HDP Eş Başkanları: Gelsinler kapatma davasının sonucunu Gündoğdu Meydanı’nda görsünler

İzmir’de “Demokrasi için bir nefes” şiarıyla yapılan mitingde HDP Eş Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sincar birer konuşma yaptı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Senin hayallerini gerçekleştireceğiz Deniz, senin bıraktığın bayrağı asla yere düşürmeyeceğiz” diye seslendi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, “Deniz Gezmiş’e de Deniz Poyraz’a da sözümüzdür; demokrasiyi bu meydanlarda birlikte kuracağız” dedi.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin “Demokrasi için bir nefes” şiarıyla Gündoğdu Meydanı’nda düzenlediği miting, binlerin katılımıyla gerçekleşti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, miting alanını dolduran kitleyi selamladı. Partisinin İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ı anarak sözlerine başlayan Buldan’ın açıklamaları şöyle:

“Bugün İzmir meydanından, bugün bu ülkeyi karanlığa sürükleyenlere iyi bir mesaj vereceğimizi düşünüyoruz. Onun için buradayız, onun için sizlerleyiz. Bildiğiniz gibi 17 Haziran tarihinde İzmir İl Örgütümüze yapılan saldırıda, yapılan operasyonda, bir genç arkadaşımız, sevgili Deniz Poyraz’ı haince katlettiler, öldürdüler. Sevgili Deniz’e sıkılan kurşun, aynı zamanda İzmir halkına sıkılan kurşundur. Deniz’e sıkılan kurşun, Kürt halkına sıkılan kurşundur, Deniz’e sıkılan kurşun, kadınlara sıkılan kurşundur. Ve biz bu kurşunun, bu katliamın özel olarak seçildiğini, HDP’nin özel olarak hedef alındığını, çok programlı, planlı, örgütlü bir katliam olduğunu başından beri söyledik, yine tekrar ediyoruz.

Deniz’e söz veriyoruz

Bu aynı zamanda barış umuduna sıkılan bir kurşundur. Bu kurşun aynı zamanda, halkların kardeşliğine, birlikte yaşam iradesine sıkılan bir kurşundur. Ama şunu unutmayalım, İzmir’in özel olarak seçilmesinin de ayrı bir anlamı, ayrı bir hedefi vardır. Çünkü İzmir çok renkli bir kenttir. Tıpkı HDP fikriyatı gibi, tüm farklı inançları, farklı dilleri, farklı kimlikleri içinde barındıran bir kent olduğu için, özel olarak seçildiğini çok iyi biliyoruz. Buradan bir kez daha bu katliamı lanetliyoruz, kınıyoruz. Sevgili Deniz’imizi buradan anıyoruz. Sevgili Deniz’imize söz veriyoruz: Senin hayallerini gerçekleştireceğiz Deniz, senin bıraktığın bayrağı asla yere düşürmeyeceğiz. İzmir halkı sana bu sözü veriyor.

Tüm Türkiye deniz oldu

Sevgili arkadaşlar, sevgili halkımız, evet biz biliyoruz ki bu ülkeyi yönetenler, bu operasyonun araştırılmasını, bu katliamın açığa çıkmasını istemediler. Göstermelik bir şekilde kınamalar yaptılar ve bu katliamla birlikte aslında Türkiye’ye bir korku salmak istediler. Ancak yanıldılar, başaramadılar, başaramayacaklar. Çünkü tüm Türkiye, İzmir oldu, Deniz oldu ve tüm Türkiye, HDP oldu, HDP’li oldu.

Kapatma davası

İşte sevgili arkadaşlar bu korkudan dolayı HDP’ye yönelik saldırılarını ve operasyonlarını durdurmadılar ve ardından da HDP’ye kapatma davası açtılar. Onlar biliyorlar ki HDP bu ülkede cesaretin, umudun ve huzurun güvencesidir. Biliyorlar ki HDP bugün Türkiye’de kadınların ve gençlerin umududur, barışın ve demokrasinin teminatıdır. HDP’yi bu kadar hedef almalarının sebebi budur. Gelsinler HDP’ye açtıkları davanın sonucunu buradan, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda görsünler. Görsünler ki HDP’nin adliye koridorlarına ve cezaevlerine sığmadığını anlasınlar.

Tek yol demokrasi

Bu ülkeyi o kadar kirlettiler ki siyaseti o kadar kirlettiler ki artık bu ülkeyi çetelerin, mafyanın yönettiğini ve bu iktidarın çeteye, mafyaya esir düştüğünü hepimiz görüyoruz. Bu gidişat elbette gidişat değildir. Buradan çıkmanın tek bir yolu vardır; demokrasidir, barıştır, adalettir ve hukuktur. Ama bunların yanında bir sorunu daha var; bu ülkenin en büyük sorunlarından biri olan Kürt sorunudur. Bu ülkede Kürt sorunu çözülmeden hiçbir sorunun çözülemeyeceğini bu iktidar anlamalıdır. Ancak Kürt sorununu İmralı’da Sayın Öcalan’a tecrit uygulayarak çözmeye çalışanlar, şunu bilsin ki tecrit bir insanlık suçudur. Kendi çıkardığı yasaları bile uygulamayan iktidara sesleniyoruz: Bu insanlık suçundan bir an önce vazgeçin, tecridi kaldırın ve Kürt sorununu çözün. İşte o zaman bu ülkeye demokrasi de adalet de barış da gelir.

İstanbul Sözleşmesi

Sevgili kadın arkadaşlar, İzmirli sevgili kadınlar, her gün özgürlüğü için eşitliği için alanlarda olan sevgili kadın yoldaşlarım, eşitlik ve özgürlük için verdiğiniz mücadele, bu ülkede kadına yönelik şiddetin bitmesi için her gün alanlarda olan sevgili kadınlar, bugün bir kez daha İzmir’den Ankara’ya bir mesaj verdiniz. İzmirli kadınlar şunu söylüyor, kadınlar gümbür gümbür geliyoruz, susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz diyorlar kadınlar. Evet, sizler İstanbul Sözleşmesini feshedebilirsiniz. Başta İzmirli kadınlar başta olmak üzere bu ülkedeki bütün kadınlar örgütlü, ortak zeminlerde mücadeleleriyle İstanbul Sözleşmesi’ni yaşamın her alanında hayata geçirmek için alanlardadır, meydanlardadır. Gücünüz asla ve asla kadınlara yetmedi ve yetmeyecek.

İrademizi kıramazsınız

Konuşmasını Kürtçe bitiren Buldan, “Siz bizim irademizi kıramazsınız. Biz milyonlar olarak bu ülkenin sahipleriyiz. Biz anneyiz, çocuğuz, kadınız, işçiyiz, halkız, halk. Biz bu vatanda Türküz, Kürdüz, Arabız, Çerkeziz, Lazız, Sünniyiz, Süryani ve Êzidîyiz. Biz HDP’yiz ve her yerdeyiz. Yolumuz açık olsun” dedi.

Mithat Sancar: Deniz Gezmiş’e de, Deniz Poyraz’a da söz veriyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Deniz Poyraz’ın katledilmesine Gündoğdu Meydanı’ndan cevap vererek, “Deniz Gezmiş’e de Deniz Poyraz’a da sözümüzdür; demokrasiyi bu meydanlarda birlikte kuracağız” dedi.

“Denizlerin yoldaşları hoş geldiniz hepiniz. Deniz Gezmişlerin, Deniz Poyrazların yol arkadaşları, selam olsun hepinize” sözleriyle kitleyi selamlayan Sancar, Deniz Gezmiş’in idam edilmesini hatırlattı. Deniz Gezmiş’in idam sehpasına çıktığında boyun eğmediğini, Kürt ve Türk halklarının ortak mücadelesini haykırdığını vurgulayan Sancar, şunları söyledi: “Deniz Poyraz’ı hedef alan o kurşunlar, esas Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesini bitirmek istedi. Cevabı bu meydanda, İzmir’de veriyoruz. Halkların ortak iradesi bitmeyecek, Deniz Gezmişler de Deniz Poyrazlar da yolumuzu aydınlatmaya devam edecek. Demokrasi, barışı, özgürlüğü başka yerlerde aramıyoruz. Bu meydanlarda arıyoruz.  

Demokrasi ittifakı

Türkiye’nin bütün ezilenleri, emekçileri, kadınları, gençleri ve bütün demokrasi güçleri bir araya geldiğimizde, bu zulüm düzenini de savaş politikalarını da sömürüyü de bitireceğiz. Özgürlüğe, barışa, demokrasiye ve eşitliğe giden yolu hep birlikte açacağız. Deniz Gezmiş’e de Deniz Poyraz’a da sözümüzdür; demokrasiyi bu meydanlarda birlikte kuracağız. Ankara’nın kulislerinde değil, halkın bağrında kuracağız. Demokrasi ittifakını bu topraklarda, bu meydanlarda, sokaklarda ve mahallelerde kuracağız. Nerede demokrasi mücadelesi varsa, HDP olarak orada olacağız. Nerede özgürlük arayışı, adalet yürüyüşü varsa, biz HDP olarak orada olacağız. Nerede özgürlük arayışı varsa, nerede adalet yürüyüşü varsa, biz HDP olarak orada olacağız. Bütün mücadelelerde, emek, demokrasi, özgürlük, eşitlik yürüyüşlerinde oradayız. Biz HDP’liyiz, her yerdeyiz, sizlerleyiz, halkın gücü tek teminatımızdır. Denizlerin yolları aşığımız olsun. Sevgiyle, umutla, dirençle kalın.”

Gürkan: İktidarı tanıyoruz

 EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, işyerlerinden çıkan işçi ve kadınları, gençleri selamladı. Gürkan, Bu topraklar siyasi baskılara yabancı değil, otoriterliğe yabancı değil. Bu topraklar sömürü düzenine yabancı değiller. Biz bu siyasi iktidarı tanıyoruz. Denize sıkılan kurşun tek bir katilin tetikçiliğinden çıkan kurşun değildir. Bunun arkasında güçler vardır. Bunun arkasında iktidarın beslediği çeteler vardır. Bu kirli işlerin arkasında siyasi iktidar susuyor. Çünkü iddiaların hiçbirine yalan diyemiyorlar” dedi.

Mücadele zamanı

İktidarın işçi ve emekçilerden fedakârlık istediğini kaydeden Gürkan, “Şimdi fedakarlık yapma zamanı değildir. Şimdi mücadele zamanı, şimdi hak alma zamanı. Hak almanın da mücadelenin de yolu bellidir. Gösteri ve yürüyüş yasaklarına karşı kadınların barikatları yıka yıka özgürleştirdiği meydanlar gibi Gündoğdu Meydanı’nın özgürleşmesi gibi mücadeleler olacaktır. İktidarın siyasi cinayetlerine karşı her birimiz Deniz olup çoğalacağız. Korkmuyoruz, yılmıyoruz, itaat etmiyoruz. Hak gasplarına karşı madencilerin mücadelesi ile cevap vereceğiz. Tekellerin iktidarı değil halk kazanacak. Bu iktidarın kadınları yok sayan politikaları yenilecek kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi kazanacak” diye konuştu.

TÖP: Binlerce Deniz olduk

Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Juliana Gözen, Gündoğdu Meydanı’ndan Deniz Poyraz’ın katledilmesine cevap verildiğini söyledi. Gözer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Herkes duysun bilsin; Deniz’e söz vermiştik. Özlemini duyduğu ülkeyi yaratacağız demiştik. İşte biz burada binlerce Deniz olduk, ilk adımı bugün İzmir’de, bu mitingle attık. Onlar bizi sindirmeye çalışıyorlar, onlar korksunlar. HDP şimdiye kadar susmadı, bundan sonra da susmayacak. Ülkeyi mafyalarla, çetelerle yönetenler korksunlar, bizler değil. Faili belli cinayetleri organize edenler, halkı açlığa yoksulluğa sürükleyenler, saraylarında lüks içinde yaşayanlar ve utanmadan halka porsiyonları küçültün diyenler korksunlar.”

Sancar’ın konuşması ardından yurttaşlar Bajar’ın ezgileriyle halay çekti. Konserin sona ermesi ile kitle “Deniz Poyraz ölümsüzdür” sloganlarıyla dağıldı.

MA / İZMİR