İzmir Barosu: Sığınma talebi lütuf değil hukuki bir zorunluluk

Afganistan halkının temel haklarını kullanabilmesi yolunda gerekli tedbirlerin alınmasını isteyen İzmir Barosu, sığınma talebinin bir hak olduğu belirtti.

İzmir Barosu, Afganistan yönetiminin kontrolünün Taliban’a geçmesi ve yaşananlara ilişkin baro önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ve Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi üyeleri de katıldı. Açıklamanın yapıldığı alanda, “Sığınmak insani haktır” pankartı açıldı.

Basın metnini okuyan İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu Üyesi Avukat Ayşe Kaymak, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde yer alan 14’ncü maddeyi hatırlatarak, sığınma talebinin hukuki olduğu belirtti. Kaymak, Afganistan’daki trajik gelişmelere toplum olarak duyarsız kalınmaması gerektiğini, mülteci hukuku ve genel insan haklarının getirdiği önlemlerin gecikmeden devreye sokulmasını istedi.

‘Nefret suçları gözlemlenmekte’

Taliban’ın Afganistan yönetimini ele geçirmesiyle birlikte göçlerin başladığını ifade eden Kaymak, “Henüz kitlesel ve olağanüstü artışta değerlendirilmeyen kaçışların önümüzdeki haftalarda ciddi bir şekilde artacağı tahmin edilmektedir. Bu duruma bağlı olarak ülkemizde ve dünyada başta Afganistan’dan gelenler olmak üzere mülteci, göçmen ve genel olarak yabancı düşmanlığına dayalı nefret söyleminin arttığı ve bunun Ankara Altındağ’da henüz yakın zamanda yaşandığı üzere hızla ciddi ve trajik nefret suçlarına dönüştüğü gözlemlenmektedir” diye konuştu.

Talepler

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne ve Cenevre Sözleşmesi’ne değinen Kaymak, “İzmir Barosu olarak konuya ilişkin hukuki mevzuata atıf yaptıktan sonra uluslararası ve ulusal kurumlara ve kamuoyuna çağrılarımızı belirtmek isteriz” diyerek taleplerini şöyle sıraladı:

 *Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, TİHEK ve Kamu Denetçiliği, Barolar, sendikalar, Meslek Odaları, yerel yönetimler ve sivil toplumun konu hakkında duyarlılık göstererek proaktif hukuki ve sosyal tedbirlerin alınması, başta kayıt ve barınma olmak üzere sağlık, eğitim ve insani alanlarda hızlı ve etkili önlemlerin alınması,

*Başta siyasi açıklamalar ve medya/sosyal medya paylaşımları olmak üzere yabancı düşmanlığını tahrik eden, körükleyen ve hatta suça teşvik eden nefret söylemi içerir açıklamalardan uzak durulması, bunu ısrarla yürüten gerçek ve tüzel kişiliklere yönelik ayrımcılık ve nefret suçlarına yönelik etkin soruşturmaların yürütülmesi,

*Afganistan’daki mevcut durum ve tüm ülkelerden sığınma amaçlı insan hareketlerinin nedenleri üzerinde genel kamuoyunu doğru ve şeffaf bir şekilde bilgilendirici, eğitici, konunun insan hakları ve insanlık onuru boyutunu öne çıkarıcı yayın ve açıklamaların uygun teknik ve taktiklerle yaygınlaştırılmasının sağlanması gerekir.”

“Tüm ülkeler için sığınmacılara bu anlamda sınırları açık tutmak siyasi bir tercih meselesi veya lütuf değil hukuki bir zorunluluktur” diyen Kaymak son olarak, mülteciler için işletilen sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.

MA / İZMİR