KESK, TİS taleplerini 6 başlıkta açıkladı

KESK Genel Başkanı Bozgeyik, yarın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ulaştıracakları TİS taleplerini 6 ana başlıkta açıkladı.

Bozgeyik, bugüne kadar “toplu iş sözleşmesi” adı altında yapılan mutabakatların kaybedeninin tüm kamu emekçileri ve emeklileri olduğunu belirterek, kamu emekçilerine TİS teklifine sahip çıkması çağrısında bulundu.

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik

KESK, 14 Temmuz’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na verecekleri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) teklifine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Ankara’daki bir otelde düzenlenen basın toplantısının açılış konuşmasını KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik yaptı.

Bozgeyik, üye sayısı en çok olan üç konfederasyonun toplu sözleşme tekliflerini en geç yarın mesai bitimine kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına vermesi gerektiğini belirterek, “Biz de teklifimizi yarın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ulaştıracağız.” dedi.

‘20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyecek’

Teklifi vermeden önce teklifin asıl sahibi olan 3 buçuk milyon kamu emekçisi ve 2 milyonu aşkın kamu emeklisiyle paylaşmak istediklerini belirten Bozgeyik, “Ailelerini de kattığımızda toplamda 20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyecek olan toplu sözleşme sürecinin içindeyiz. Diğer taraftan 750 bin kamu işçisini kapsayan toplu sözleşme süreci de devam ediyor. Konfederasyonumuzun kamu işçilerinin taleplerinin yanında olduğunu, mücadelelerini desteklediğini ve dayanışma içerisinde olacağını ifade etmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

‘5 defa kurulan masadan hiçbir temel sorunumuz çözülmemiştir’

5 buçuk milyon kamu emekçisi ve emeklisinin 2 Ağustos’ta başlayacak toplu sözleşme görüşmelerini artan sorunlarla karşıladığına işaret eden Bozgeyik, şunları kaydetti:

“Bugüne kadar beş defa kurulan masadan, insanca yaşamaya yetecek bir ücretten güvencesiz, sözleşmeli istihdama son verilmesine, gelir vergisi adaletsizliğinin ve ek gösterge adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasından ek ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılmasına kadar hiçbir temel sorunumuz çözülmemiştir. Çözülmediği gibi giderek derinleşen ekonomik kriz mevcut sorunlarımızı daha da ağırlaştırmıştır.”

Bozgeyik, KESK olarak, işçisinden kamu emekçisine emeklisinden asgari ücretlisine, küçük esnafından çiftçisine kadar emeği ile yaşam mücadelesi verenleri bir bütün olarak gördüklerini her fırsatta ifade ettiklerini söyledi.

‘Tüm emekçiler aynı şeyleri talep ediyor’

Bu ülkenin sadece kamu emekçileri değil tüm emekçileri, ezilenleri, emeği sömürülenleri, işsizleri, emeklilerinin aslında aynı şeyleri talep ettiğini belirten Bozgeyik, şunları ifade etti:

“Toplumun emeğiyle geçinen yüzde 99’u öncelikle bugüne kadar ellerinden alınanları, gasp edilen, budanan haklarını geri istiyor. Yoksullaştırılan, borçlandırılan, mülksüzleştirilen, güvencesizleştirilen milyonlar Temel Gelir Güvencesi istiyor. Kamu emekçileri ve emeklileri bugüne kadar hep ertelenen, fazlası ile hak ettikleri insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için haklarının garanti altına alınmasını istiyor.”

TİS teklifi 6 ana başlıkta sıralandı

Kendilerinin de bu gerçeklikten yola çıkarak 2022-2023 yıllarını kapsayacak TİS sürecinde tüm kamu emekçilerine ve emeklilerine “İnsanca Yaşam, Güvenceli İş ve Güvenli Gelecek” teklifini hazırlamaya çalıştıklarını söyleyen Bozgeyik, teklifi şu 6 ana başlıkta sıraladı:

  1. İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret
  2. Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti
  3. Temel Gelir Güvencesi
  4. Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek
  5. Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı
  6. Gerçek Bir Toplu Pazarlık.

‘Emekçiyi ezen sokaktaki gerçek enflasyondur’

Ülkeyi yönetenlerden en çok duydukları sözlerden birinin “işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik” sözü olduğuna işaret eden Bozgeyik, “Ancak bu sözde ifade edilen enflasyon TÜİK tarafından açıklanan, çarpık hesaplamalara dayalı resmi enflasyondur. Oysa işçiyi, kamu emekçisini, emekliyi ezen TÜİK’in resmi rakamları değil, sokakta, pazarda, mutfakta yaşanan hayatın gerçek, gayri resmi enflasyonudur.” dedi.

‘Kamu emekçileri 2 yılda yüzde 8,5 reel gelir kaybı yaşadı’

Maaş artışları ile diğer temel ihtiyaçlara yönelik fiyat artışlarına dikkati çeken Bozgeyik, kamu emekçilerinin son iki yılda, yoksulluk sınırı verilerine göre yüzde 8,5 reel gelir kaybı yaşadığına işaret etti.

Bozgeyik, bugüne kadar toplu sözleşme tekliflerinde konfederasyon temsilcileri ile Kamu İşveren Heyeti temsilcilerinin eşit sayıda katılımıyla “Asgari Geçim Standardı Tespit Komisyonu” adlı bir komisyonun kurulmasını, söz konusu komisyonun 4kişilik bir aile için asgari geçim standardı tutarı belirlemesini, maaş artışlarında da söz konusu tutardaki artışın temel alınmasını önerdiklerini söyledi. Bozygeyik, yaşanan reel gelir kayıplarının giderilmesi için şu talepleri sıraladı:

  • Yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmalı.
  • Buna göre, öncelikle 2022 yılı için, son iki yılda yoksulluk sınırı ile temel maaş unsurları arasında oluşan yüzde 8,5 oranındaki reel kaybın giderilmeli.
  • Ardından maaşların en son açıklanan Haziran 2021 TÜFE + Y-ÜFE / 2 oranında artırılmasını ve söz konusu tutara yüzde 3 refah payı eklenmesini istiyoruz.

‘En düşük kamu emekçisi maaşı 5 bin 219’a yükseltilmeli’

  • Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını esas aldığımızda bugün itibariyle 408,68 TL çalışmayan eş yardımı, 179,80 TL 0-6 yaş arası 2 çocuk yardımı ile birlikte net maaşı 4 bin 810 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşının AGİ hariç 5 bin 219 TL’ye yükseltilmeli.
  • Bu tutar üzerinden en son açıklanan Haziran 2021 TÜFE yüzde 17,53 + Haziran 2021 ÜFE yüzde 42,89 = yüzde 60,42 / 2= yüzde 30,21 ve yüzde 3 pay verilerek toplamda yüzde 33,21 artırılarak  (5.219,33 * yüzde 33,21)  6 bin 952 TL’ye yükseltilmeli.

‘Yüzde 43,5 artış yapılmalı’

  • Sonuç olarak 2022 yılı için tüm kamu emekçilerinin maaşlarında yansımalarla birlikte yüzde 43,5 artış yapılmalı.
  • Hali hazırda 408,67 TL olan eş yardımının asgari aylık gıda harcaması olan 707,50 TL’ye çıkarılmalı.
  • Yine 0-6 yaş arasındaki çocuklar için 89,90 TL, 6 yaş üstü çocuklar için 44,95 TL gibi komik tutarlarda ödenen çocuk yardımının her bir çocuk için asgari aylık gıda harcaması olan 707,50 TL’ye çıkarılmalı.
  • Eşi çalışmayan, bakmakla yükümlü olduğu çocuğu bulunan emekli kamu emekçilerine de eş ve çocuk yardımı verilmeli.
  • Lojmanda oturan kamu emekçisi 100 metre kare için 630 TL kira ödemektedir. Ödediği lojman kira bedelinin ortalama konut kira bedeli olan 1.180 TL’den düşülmesinden sonra kalan 550 TL’nin lojmanda oturmayan kamu emekçisine ödenmeli.
  • İş yerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 520 TL yemek yardımı yapılmalı.
  • Tüm kamu emekçilerine Türkiye doğalgaz tüketim ortalaması düşünülerek yıllık 4.357 TL, aylık 363 TL yakacak yardımı yapılmalı.
  • Taleplerimizin kabulü halinde 2023 yılı için 2022 yılında gerçekleşen TÜFE+ÜFE ortalaması üzerine + 3 puan refah payı verilerek maaş hesabının yapılmalı.
  • Tüm kamu emekçilerine Türkiye genelinde kamu ulaşım araçlarından faydalanacağı ücretsiz aylık abonman kartı verilmeli.
  • Tüm kamu emekçilerine yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye verilmeli.

‘Bin 100 tutarında kreş yardımı verilmeli’

  • Göreve ilk başlayan kamu emekçilerine iki maaş tutarında “Hoş Geldin İkramiyesi” verilmeli.
  • Ücretsiz kamu kreşleri açılıncaya kadar 0-6 yaş arasındaki her çocuk için bin 100 TL tutarında kreş yardımı verilmeli.
  • Bugün mevcut bütçe cetveli uyarınca kamu emekçilerine çalıştıkları her fazla saat için 2,40 TL tutarında fazla çalışma ücreti (fazla mesai ücreti) ödenmektedir. Eve dönüş minibüs parasını bile karşılamaya yetmeyen söz konusu tutarın kamu emekçisinin maaşının aylık çalışma saati olan 140 bölünmesi sureti ile bulunan tutara çıkarılmalı. 
  • Asgari ücretin vergi dışı bırakılmalı, maaşlarımızın asgari ücret tutarını aşan kısmı için gelir vergisinin ilk dilim oranın uygulanmalı.
  • Lisans ve ön lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergesinin 3 bin 600’e çıkarılmalı, bunun dışında kalan tüm kamu emekçilerinin mevcut ek göstergeleri 800’er puan artırılmalı.
  • Ek gösterge konusunda en mağdur kesim olan Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin ek gösterge cetveline dâhil edilmeli.
  • Tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalı.
  • Zorunlu BES kesintisi kaldırılmalı.
  • Mevcut emekli maaşları yoksulluk sınırı baz alınarak artırılmalı.
  • EYT haksızlığına son verilmeli.
  • Kadın çalışanların 20 hizmet yılı, erkek çalışanların 25 hizmet yılı dolduğunda yazılı talepleri halinde emekli olma hakkı kazanmalı.
  • Kademeli geçişle ilgili yaş hadleri uygulanmamalı, 5510 sayılı kanunda kademeli geçiş süresinin sonundan itibaren öngörülen yaş hadleri yerine kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaş dikkate alınmalı. 
  • Ek ödeme adaletsizliğinin ortadan kaldırılmalı, farklı kamu kurumlarında aynı unvanda çalışan tüm kamu emekçileri arasında ücret eşitliğinin sağlanmalı, adil ücret politikası esas alınmalı.
  • 4/C den 4/B ye geçen personelin mevcutta yüzde 20 olan ek ödeme tutarının kademeleri temel alınarak yüzde 70 ile yüzde 105 bandına çekilmesini talep ediyoruz.

‘KESK hiçbir zaman ücret sendikacılığıyla mücadele yürütmedi’

KESK’in hiçbir zaman salt ücret sendikacılığıyla sınırlı bir mücadele yürütmediğini söyleyen Bozgeyik, bundan sonra da aynı anlayışla hareket etmeye devam edeceğini belirtti. Gerçek, evrensel bir toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan mevcut toplu sözleşme sisteminde yaşadıkları sorunların çözülmesinin zor olduğunun açık olduğuna vurgu yapan Bozgeyik, şunları kaydetti:

“Sırtını iktidara dayayan, mevcut anti demokratik yasalardan, gerçek, evrensel toplu pazarlık sisteminden uzak köhne sistemden nemalanan yandaş konfederasyon ve birçok açıdan uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan başta grev hakkımız olmak üzere temel haklarımızı içermeyen 4688 sayılı yasa ile kamu emekçilerinin taleplerinin karşılık bulması mümkün değildir!

‘Seyirci kalmayacağız’

Bozgeyik, geldikleri noktada temel hiçbir sorunlarını çözmeyen mevcut “toplu sözleşme” sisteminin tam 5 kez iflas ettiğini belirterek, “KESK olarak yıllardır verdiğimiz mücadele sonucunda kurulan masanın kamu emekçilerinin ve emeklilerinin haklarının değil, ‘yetkili’ olarak oturanların şahsi çıkarlarını temel alan bir zemine dönüştürülmesine seyirci kalmayacağız.” dedi.

Kamu emekçilerine teklife sahip çıkma çağrısı

Bozgeyik, kamu emekçilerine çağrıda bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı: “İktidar ve ‘sendikamız’ dediği yapı arasında bugüne kadar ‘toplu sözleşme’ adı altında varılan mutabakatların kaybedeni hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklileri olmuştur. Bir taraftan biriken sorunlarınızın çözümü için görüşmelerin başlamasını dört gözle bekliyorsunuz. Diğer taraftan bugüne kadar yaşadığınız hayal kırıklıklarına bir yenisinin daha eklenmesinden endişe ediyorsunuz. 

Bu endişelerden kurtulmak, yıllardır süren bu kâbustan uyanmak sizin, bizim, hepimizin elinde! Daha fazla bedel ödemek istemiyorsanız; gelin hangi sendikanın üyesi olursak olalım hep birlikte haklarımız için omuz omuza verelim. Gelin işyerlerinden, yani sizlerden topladığımız taleplerle hazırladığımız ‘İnsanca Yaşam, Güvenceli İş Ve Güvenli Gelecek’ teklifimize hep beraber sahip çıkalım.”

Yeni1Mecra