LÖSEV’den ‘İyilik Çarşısı’

İstanbul’da açılan ‘İyilik Çarşısı’nda LÖSEV’e bağlı ihtiyaç sahibi 500 aile alışveriş yapabilecek.

İyilik Çarşısı – Yeni Kapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi – AA

Lösemili Çocuklar Vakfı’na (LÖSEV) kayıtlı ihtiyaç sahibi ailelerin alışveriş yapabilmeleri amacıyla Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezinde “İyilik Çarşısı” açıldı. Birçok firmanın da destek vererek ürün gönderdiği çarşıda, LÖSEV üyesi ihtiyaç sahibi aileler kendilerine verilen LÖSEV paralarıyla alışveriş yapabildi.

Anadolu Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre; Aileler alışveriş yaparken, çocuklar oyun alanının yanı sıra palyaçolarla ve çizgi film karakterlerinin kostümlerini giyen animasyoncuların gösterileriyle keyifli vakit geçirdi.

Satın alınan ürünler adreslere teslim ediliyor

Çarşıdaki stantlarda giyimden gıdaya, oyuncaktan kırtasiye malzemesine, kişisel bakım ürünlerinden ev eşyalarına kadar birçok ürün yer aldı. İki gün sürecek etkinlikte 500 aile dilediği ürünleri alabilecek. Satın alınan ürünler taleple ailelerin adreslerine LÖSEV gönüllülerince teslim ediliyor. Ailelere alışverişlerinde 200 LÖSEV gönüllüsü de destek veriyor.

Hedef 40 bin aileye ulaşmak

“İyilik Çarşısı” ile lösemili çocuk ve yetişkin kanser hastalarından oluşan 40 bini aşkın aileye ulaşılması hedefleniyor. “İyilik Çarşı”larının yıl içerisinde İstanbul dışında 9 büyükşehirde daha hizmete açılması planlanıyor.

LÖSEV’den şirketlere katkı çağrısı

LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Üstün Ezer-AA

LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Üstün Ezer, lösemi ve kanser hastalıklarının tedavisinin son derece pahalı olduğuna dikkati çekti. Maddi sıkıntıların tedavilerin yarım kalmasına neden olduğuna işaret eden Ezer, ailelerin bir yandan hastalıkla uğraşırken diğer yandan evlerindeki ihtiyaçlarını giderme noktasında çaresiz kalabildiklerini belirtti.

Beslenme ve hijyen durumunun hastalığın tedavi başarısını olumsuz etkilediğini ifade eden Ezer, şöyle konuştu: “İnsanların zorlukla, borç alarak ya da alamayarak, kış günü sobasını yakamayarak evinde tedavi olmasının hiçbir anlamı yok. İstediğiniz en iyi tedavilere, ilaçlara milyonlar verin. Bu hastalıkta biliyoruz ki ilaçlar kadar moral de çok önemli.”

Ezer, Türkiye’deki bütün kuruluşların ve şirketlerin gerek ürünleri gerekse personelleri ya da maddi katkılarla yanlarında olmasını istedi.