İHD: Halkların anadillerinde eğitim alma hakları sağlanmalı

İHD, 21 Şubat Anadil Günü’ne ilişkin açıklamasında, “Halkların kendi dillerinde konuşmaları, eğitim almaları, yaşamlarını ve kültürlerini devam ettirmeleri sağlanmalıdır” talebinde bulundu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, 21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Üç dilde anadil gününün kutlanıldığı açıklamada, “Diller üzerinde tekçi ve asimilasyoncu politikalar ve zor aygıtları kaldırılmalıdır. Halkların kendi dillerinde konuşma, eğitim alma, yaşamlarını ve kültürlerini devam ettirmeleri sağlanmalıdır” denildi. 

Anadilin önemine değinilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Ne yazık ki dünya üzerinde diller yok olmaya devam ediyor ve pek çok dil de tehdit altındadır. Yok olan diller ve tehdit altındaki diller azınlık ya da kendi egemenliğine ve anadilinin kullanımına dair inisiyatif kullanma hakkına sahip olamayan toplulukların dilleridir. Anadil topluluk bireylerinin en kolay sosyalleştiği, etkileşimde olduğu ve gelişimini en rahat devam ettirebildiği bir dildir. O nedenle anadilinin eğitim hakkı olarak tanınması bu bağlamda temel bir insan hakkıdır ve anadilinin yaşamın her alanında kullanılabiliyor olması temel insan haklarındandır. Anadilde eğitim hakkına kavuşabilmiş olan toplulukların her anlamda gelişimi daha fazla olacak ve topluluklar arasındaki eşitsizliği de ortadan kaldıracaktır. Ayrıca, yapılan bütün araştırmalarda anadilinde eğitim gören çocukların pedagojik olarak daha başarılı oldukları görülmektedir.”

15 dil kaybolma tehlikesi altında 

Türkiye’de konuşulan 3 dilin kaybolduğu, 15 dilin ise kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Türkiye’de çok sayıda dil olmasına rağmen, Türkçe dışındaki bazı diller 5’inci sınıftan başlamak üzere seçmeli ders olarak okutulmaktadır. Üstelik bir okulda 10 kişiden daha az öğrenci bir dili seçmesi durumunda o dilin okutulması mümkün olamamaktır. Açılan sınıflarda ders verecek öğretmenlerin yetiştirilmesi ve ders araç gereçlerinin istenilen nitelikte olmasına dair hususlar ise halen yeterli düzeyde değildir.”

MA