Kobani Davası’na bir hafta ara verildi

Kobani Davası’nın ilk günü, iddianamenin özetinin avukatlar olmadan okunmasıyla son buldu. Mahkeme heyeti reddi hakim taleplerini reddederek, duruşmayı 3 Mayıs’a erteledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobani Davası, avukatlar olmadan iddianamenin okunmasıyla devam etti.

Siyasetçiler avukatsız zorla tutuldu

İddianame okunduğu sırada SEGBİS ile bağlanan Yüksekdağ ve Demirtaş’ın duruşmayı terk etmek istedikleri ancak mahkemeden gelen talimat doğrultusunda SEGBİS odasından çıkmalarının engellendiği öğrenildi. Gün içerisinde avukatlar olmaksızın devam eden duruşmaya ilişkin salonda bulunan siyasetçi Ayla Akat Ata da duruşmadan ayrılmak istediğini beyan etmişti. Mahkeme başkanı Ata’nın talebini “iddianame okunmadan ve sanıkların savunması alınmadan sanıklar çıkamaz” diyerek, reddetti.

Demirtaş ‘Yalanlar Gerçekler’ kitapçığını çıkardı

Tutuklu siyasetçilerin duruşmayı terk etme isteğine rağmen 3 bin 530 sayfadan ve 300’den fazla klasörden oluşan iddianamenin özetini okutturmayı sürdüren mahkeme heyetine karşı Demirtaş, avukatları tarafından hazırlanan “3 bin 530 sayfalık 6-8 Ekim Kobani iddianamesindeki Selahattin Demirtaş’a yönelik suçlamalar ve gerçekler” isimli kitapçığı SEGBİS ekranından gösterdi.

Avukatların talepleri değil, protestosu tutanaklarda

İddianamenin özetinin okunmasının ardından mahkeme heyeti tutanaklara “sanık avukatları sıralara vurdukları, zılgıt çektikleri, duruşmanın başında verdikleri tutanak ile duruşma salonunun kapısının kilitli olduğu belirtmelerine rağmen kilitsiz olan kapıdan çıktıkları görüldü” diyerek, geçti.

Mahkeme tutuklu siyasetçilerin avukatları tarafından reddi hakim taleplerinin mahkemeye bildirildiğini belirtti. Mahkeme başkanı, Selahattin Demirtaş’ın reddi hakim talebine ilişkin beyanlarının alınmasını istedi.

’11 gerekçeli reddi hakim talebim var’

Selahattin Demirtaş söz alarak, “Öncelikle bugün hem salondaki hem SEGBİS’te bulunan hem de avukat arkadaşlarımız çok yoruldu. Biz de çok yorulduk. Benim reddi hakim talebim 11 maddeler halinde gerekçelidir” dedi.

Demirtaş: Ne yaptınız bilmiyorum

Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla yarın daha geniş zamanda sunmak istiyorum. Fakat bugün şunun tutanağa geçmesini istiyorum. Öğleden sonra duruşma salonunda konuşulan neredeyse hiçbir şeyi duymadım. Defalarca buradan kağıt yazarak söz istediğim yazdım. Ne tutanağa geçtiniz ne söz verdiniz. Ne yaptınız bilmiyorum. Bunun kayda geçmesini istiyorum. Dolayısıyla yarına kadar süre istiyorum. Sağlık koşullarımız da uzun süre duruşmayı sürdürmemize el vermiyor. Yarın reddi hakim talebimi mahkemeye sunacağım. Yarına kadar süre istiyorum.”

Yüksekdağ: 20 dakika ne ses ne görüntü vardı

Söz alan Figen Yüksekdağ da, “Selahattin başkanın yaptığı uyarıyı tekrar etmek istiyorum. Öğleden sonra konuşulan birçok şeyi duymadık, duruşmanın kritik safhasındaki kısımları, avukatlarımızın savunmalarını duymadık. Duruşma boyunca tuttuğum kağıtlardır bunlar, el işaretleri yaptık, kendimizi anlatmaya çalıştık. Ama açılmadı bütün uyarılarımıza rağmen. Yazmalarımıza çizmelerimize çabalarımıza rağmen derdimizi anlatamadık. SEGBİS kaydı görüntü ve ses kaydı olmak üzere en az 20 dakika kesildi. Avukatlarımızın daha iddianame okunmadan önce konuşma yaptığı kısmı 20 dakika boyunca düzelmesi için çaba gösterdik. Görevli arkadaşlar bağlantı kurmaya çalıştı o sürede 20 dakika geçti. Bağlantı kurulduktan sonra bizim sesimiz size gelmedi. Sizin sesiniz zaman zaman kesildi. 20 dakikalık kayıp var” ifadelerinde bulundu.

Yüksekdağ, duruşmanın açıklığı yüz yüzeliği esas alınmadan kendilerine rağmen iddianame okunduğunu söyledi. Yüksekdağ, “Bir taraftan durmadan sizi dinlemek zorunda kaldık. Geleceğiz de bu duruşmada üzerimize düşeni yapacağız. Ama çok temel bir şey var. Açıklık alenilik. Açık yargılama yapıyorsunuz. 21. Yüzyıldayız bu online sistemle bütün dünya iletişim halinde. Bu kritik yargılama yapılamıyorsa bu bizim sorunumuz değildir. Acilen çözülmesi gerekmektedir. Konuşmamda daha fazla üzerinde duracağım. Duruşmanın ciddiyetiyle ilgili çok ciddi soru işaretleri oluşturmuştur. Daha ilk günde aynı gerekçelerle sabahtan itibaren kesintisiz duruyoruz bu salonda artık verimli bir değerlendirme yapmamız mümkün değil. Selahattin başkanın beyanından sonra ben de belirttiğiniz sıralamaya bağlı olarak reddi hakim talebime ilişkin ve usule ilişkin söz almak istiyorum” diye konuştu.

Tuncel: Söyleyecek çok sözümüz var

Söz alan Sebahat Tuncel ise, düzgün bir ortam beklediklerini belirtti. Tuncel, şöyle konuştu: “Bunun sorumlusu biz değiliz. Bakın ben buraya Kandıra’dan geldim. Dün hiç uyumamışım. Ama burayı önemsedik, burada bir yargılama yapılacak diye. Adil bağımsız bir yargılama bekliyoruz. Savunma avukatlarımızın burada olmamasını gördük, karmaşa içinde geçirdik. Bize rağmen kimlik tespiti yaptınız, bize rağmen iddianame okudunuz. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Biz sizi de dinlemek, arkadaşlarımızı da dinlemek, kendimizi anlatmak istiyoruz. Arkadaşlarımız 7 aydır tutuklular. Eş başkanlarımız, ben, Gülten hanım 5 yıldır tutukluyuz.

Söyleyecek tabii ki çok önemli şeylerimiz var. İddianame diye önümüze sunulan şeye karşı tabii ki sözümüz var. Ama bu başlangıç sonucu belirliyor. Zorla baskıyla ben yaptım oldu demekle olmaz. Reddi hakim taleplerine ilişkin de çok yorucu bir gün geçirdiğimiz için eşbaşkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ konuştuktan sonra reddi hakim talebimin gerekçelerini ileteceğim.”

Bugün yaşanan karmaşanın mahkeme heyetinin koşulları sağlamamasından kaynaklandığını dile getiren Tuncel, “Burada bizi dinlemediniz. En azından burada bir sükunet sağlayalım diye düşünün hem biz konuşuyoruz hem iddianame okutuyorsunuz. Böyle bir ortamda yargılama yapılamaz. Biz sizinle hukuk yarıştırmıyoruz. Her şey madde değildir. Hukukun bir de ruhu vardır” dedi.

Tuncel’in konuşması sırasında ses sisteminde sorun yaşandı. Tuncel’in beyanları tutanaklara da geçmedi.

İddia makamı avukatların ve siyasetçilerin reddi hakim talebinin reddedilmesi talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti ara kararında reddi hakim talebini reddetti.

Mahkemenin ara kararı şöyle:

“1- Sanıklar Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel’e reddi hakim taleplerinin yazılı olarak bildirmeleri için süre verilmesine, bildirildiğinde değerlendirilmesine,

2 – Avukatlar Kadir Kuteri, Mehmet Emin Aktar, Mahsuni Karaman, Mesut Beştaş, Kenan Maçoğlu, Cemile Turhallı Balsak, Hürrem Sönmez, Arzu Kayaoğlu, Hadi Cin, Levent Pişkin’in reddi hakim talebinin somut gerekçeye dayanmaması, duruşmayı uzatmaya mutaip olması hakimin oturum sırasında reddedilmesi halinde söz konusu madde uyarınca bu konuda karar verilmesi için oturuma ara vermek zorunda bulunmaması nazara alındığında duruşmaya devam edilmiş, iddianamenin anlatılması tamamlatılmış, akabinde sanık müdafilerinin duruşma salonundan ayrılmadan önce söz verilmesini istedikleri sanıklara söz verilmiş. Reddi hakim talebi ile ilgili diyecekleri alınmış olup tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde CMK’nin 22 ve devamı maddeleri ve özelikle CMK’nin 31 maddesi nazara alındığında 31/C bendi gereğince red istemin duruşmayı uzatmak amacıyla yapıldığına,

Somut gerekçe gösterilmemesi nedeniyle ret isteminin geri çevrilmesine, itiraz edilmesi halinde CMK 2’nin 31/3 ve 260’a 7 maddesi gereğince itiraz yolunun Ankara 23. Ağır mahkemesinde açık olmasına,

3- Bir numara kararı gereğince reddi hakim kararı için süre tanınması, iki numara kararı gereğince verilen kararın itiraza tabii olması, CMK’nın 29’uncu Maddesinin 2’inci fıkrası gereğince savunma aşamasına geçilmeyeceğinin anlaşılması nedeniyle duruşmaya ara verilmesine bu nedenlerle duruşmanın 3 Mayıs 2021 gününe ertelenmesine karar verilmiştir.”

Duruşma 3 Mayıs 09.30’da devam edecek.

MA / ANKARA