Gözaltında alındıktan sonra serbest bırakılan “Hard kapitalizm” sözüyle tanınan Mehmet Duymaz, “İki metrelik karanlıkla korkutamazlar. Kararlıyız, korkmuyoruz” dedi.
“Hard kapitalizm” sözüyle tanınan Mehmet Duymaz (Azadi Kaya), 6 kişiyle beraber 18 Ağustos’ta gözaltına alındıktan 2 gün sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Duymaz’ın gözaltına alınması sanal medya hesaplarından “#AzadiKayayıSerbestBırakın” hashtaglı paylaşımlarla protesto edildi. Duymaz, serbest bırakılmasının ardından Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
Gözaltına alındığında kendisine herhangi bir gerekçenin sunulmadığını ifade eden Duymaz, “Sabahın köründe evimizi bastılar, her tarafı darma duman ettiler. Her zamanki gibi baskı, yıldırma politikası. Bir takım konuşmalar oldu. Ama ben yaptığım eylemlerin arkasında durdum” dedi.
Kaypakkaya payaşımı
Gözaltında, sanal medyada paylaştığı 68 kuşağı devrimci önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’ya ilişkin de soruların sorulduğunu dile getiren Duymaz, “Tarihimizdeki tüm aydınlarımızı, tüm mücadele azmini kamçılayan yoldaşlarımızı, katledilen yoldaşlarımızı anmak onurdur. İbrahim Kaypakkaya olsun, Mazlum Doğan, Kemal Pir, Seyit Rıza, Şeyh Bedrettin, Ehmedê Xanê olsun tüm aydınlarımızı anmak zorundayım. Bunu bir borç biliyorum. Karşı taraflara baktığımızda, onlar da Abdülmecit, Abdülhamit, Diriliş Ertuğrul bunları paylaşıyor. Tarihimizi araştırmak boynumuzun borcudur. Kürdüz, 5 bin yıllardan beri bu coğrafyadayız. Coğrafyamızda her ırktan insan var. Ben sosyalist ve hümanist biriyim. Bugün kapısı işaretlenen Alevi arkadaşları da Rize’de devşirilen insanları da savunurum. Tüm ezilmiş halkların yanındayım” ifadelerini kullandı.
Gözaltı
“Örgüt propagandası” iddiasıyla gözaltına alındığını söyleyen Duymaz, “İbrahim Kaypakkaya’yı ne amaçla paylaştın’ diye sordular. Ben de herhangi bir illegalite oluşum içinde değilim. Bu insana saygı duyuyorum. Bu insan Kürt ulusu, halkı için mücadele etmiş biri. Mücadele vermiş ve katledilmiş bu insan bizim canımızdır” diye belirtti.
“Türkiye enkaz altında”
Türkiye’nin enkaz altında olduğunu belirten Duymaz, “Dört bakan çıkıyor, konuşamıyor. Bir tane uçak yok. Bu kadar hayvan öldü. Bu ülkede sert bir politika ve sömürü var. Adam, pahalı bir arabaya biniyor, ‘ben fabrikatörüm’ diyor. Ama, ‘arabam için çok fazla vergi ödüyorum’ diyor. O bile illallah etmiş. Bu ülkede barıştan, kardeşlikten yanayız. Bir şeyler bizi burada tutuyor. Avrupa’ya giderim ama niye gideyim? Bu topraklar benim. Benim çocukluğum burada geçti. Yoksulduk, limon, domates, biber sattık” ifadesinde bulundu.
Yıldırma politikası
Duymaz, “Rahat bıraksınlar, bize huzur versinler, kimsenin emeğini gasp etmemişiz. Kürtler olarak, güzel bir halkız, yapıcıyız, misafirperveriz. 5 bin yıldır bu topraklardayız. Yıldırma politikasına son versinler. HDP’ye kayyım atıyorsun, tüm haklarını gasp ediyorsun. Neden? HDP ne yapsın. Bu kadar köy boşaltılmış. İnsanlarımız faili meçhullere gidiyor. Sen ‘din peygamber’ diyorsun. Bu bir rant ve çıkardır. Ama bize de hakkımızı verecekler. Bu halkın artık gırtlağına kadar gelmiş. Ülkemizde 3’üncü sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz” diye belirtti.
Halklara çağrı
Duymaz, sözlerini şöyle tamamladı: “İktidar Kürtlerin üstünden bir politika sürdürmektedir. Cezaevlerinde düşünce suçundan dolayı yatan tutukluları bıraksınlar. İki metrelik karanlıklarla bizi korkutamazlar. Kendimizi ifade ediyoruz. Kararlıyız, korkmuyoruz. Halkımıza sesleniyorum, devam edeceğiz. Irkçı değiliz, Türk, Laz tüm halklara da sesleniyorum; kardeşçe yaşamasını bilelim.”
MA / Zemo Ağgöz