Günay: Kürt sorunu küçük çıkar çatışmaların ötesinde ele alınmalı

HDP Sözcüsü Günay, son günlerde kimi aktörlerin Kürt sorununun çözümünden bahsetmesini önemsediklerini belirterek, sorunun günlük siyasetin, küçük çıkar çatışmaların ötesinde ele alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Kürt sorununun çözümü için Meclis’in devreye girmesi gerektiğini belirten Günay, “Kürt sorunu, çözüldüğü anda sadece Türkiye’nin değil tüm bölgeyi rahatlatacak bir meseledir. Dürüst yaklaşılmadıkça daha çetrefilli hale gelecektir ki, bu da kimsenin çıkarına değildir.” dedi.

HDP Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında Akdeniz’deki gerilim, ekonomik kriz ve Kürt sorunu ile ilgili tartışmaları değerlendirdi. Türkiye tarihinin en kritik ve zorlu dönemlerinden birinden geçtiğine işaret eden Günay, “Bir yandan içeride ciddi bir yönetim krizi, ekonomik kriz, toplumsal kriz yaşanıyor öte yandan da bu iktidar Türkiye’yi her tarafta alabildiğine bir savaş, çatışma ve gerginlik kıskancına soktu.” dedi.

AK Parti’nin iktidara ilk geldiğinde “Komşularla sıfır sorun” dediğini belirten Günay, “Şimdi tüm komşularıyla savaş halindeler” dedi.

‘Ege’de ve Akdeniz’de son derece tehlikeli bir askeri hareketlilik görülüyor’

İktidarın dış politikasını eleştirerek konuşmasına devam eden Günay, şunları kaydetti: “Son günlerde Ege’de ve Akdeniz’de son derece tehlikeli bir askeri hareketlilik görülüyor ve bu tür girişimler Türkiye’yi diplomatik açıdan yalnızlaştırmaktan başka bir anlam ifade etmiyor. Önce askeri hamlelerle gerginliği tırmandırdıktan sonra, AKP İktidarının diyalog ve diplomasi çağrısında bulunması ya kötü bir niyet göstergesidir ya da şovenizmin etkisi altında artan bir kibir ile yürütülen dış politikadaki iflasın yansımasıdır.” 

‘İktidar ve diğer muhalefet partileri Akdeniz’deki gerilim hattına onay verdi’

Doğu Akdeniz’de “meşruiyeti tartışmalı” Trablus Hükümeti ile ilan edilen deniz sınırı anlaşmasının, Mısır’ı, Yunanistan’ı ve Arap Birliği ülkelerini Türkiye’ye karşı ortak cephede konumlandırdığını ifade eden Günay, anlaşmanın Meclis’e geldiğinde uyarılarına rağmen iktidar ve diğer muhalefet partilerinin Akdeniz’deki yeni gerilim hattına, savaş politikalarına el birliğiyle onay verdiğini söyledi.

AKP-MHP iktidarının “savaş politikalarını” terk etmesi gerektiğini belirten Günay, “Yol yakınken Türkiye’yi daha fazla uçuruma sürüklemekten vazgeçmelidir.” dedi.

‘Savaş politikalarına onay veren bütün güçler sorumlu’

Günay, AKP iktidarı kadar Akdeniz’de, Suriye’de, Libya’da, Irak’ta savaş politikalarına onay veren, taraf olan, gerginliği sürdüren bütün güçlerin sorumlu olduğuna vurgu yaptı.

Parlamentoda komisyon kurulması çağrısı

Parlamentonun tarihe ve gelecek nesillere karşı sorumluluğu bulunduğunu belirten Günay, “Bu bağlamda bölgesel sorunların derinleştirilmesi yerine çözümüne dair parlamento gruplarının eşit oranda katılımıyla yetkin bir komisyon kurulması çağrısında bulunuyoruz.” dedi. 

HDP Sözcüsü Ebru Günay

‘Hazine ve Maliye Bakanı insanlarla dalga geçiyor’

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı katıldığı bir televizyon programında sarf ettiği sözleri üzerinden eleştiren Günay, şöyle konuştu: “Milyonlarca insan işsiz aç kalırken Hazine ve Maliyeden Sorumlu Bakan çıkıp, ‘Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz? Dolar borcunuz mu var? Dolarla bir işiniz var mı’ diye hiç sıkılmadan evine bir ekmek dahi götüremeyen milyonlarca işsizle, açlığından dolayı intihar eden, kendisini yakan insanlarla dalga geçiyor. Zaten bunlarda biraz vicdan kalmış olsaydı ülkeyi, ekonomiyi getirdikleri durumdan dolayı istifa ederlerdi.” 

‘Saray ve yandaşları hariç herkes geçim derdinde’ 

Meselenin sadece döviz kuru olmadığını, işsizliğin de aynı oranda arttığına vurgu yapan Günay, “Türkiye’de her iki kişiden biri işsizdir. Saray ve yandaşları hariç herkes geçim derdinde, işsizlikle mücadele ediyor. Saray rejimi güvenlik ve savaş aygıtlarına kadro ayırırken yandaşları istihdam ediyor. Halk ise işsizlik pençesinde, iş bulmaktan umudunu dahi kesmiş.” diye kaydetti. 

‘İçte ve dışta bu politikanın sonu yoktur’

“İçte ve dışta bu politikanın sonu yoktur” diyen Günay, iktidarın iflas ettiğini, yönetemediğini söyledi. Ülkeyi bu durumdan çıkarmanın yolu ve yönteminin demokratik bir gelecek inşa etmek, Kürt sorununu demokratik barışçıl yollarla çözmek olduğunu belirten Günay, “Ülkenin sürüklendiği uçurumun en büyük nedenlerinden biri Kürt sorununda savaş ısrarıdır, 40 yıllık kör dövüştür.” dedi. 

‘Kürt sorununun yeniden gündeme gelmesinin nedeni acil çözüm ihtiyacıdır’

Son günlerde Kürt sorununun yeniden gündeme gelmesinin nedeninin acil çözüm ihtiyacından kaynaklandığını ifade eden Günay, “Çözümün zaruret haline geldiği bir gerçektir. Biz ‘Kürt sorununu çözeceğiz, bunu çözmeye adayız’ diyenler kadar, kendilerine bunu söyleten gerçekleri, hakikatleri de görüyoruz.” diye kaydetti. 

‘Kimi aktörlerin Kürt sorununun çözümünden bahsetmesini önemsiyoruz’ 

Elbette kimi aktörlerin Kürt sorununun çözümünden bahsetmesini önemsediklerini ifade eden Günay, şöyle konuştu:

“Bu sorunun esas olarak halkların mücadelesi ile çözüme kavuşturulacağının farkındayız, yeter ki siyasi aktörler buna engel olmasın, yeter ki çatışma ve savaş politikalarında ısrar etmesinler. Kürt sorunu günlük siyasetin küçük çıkar çatışmalarının ötesinde ele alınması gereken, çözüldüğü anda sadece Türkiye’yi değil tüm bölgeyi rahatlatacak bir meseledir. Dürüst yaklaşılmadıkça daha çetrefilli hale gelecektir ki, bu da kimsenin çıkarına değildir.”

‘Samimi her çabaya açığız’

Samimi her çabaya açık olduklarını, çözüm için üzerlerine düşen her türlü gayreti ve çabayı göstermeye hazır olduklarına işaret eden Günay, “Sorunu çözmeye aday olanların da çözüm projelerini ortaya koymalarını önemsiyoruz.” dedi.

‘Diyalog için Kürt sorununun muhatabı bellidir’

Günay, şunları ifade etti: “Mesela soruna kaynaklık eden Kürt dili, kimliği ve özgürlük talepleri konusunda ne düşünüyorlar? Örneğin kaba retçi, inkarcı, savaşçı anlayışlarla aralarına mesafe koymaya hazırlar mı? Bu meselenin çözüm yolu diyalogdur, diyalog için Kürt sorununun muhatabı bellidir ve çözümden bahseden güçlerin bu gerçeği kabullenmeleri gerekir.”

‘Çözüm için Meclis devreye girmeli’

Meselenin çözümüne yönelik kapsamlı projeleri ve önerileri olduğuna vurgu yapan Günay, bunlardan bir kaçını şu şekilde paylaştı:

• Çözüm için meclis devreye girmeli, hak ve özgürlükleri önceleyen bir perspektifle çözümden yana tarafı olduğunu deklare etmelidir.

• Şimdiye kadar çözüm için yaşanan girişimlerden gereken sonuçları çıkaracak, aynı hataların tekrarlanmaması için yol ve yöntem gösterecek, toplumun geniş kesimlerini kapsayan bir gözlemci heyet oluşturulmalıdır.

• Çözümün önünde engel olan, çözümsüzlük dayatan güçler teşhir edilmeli ve bu konudaki engelleri aşacak bir duyarlılık gösterilmelidir. 

• Demokrasiye geçiş programında ortaklaşan tüm güçler bir araya gelerek çözüm iradelerini deklare etmelidir.

• Kayyım ve irade gasplarına neden olan darbe pratiklerini ortadan kaldıracak yeni düzenlemeler için ortak hareket edilmelidir.

‘HDP olarak inisiyatif almaya hazırız’ 

Bu önerilerinin ve çağrılarının muhatabının çözüm isteyen, çözüm istediğini dile getiren herkes olduğuna işaret eden Günay, “Aksine yapılan ‘çözüm istiyoruz’ açıklamalarının hiçbir anlamı yoktur. Biz HDP olarak bu konuda da inisiyatif almaya hazırız.” şeklinde konuştu. 

Demokratik Mücadele Programı’nın üçüncü aşaması 19 Ağustos’ta

Günay, Demokratik Mücadele Programı’nın üçüncü aşamasını “Hep Birlikte Savaşa Karşı Barış, Tecride Karşı Özgürlük” şiarıyla kayyım gasplarının yıldönümü olan 19 Ağustos’ta Mardin ve İstanbul’da başlatacaklarını duyurdu.

Eylem programlarının finalini ise 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde 7 merkezde Türkiye tarihinin en büyük insan zincirlerini oluşturarak tamamlayacaklarını söyleyen Günay, “İstanbul, Amed, Urfa, Adana, Van, İzmir, Ankara  ve Antalya’da barış zinciri eylemleriyle savaşa karşı barış savunucularını bir araya getiriyoruz.” dedi.