KESK: Kamu düzenini tehdit edenler hak arama yollarını kapatanlardır

KESK Yürütme Kurulu, hak arama yollarını kapatanların sağlığı ve kamu düzenini tehdit ettiğini belirterek bütün sendika ve konfederasyonları bu engellerle birlikte mücadeleye çağırdı.

Fotoğraf: Twitter

KESK Yürütme Kurulu, yaptığı yazılı açıklamada, hayatlarını tehdit eden salgın ile ekmek parası arasına sıkıştırılan işçilerin, emekçilerin hak arama yolunun “yasaklarla, baskı ve şiddet politikaları” ile kapatılmak istendiğini bildirdi.

‘En temel anayasal haklar yok sayılıyor’

Nerede işçilerin bir hak arama mücadelesi varsa orada hemen valilikler üzerinden haftalarca süren toplantı ve gösteri yürüyüşü yasaklama kararları ilan edildiğine dikkat çekilen açıklamada, emekçilerin en temel anayasal haklarının yok sayıldığına işaret edildi.

‘İşçilerin grevi 60 gün süreyle ertelendi’

Açıklamada, “On binlerce insanı taşıdıkları kendi mitinglerinde, açılışlarında virüs tehdidini yok sayanlar hak arama mücadelesi veren emekçilerin her eylemine, etkinliğine pandemi gerekçesini ileri sürerek müdahale etmektedir” denildi. KESK Yürütme Kurulu, son bir hafta içinde yasak ve baskılara ilişkin bilgileri aktardı:

  • 103 canımızı bizden koparan, Cumhuriyet tarihinin en kanlı katliamı 10 Ekim Ankara Gar katliamının beşinci yıl dönümünde Ankara’da yapılan anmaya ‘pandemi yasakları’ gerekçesi ile müdahale edilmiştir. 103 canımızı anmak için Gar önünde bir dakikalık saygı duruşu yapılmasına dahi tahammül edilmemiştir.  Annelerini, babalarını evlatlarını, dostlarını yitirmenin acısını taşıyanlar polis şiddeti ile karşı karşıya bırakılmıştır.
  • Şişe ve Cam Fabrikaları AŞ’ye ait Adana ve Mersin’de Kurulu soda, krom ve tuz fabrikalarında çalışan işçilerin 9 Ekim 2020 tarihinde başlayacak olan grevi aynı gün Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla ‘genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte görülmesi’ gerekçesi ile 60 gün süreyle ertelenmiştir.
  • Tam yedi yıldır ödenmeyen tazminat, ücret ve yıllık izin alacakları için Soma ve Ermenek’ten Ankara’ya yürüyüş başlatan maden işçilerinin önüne jandarma ve polis barikatları kurulmuştur.
  • Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi tarafından dün İbni Sina Hastanesi önünde yapılmak istenen ‘7. ayında Covid-19’ raporu konulu basın açıklamasına her zamanki gibi orantısız bir şekilde müdahale eden polis çoğu sağlık emekçisi 8 kişiyi gözaltına almıştır.

Açıklamada, işçilerin, emekçilerin grev hakkının barışçıl toplanma ve gösteri hakkı gibi en temel anayasal haklarının “milli güvenlik, genel sağlık, kamu düzeni, toplum huzuru” gibi gerekçelerle engellenemeyeceği ifade edildi.

’17 grev yasaklandı’

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Bu ülkede halkın güvenliğini, sağlığını, huzurunu, kamu düzenini tehdit edenler: İşçilere, emekçilere 19. Yüzyıl kölelik koşullarını dayatan, ülkeyi sermaye için ucuz iş gücü cennetine çevirip buna karşı hak arama yollarını kapatanlardır. Grev yasaklarının kapsamını genişleten, ‘erteleme’ adı altında 7’si ‘OHAL’den istifade’ olmak üzere toplam 17 grevi yasaklayarak yüz binlerce işçiyi, patronlara istediklerinden daha fazlasını veren Yüksek Hakem Kurulu (YHK) kararlarına mahkum edenlerdir. İşçilerin, emekçilerin insanca çalışma ve yaşam taleplerine kulak tıkayan, sendikal mücadelesini ‘suç’ olarak görenlerdir. Salgın döneminde bile patronların, sermayenin yüzünü güldürmeye devam eden, milyonlarca işçinin, emekçinin, dar gelirlinin kırıntılarla yetinmesini, her türlü, haksızlığı- hukuksuzluğu sineye çekmesini bekleyenlerdir.”

Açıklamada, hak arama yollarını kapatmaya yönelik girişimlere karşı bütün konfederasyon ve sendikalar birleşik mücadeleye çağrıldı.