İkizdereliler Ankara’dan seslendi: Biz kaybedersek herkes kaybeder

Ankara’ya temaslarını sürdüren İkizdereliler “Bugün sessiz kalırsak yarın Türkiye’nin herhangi bir yerinde yapılmak istenen kıyımı konuşmaya hakkımız kalmaz” dedi.

Rize İkizdere’de İyidere Lojistik Liman için yapılmak istenen taş ocağına karşı nöbet tutan köylülerden oluşan bir heyet ve İstanbul’dan İkizdere Dernekler Federasyonu’ndan başkan ve temsilcilerinin Ankara’daki temasları sürüyor. Heyet, Deva Partisi ve İYİ Parti’yi ziyaret etti.

Ziyaretleri kapsamında ilk olarak Deva Partisi ziyaret eden heyeti, Genel Başkan Başdanışmanı Hasan Karal karşıladı. Heyet ardından ise, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya geldi.

Ziyaretlerin ardından heyet, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği  (TMMOB) Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. “İkizdere taş ocağı olmasın, İkizdere sahipsiz değildir” pankartının açıldığı toplantıda, “Karadeniz isyanda”, “Taş değil kuş sesi” yazılı dövizler taşındı.

Heyet adına açıklamalarda bulunan Nurdan Baş, İkizdere’deki direnişlerinin 42’nci gününde devam ettiğini hatırlattı. Baş,  “Bizler hem yaşam alanımız olan İkizdere’yi korumak hem de doğayı seven yurttaşlar olarak sürecin başından beri bu vadide yapılmak istenen taş ocağı projesine şiddetle karşı çıktık. Taş ocağının durdurulması için tüm gayretimizle mevcut alanda yöre halkıyla nöbet tuttuk, yaşam alanımızı korumaya ant içtik” dedi.

‘Dur denmesi gerekiyor’

İkizdere’de yaşananların şirketlerin sorgusuz, sualsiz, ayarsız keyfi hak ve imtiyazlarla doğal yaşam alanlarına saldırmasının son örneği olduğunu dile getiren Baş, “Bu ayarsız güçlere karşı verdiğimiz mücadele kamuoyu vicdanında yankı buldu. ‘Biz kaybedersek herkes kaybeder’ dedik. ‘Kazandığını sananlar da kaybeder’ dedik. Hala da aynısını söylüyoruz. İkizdere’de kaybedersek bu ayarsız güçleri nerede durduracağız? Bugün burada yarın başka bir yerde bir doğal yaşam alanı aynı riski yaşayacak. Buna bir dur denmesi gerekiyor. İkizdere’de bizler sadece bir taş ocağına karşı değil, önü arkası hukuksuz keyfi kararlara da itiraz ediyoruz. Yaptığımız hukuksuzluğu ifşa etmektir” ifadelerini kullandı.

‘Geri adım atmayacağız’

 Direnişlerinden geri adım atmayacaklarını dile getiren Baş, “Çünkü bu bizim haklı davamızdır. Küresel ısınma ile iklim değişikliğinin yaşandığı bu yüz yılda, İkizdere vadisi gibi vadiler can suyu olacak. UNESCO’nun kesinlikle korunması gereken 53’üncü vadisi olan İkizdere’yi yok edecek bu projeye sonuna kadar karşı duracağız. Hakkın hukukun yanında, her görüşten insanlarla büyük bir dayanışma içindeyiz. Hiçbir siyasi kimliği ötelemiyoruz. Haklı davamıza destek veren herkese kapımız açık. Çünkü İkizdere meselesi sadece İkizderelilerin değil ülkenin meselesidir” diye belirtti.

Çağrı

Başta İkizdereliler olmak üzere herkesin İkizdere’ye sahip çıkması gerektiğini dile getiren Baş, “Doğal yaşam alanlarımızı bugün korumayacaksak ne zaman koruyacağız? Yanımızda olun. Tüm sahillerimizi kaybettik. Sonraki gün vadi ve derelerimizi kaybettik. Ondan sonraki gün yeşil yollar ve meralarımızı kaybettik. Bugün de taş ocaklarıyla ormanlarımızı, köylerimizi, evlerimizi kaybediyoruz. İnsanların gideceği bir yeri kalmadı. Her gün ya daha beteri uygulamalara maruz kalacağız ya da ‘durun’ diyeceğiz. Bunun sonu yok. Bizler bugün sessiz kalırsak yarın Türkiye’nin herhangi bir yerinde yapılmak istenen kıyıma da konuşmaya hakkımız kalmaz. Birlik olalım” çağrısında bulundu.

‘Destek olacakları sözünü aldık’

Ankara’da yaptıkları ziyaretlere dair de bilgi veren Baş, “CHP, İYİ Parti, Deva Partisi ve Saadet Partisi ile bir araya geldik. Derdimizi anlattık. Bize destek olacaklarının sözünü aldık. Davamızı takip ettiklerini ve bize sonuna kadar destek verdiklerini söylediler. Bundan sonra da bu desteği sadece bu partilerden değil tüm siyasi partilerle yürütmeyi arzu etmekteyiz. Sadece siyasi parti değil tüm STK’ları da İkizdere’de görmek istiyoruz” şeklinde konuştu. 

 Açıklamanın ardından İkizdere’den gelen kadınlar mani söyledi.

MA / ANKARA