Kerestecioğlu: Kaçırma olayları soruşturulmuyor

HDP Milletvekili Kerestecioğlu, Gençlik Meclisi üyeleri 2 kadının 6 kişi tarafından herkesin gözü önünde zorla alıkonularak darp edildiğine dikkat çekerek, kaçırma olaylarının soruşturulmadığını belirtti.

Kerestecioğlu, Boğaziçi Üniversitesine kayyım rektör atanmasının kayyım atanan belediyelerden sivil topluma kadar herkesin sorunu olduğunu söyledi.

Fotoğraf: Arşiv

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuştu. Ankara’da 2 Şubat’ta Gençlik Meclis üyeleri 2 genç kadının 6 kişi tarafından kaçırıldığını belirten Kerestecioğlu, şunları kaydetti:

 “Güpegündüz, herkesin gözü önünde zorla insan alıkoymaktan çekinmediler, evet! Yetmedi, bu kişiler bunu bir iş edindiklerini, kendilerine ‘Görünmeyenler’ ismini taktıklarını, Gökhan Güneş’in kaçırılmasında da parmakları olduğunu söyleyip adeta bununla övündüler. Tekrar ediyorum. İki kadın zorla alıkonuluyor, araç içinde darp ediliyor, cinsiyetçi küfürlerle, tehditlerle sindirilmeye çalışılıyor, sonra da şehrin dışında bir yere bırakılıyor.”

‘Son bir ay içinde Ankara’da 7 genç bu uygulamalara maruz kaldı’

Son bir ay içinde Ankara’da en az 7 gencin bu tür uygulamalarla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Kerestecioğlu, “İçişleri Bakanının yurttaşları tehdit edip sağa sola nefret saçtığı ülkede bunlar normaldir mi diyeceksiniz? Hayır! Normal falan değil. Ne bunlar normal, ne de bunları olağan karşılamak.” dedi.

‘Erol Çiftçi’ye gizli tanık olması teklif ediliyor’

Kaçırma olaylarının soruşturulmadığına işaret eden Kerestecioğlu, şunları aktardı:

“Ankara’da yaşayan eski PM üyemiz Erol Çiftçi, 27 Ocak’ta denetimli serbestlik bürosundan aradığını söyleyen polisler tarafından Mamak Tuzluçayır Karakolu’na çağrılıyor. Sokağa çıkma yasağı neticesinde denetimli serbestlik kapsamında imza gününün değiştirileceği söyleniyor kendisine. Arkadaşımız, karakolda bir odada beklerken içeri tanımadığı, sivil giyimli 3 kişi giriyor ve gözaltına alındığı soruşturma dosyasında ‘gizli tanık’ olması teklif ediliyor. “

Erol Çiftçi’nin bunu kabul etmediğini belirttiğini aktaran Kerestecioğlu, “Karakoldan çıktıktan sonra Erol Çiftçi Denetimli Serbestlik Bürosu’nu aradığında ise imza gününde değişimin olmadığını, karakolun yanlış bilgi verdiği yanıtını alıyor. Usulsüz işlem yapıldığı Emniyetin başka bir birimi tarafından teyit edilmiş oluyor. Neden yaşıyor bunları Erol Çiftçi, HDP’li yani örgütlü olduğu için, Kürt olduğu için, genç olduğu için.”

‘Kayyım rejimi hepimizin sorunu’

Kerestecioğlu konuşmasına Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasına karşı süren protestolara değinerek devam etti. Günlerdir öğrencilerin, yurttaşların “aşağı bakmayacağız” dediklerine işaret eden Kerestecioğlu, şunları kaydetti:

“Bu yalnızca Boğaziçi’nin sorunu değil, kayyım atanan belediyelerimizden, sivil topluma, 6 Şubat’ta başka bir kayyım rektörün atandığı Hakkari Üniversitesine, kayyım rejimi hepimizin sorunu. Tüm ülkeyi tek başına yönetmeye talip bu kişinin üniversitelerini de yönetmesini istemiyorlar. Üniversitelerini kendileri yönetmek istiyorlar. Zaten amaç, insanlara yararlı bilim ve teknoloji üretmek de değil. Melih Bulu savaş sanayiindeki deneyimiyle övünüyor. Hatta kendini durduramayıp, ‘roketimiz gitse gemileri vursa bir gemiye vursa herkes de görse’ diyebiliyor.”

‘Bir haftada 600’e yakın kişi gözaltına alındı’

Bu direnci ve dayanışmayı kırmaya yönelik tüm çabalara rağmen barışçıl olmayan tek bir eylem olmadığına şahit olduklarını söyleyen Kerestecioğlu, “Rektörlük önünde oturma eyleminden, sergi düzenleyip, şarkılar ve sloganlarla yürümekten, açıklama, dayanışma metinleri yayınlamaktan, mektup yazmaktan daha barışçıl protesto olabilir mi? Buna rağmen, 1-7 Şubat tarihleri arasında sadece 1 haftada işte bu barışçıl protestolar nedeniyle birçok ilde 600’e yakın kişi gözaltına alındı 24 kişiye ev hapsi verildi ve 10 kişi tutuklandı.” dedi.

‘Savcılar orada mısınız demeye devam edeceğim’

Öğrencilere, siyasi parti temsilcilerine, avukatlara, haklarını arayan işçilere gözaltı yapılan gözaltı uygulamalarına vurgu yapan Kerestecioğlu, “Üstelik çıplak arama ve kötü muameleyle. Polis kaskıyla başına vurarak, kafasına silah dayayarak, evinin kapısını kırarak. Burada yaptığım her basın toplantısında ‘savcılar orada mısınız?’ demeye devam edeceğim.” dedi.

Bunu şu andaki hukuktan beklentisi olduğu için yapmadığına işaret eden Kerestecioğlu, “Cumhurbaşkanı’nın her sözüyle soruşturmaya atlayan, fakat vatandaşların uğradığı her kötü muamelede sessiz kalan savcıları, hakimleri tarihe not düşmek için bu seslenişi yapıyorum.” ifadelerini kullandı.

MA – ANKARA