Nevin Yıldırım davasındaki ‘hukuki belirsizlik’ AYM’ye taşındı

Sistematik tecavüze karşı özsavunma hakkını kullandığı için tutuklanan Nevin Yıldırım’ın tahliyesi için AYM’ye başvuru yapıldı.

Avukat Eyüboğlu, Yıldırım’ın yıllardır hukuksuz yargılandığını belirterek, “Nevin hala tutuklu ve ne kadar süreceği de belli değil. Uzun tutukluluk nedeniyle tahliye edilmesi gerektiğini ve bu belirsizliğin sona ermesini ifade etmek için AYM’ye gitmek zorunda kaldık.” dedi.

Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Koruyaka köyünde kendisine sistematik olarak tecavüze eden Nurettin Gider’i özsavunma hakkını kullanarak 28 Ağustos 2012 tarihinde öldüren Nevin Yıldırım, aynı gün gözaltına alındı. Yıldırım, gözaltına alındıktan bir gün sonra sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.

İlk olarak 4 Kasım 2013 tarihinde hakim karşısına çıkan Yıldırım hakkında Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, “tasarlayarak canavarca hisle kasten insan öldürme” gerekçesiyle ağırlaştırılmış hapis cezası istendi. 5 Mart 2015 tarihinde görülen karar duruşmasında ise Yıldırım’a müebbet hapis cezası verildi.

Cezada indirime gidilmedi

Duruşmalarda Yıldırım’ı yalnız bırakmayan kadın avukatlar, mahkemenin kararını Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay’da 14 Eylül 2017’de görülen temyiz duruşmasında, verilen hapis cezası usulden bozuldu ve temyiz incelemesi 23 Mart 2019’da gerçekleşerek, karar onaylandı. Yıldırım’a verilen cezada herhangi bir indirime gidilmedi.

Feminist avukatlar, hakkında müebbet hapis cezası verilen Yıldırım için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu.

‘Yıldırım yaşamını savundu’

Avukat Meriç Eyüboğlu

Başvuran avukatlarından Oya Meriç Eyüboğlu, sistematik olarak tecavüze uğrayan Yıldırım’ın canına tak ederek, zanlıyı öldürmesini “yaşamını savunmak” olarak değerlendirdi. Toplumun bu tür durumlarda kadını yıpratan pozisyonda durduğuna dikkati çeken Eyüboğlu, yargılama sürecinde de bu ikiyüzlülüğün yaşandığını dile getirdi.

‘Etkili bir soruşturma yürütülmedi’

Etkili bir soruşturma yürütülmediği gibi soruşturma başından itibaren mahkemenin önyargılı bir tutum içinde olduğunu söyleyen Eyüboğlu, “Daha duruşmalar başlamadan Nevin’in ceza alacağı kesindi. Bütün yargılama süreci öyle ilerledi. Tecavüz beyanı ile ilgili hiçbir şey araştırılmadı. Tanık dinlenmedi. Dinlenenler hep erkeğin arkadaşlarıydı. Nevin’in aleyhine olan belgeler hep dosyaya geçti. Dinlenen tanıkların çelişkili ifadelerine rağmen karar verildi.” diye belirtti.

 ‘İndimden yararlanmaması çarpıcı bir şiddet gerçekliği’

Yıldırım’a hiçbir cezai indirim uygulanmadığının altını çizen Eyüboğlu, kendi hayatına sahip çıkan kadınların hiçbir indirimden yararlanmamasının çarpıcı bir şiddet gerçekliği olduğunu vurguladı. Eyüboğlu, Yıldırım’ın önyargı ile kuşatılmış bir yargılama sürecinden geçtiğini yineleyerek, “haksız tahrik” ve “iyi hal” indiriminin uygulanması koşullarının mevcut olmasına rağmen uygulanmamış olmasını haksız olduğunu kaydetti.

Eyüpoğlu, “Erkeklere kravat taktı diye uygulanan indirimlerin kadınlar yaşamını savunurken uygulanmaması erkek ve cinsiyetçi yargının bir tezahürüdür. Kadınlar katledilirken sesini çıkarmayan devlet ve kurumları, her türlü şiddetin önünü açmak için elinden geleni yapıyor” dedi. 

‘AYM’ye hukuki belirsizliği taşıdık’

AYM’ye kararı değil, hukuki belirsizliği taşıdıklarını ifade eden Eyüboğlu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda olan dosyanın ne zaman inceleneceğinin belirsiz olduğunu dile getirdi. Yıldırım’ın yıllardır hukuksuz yargılandığına dikkat çeken Eyüboğlu, “Nevin hala tutuklu ve ne kadar süreceği de belli değil. Uzun tutukluluk nedeniyle tahliye edilmesi gerektiğini ve bu belirsizliğin sona ermesini ifade etmek için AYM’ye gitmek zorunda kaldık. Bu kadar uzun bir tutukluluk adil değil.” şeklinde konuştu.

Son çare olarak, kendi hayatlarına sahip çıkmak için erkek şiddetine maruz kaldıkları erkeği öldürmek zorunda kalan kadınların sesini sahiplenmek gerektiğini vurgulayan Eyüboğlu, dayanışma çağrısında bulundu.

MA – İSTANBUL