamur ve Mehmet Emin Aktar hazır bulundu. Duruşmayı Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ve Gök’ün meslektaşları da izledi.

Gizli tanığın beyanları soruldu

Dosyaya konan “Sabır” kod adlı gizli tanığın, polis tarafından öldürülen Kemal Kurkut’un örgüt üyesi olduğu ve Gök’ün Kandil’den aldığı talimatla haber yazdığı, fotoğraf çektiği yönündeki iddiaları Gök’e soruldu.

‘Gizli tanık beyanları yalandır’

Gizli tanığın beyanlarını kabul etmeyen ve beyanlarının doğruluğunu “sıfır” olarak niteleyen Gök, “Gizli tanık beyanları doğru değildir, yalandır, kabul etmiyorum” dedi. Gök, gizli tanığın kendisinin gazetecilik yaptığını, iletişim fakültesi mezunu olduğu yönündeki beyanlarının “gizli bilgi olmadığını”, kendisi hakkında bu bilgilerin internetten rahatlıkla ulaşılabileceğini söyledi.

‘Kurkut’a örgüt üyesi denilmesi rencide edici’

Gizli tanığın Diyarbakır Newroz’unda polis tarafından öldürülen Kemal Kurkut için “örgüt üyesi” ifadesini kullanmasının “rencide edici” bir durum olduğunu ifade eden Gök, “Gizli tanığın ifadesine göre ben Kemal Kurkut’un fotoğrafını talimatla çekmişim. Sanki ben Kemal’le, polis onu öldürürken fotoğraf çekmek için anlaşmışım gibi bir ifade var. Gizli tanığın söylediği doğru değil.” dedi.

Avukat Aktar: Bu bir husumet davasıdır

Gök’ün avukatı Mehmet Emin Aktar, yargılama dosyalarında sık sık karşılaşılan gizli tanık durumunun facia olduğunu belirtti. Aktar, söz konusu dosyada da aynı durumun yaşandığına vurgu yaptı. Gizli tanık ifadelerinin hükme esas alınmaması gerektiğini dile getiren Aktar, müvekkilinin mesleği gereği Kemal Kurkut’un öldürülmesini fotoğrafladığını, bu nedenle yargılandığını ifade ederek, “Bu bir husumet davasıdır” ifadesini kullandı.

‘Gizli tanığın doğru söylemediği belgelendi’

Gizli tanığın Gök’ün 2016-2017’de Diyarbakır’ın Sur ilçesinde örgüt adına faaliyet yürüttüğüne dair beyanlarına dikkat çeken Avukat Resul Tamur ise, müvekkilinin söz konusu tarihte gazetecilik yaptığı için Irak’ta bulunduğunu ve bu tarihlerde orada gazetecilik oturumu aldığını dile getirerek, buna ilişkin belgeyi dosyaya sunduklarını kaydetti.

Gizli tanık “Sabır”ın gazeteci Semiha Alankuş hakkında da benzer beyanlarda bulunduğuna, Alankuş’un Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile beraat ettiğine vurgu yapan Tamur, gizli tanığın ifadelerinin hükme esas alınmamasını istedi. Tamur, Alankuş’un beraat kararını mahkemeye sundu.

Cumhuriyet Savcısı’nın mütalaasını hazırlamak için dosyanın kendisine gönderilmesi talebini kabul eden mahkeme, duruşmayı 30 Eylül’e erteledi.

MA – DİYARBAKIR