Orhan Kemal Roman Ödülü Ayhan Geçgin’e

Ayhan Geçgin, Bir Dava romanıyla Orhan Kemal Roman Ödülü’nü aldı. Fotoğraf: Bianet

Erendiz Atasü, Ataol Behramoğlu, M. Nuri Gültekin, Çimen G. Erkol, Adnan Özyalçıner, Tahir Şilkan ve Nazım K. Öğütçü’den oluşan 49. Orhan Kemal Roman Ödülü seçiciler kurulu kazananın Metis Yayınları’ndan çıkan Bir Dava romanıyla Ayhan Geçgin olduğunu açıkladı. Kenarda, Gençlik Düşü, Uzun Yürüyüş, Son Adım gibi eserlerinin yanı sıra Barış Bıçakçı ve Behçet Çelik ile edebiyat üzerine yazışmalarının derlendiği Kurbağalara İnanıyorum kitabıyla da olumlu dönüşler almış bir yazar Ayhan Geçgin. Ödül alan romanında yakın geçmişte yaşananlar üzerine bir kurgu oluşturarak hukuksal işleyişi merceğe alıyor.

Kimi kritikler tarafından dar bir ideolojik çerçeveye sıkışmış olduğundan dem vurulan Bir Dava romanının ödüle layık görülmesi seçiciler kurulu tarafından şu paragrafla gerekçelendiriliyor:

“Ayhan Geçgin’in ‘Bir Dava’ romanını, Türkiye’de derin işleyişe sahip hukuksuzluk, keyfilik, belirsizlik ve öngörülemezlik olgularını çok yerinde karakterlerle son derece güçlü bir olay örgüsü, anlatım, dil ve roman tekniğiyle birleştirmesi, Türkiye’nin yakın tarihindeki yargılamaların ve hukuksuzluk örneklerinin, bunun sürdürülmesi ve yeniden üretilmesi için bir zamanlar bütün gücüyle çalışan kudretli güçlerin ve ülkede yaşanan bütün hukuksuzluk ve adaletsizliklere karşı bürokratik/sınıfsal bağışıklığının nasıl ters yüz olduğunu çok güçlü olay ve diyaloglarla anlatması, Orhan Kemal’in gerçekçiliğine hem karakterler, hem olay örgüsü ve hem de toplumsal meseleler açısından yakın durması nedeniyle 2020 yılı, 49. Orhan Kemal Roman Armağanı’na değer görmüştür.”

Ödül yazara ilerleyen bir tarihte takdim edilecek.

Duygu Asena Roman Ödülü Irmak Zileli’ye

Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazanan ilk romanı Eşik’ten bu yana Gözlerini Kaçırma, Gölgesinde, Bozuk Saat gibi kitaplarıyla edebiyat sahnesine damgasını vuran Irmak Zileli son romanı Son Bakış ile 2020 Duygu Asena Roman Ödülü’ne layık görüldü.

Doğan Hızlan başkanlığında toplanan Asuman Kafaoğlu Büke, Filiz Aygündüz, İhsan Yılmaz, Sibel Oral ve geçen yılın kazananı Gaye Boralıoğlu’ndan oluşan seçici kurul çevrimiçi toplantı sonucunda “Kültürel farklılıkları ve sınıf çatışmalarını iki kadın karakterin farklı kimlik ve kişilikleri üzerinden akıcı bir dille aktarabilen Irmak Zileli’nin Son Bakış adlı romanını edebi yetkinliği ve anlatı biçimi bakımından” oy çokluğuyla ödüle değer görüğünü açıkladı. Roman 2019 yılında Everest Yayınları tarafından basılmıştı.

Irmak Zileli ödülü kazanmasının ardından açıklamada bulundu:

“Türkiye kadın hareketi Duygu Asena’ya çok şey borçlu. Kadınların uğradığı haksızlıkların duyulmasını sağlayan, kadınlara cesaret veren Duygu Asena’yı şükran ve saygıyla anıyorum. Duygu Asena ‘Kadının adı yok’ diyerek, kadınların yok sayılmışlığına vurgu yapmıştı. Fakat bu katı gerçeği kitap kapağına taşıyarak da kadınların varlığını hatırlatmış, bu yok sayılmaya itirazını yüksek sesle dile getirmişti.

Bugün adı olmayanların, yok sayılanların sadece kadınlar olmadığını biliyoruz. Kadınların yolu bütün ötekileştirilenlerin mücadelesiyle kesişmiş durumda. Eşcinselin, trans bireyin de adı yok. Yoksulun, evsizin de adı yok. Ve göçmenin de adı yok. Doğup büyüdüğü topraklardan ve ailesinden savaş, yoksulluk, açlık yüzünden kopup gelen insanların da adı yok.

‘Son Bakış’ta Tina’nın hikâyesini anlattım. Gürcü, bakıcı, göçmen deyip geçtiğimiz ama isimlerini bir türlü ezber edemediğimiz insanların hikayesini anlatarak bir yerde isimsiz bırakılmanın ne demek olduğunu anlamaya çalıştım. Bir eşyaymışçasına yanından geçip gittiğimiz, sadece hayatlarımızdaki işleviyle tanımladığımız bu insanların bir hikayeleri olduğunu hatırlatmak istedim.

Duygu Asena’nın ‘Kadının adı yok’ diyerek açtığı kapıdan girdim. Çatıdan düşen ve ölmek üzere olan Tina’nın zihninden hikayesini okurken çağlar boyu iktidarlar tarafından ruhumuza kazınan korkunun nasıl öldürücü olabileceğini fark edelim istedim.

‘Son Bakış’ın Duygu Asena Roman Ödülü’nü almış olması bu yüzden benim için çok anlamlı. Dilerim ki ‘Son Bakış’, adsız bırakılanların, yok sayılanların sesine ses olan edebiyat okyanusunun damlalarından biri olmaya hak kazanmıştır.”