Prof. Dr. Şenol tehlikeye dikkat çekti: ‘Delta var, bağışıklığımız yeterli değil ve önlem yok’

Prof. Dr. Esin Şenol “Halkın 70’inin aşılanması için 60 ila 90 gün var. Bu süre içerisinde bütün kalabalık toplanmalarımız Delta için yayılma alanı” dedi.

TTB Pandemi Çalışma Grubu Üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, bugün itibariyle kaldırılan kısıtlamaları, Delta varyantını ve aşılama çalışmalarını Yeni1mecra’ya değerlendirdi.

Delta varyantını baştan yakalayıp izole etmek için filyasyonun özenle yapılması gerektiğini ifade eden Şenol, “Lütfen filyasyona devam edin. Özellikle tekrar bir acı reçete gelmesin diye testleme, aşı, maske ve kamuyu salgın algısından koparmamak gerekiyor” dedi. Şenol ayrıca, iş yerleri ve fabrikada çalışanlar için ise devlet tarafından koruyuculuğu yüksek olan maskelerin dağıtılması gerektiğini vurguladı.

‘Türkiye açık hava avantajlarını en az kullanan ülke oldu’

Kısıtlamanın kaldırılmasıyla başlayan büyük sosyal hareketliliklere dikkat çeken, ancak açık havada olan ve mesafeyi koruyanlar için sakınca olmadığını ifade eden Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, Türkiye’nin pandemi yönetiminde açık hava avantajlarını en az kullanan ülke olmasını da eleştirdi.

‘Kalabalık alanlarda 50 kişiyi geçmemek gerekiyor’

“Park bahçe ve açık hava yönetimini en az kullanmış ülke olarak da bir türlü salgında vakaları çizginin altına çekemedik” diyen Şenol, “Hep kırılgan bir çizgide kalarak bu aylarda da önlemleri yaz avantajına bıraktık. Yaz avantajı kullanılırken de bütün sosyal hareketlilik birden açıldı. Oysa kalabalık alanlarda da 50 kişiyi geçmemek gerekiyor. 50 kişiyi geçmenin koşullarını koymayıp kendi haline bırakınca örneklerini geçen yıl Ağustos ayı ortalarında gördük ve büyük bir dalga hareketi başladı” diye konuştu.

‘Geçen yıla göre tek avantaj aşı’

Geçen yıla göre tek avantajın aşı olduğuna dikkat çeken Şenol, “Anladığımız kadarıyla bolca aşı var ve Biontech’in tedariki ile ilgili bir sorun yok. Bu iyi bir şey ama bu sefer de stratejik hatalar yapılıyor. Yapılan üçüncü aşılamalara 3. doz önerisi dememek lazım. Çünkü dünya, 3. doz önerisi çıkarmadı. Henüz bu, bir pekiştirme dozu önerisi. Neden pekiştirme dozu önerisi, çünkü ilk yaptığımız inaktif aşı; en yüksek riskli gruplara ve en az cevap verecek olan gruplara yaptığımız aşı, Delta varyantına karşı yeterince etkili durmuyor” dedi.  

3. doz aşı değil pekiştirme aşısı

Yapılan aşıların hepsinin faz 3’ünün bitip öyle onay aldığının da altını çizen Şenol, “Dolayısıyla sahada uygulamaya başlanan aşıların adı, faz 4 yani yakın izlem sürecidir. Faz 4 verileri Bakanlığın elindedir. Ve o verileri görerek bir pekiştirme dozu ihtiyacı duymuştur ama korkunç bir kafa karışıklığı oluşturdular burada. O da nedir? 50 yaşın üstünde 2 doz Biontech olanlar; tekrar aşı olacak mı, olmayacak mı? Bilimin verilerine göre şu an olmayacak” diyerek acil olanın inaktif aşılar için pekiştirme dozunun yapılması gerektiği olduğunu söyledi.

Aşılamada oluşturulan kafa karışıklığını ise tek yatırımın inaktif aşıya yapılmasıyla açıklayan Şenol, “Yaptığımız iş hatalıydı, inaktif aşıya tek yatırımı yapmamamız gerekirdi dememek adına şu an yapılan aşılamaya ‘3. doz önerisi’ denildi. Şimdi 2 doz Biontech yaptıranlar da ‘3. dozu yaptıracak mıyım’ diye soruyor” dedi. 

‘Aşılamalar yüzde 70’e ulaşmadan toplum sağlığı korunmaz’

Yapılan aşılamalarında yüzde 70’e ulaşmadan toplum sağlığı için koruyuculuğu olmadığını ifade eden Şenol, “Aşılama bu hızda giderse, benim yaptığım hesaplamalara göre halkın 70’inin aşılanması için 60 ila 90 gün var. Bu süre içerisinde bütün kalabalık toplanmalarımız Delta için yayılma alanı. Delta ise aşısız insanlar arasında, aşı olan ama aşıya yeterince cevap veremeyen bağışıklık sitemi sorunlu ve tek doz aşılı insanlar arasında yayılarak onları hastalandıracak” diye belirtti.

Delta varyantında Rusya ve İngiltere örneği

Delta varyantı konusunda İngiltere ve Rusya örneğini veren Şenol, “İngiltere’de Delta hakim ama hastaneye yatış ve ölümlerde bir önceki pik kadar artış yok. Dolayısıyla bu bize ölümlerin, hastane yükü olmadığı zaman çok düşük tutulabileceğini aynı zamanda koruyucu önlemler alınmazsa ve aşılama belli bir düzeye gelmezse yeniden çok ciddi bir pik yaşanabileceğini gösteriyor. Bu noktada koruyucu önlemleri İngiltere, çok yoğun aldı. Aşılaması düşük, önlemleri sürdürmeyen ve uluslararası dolaşımı çok olan Rusya da ise hem ölümler çok hem de hastaneler yoğun. Bu iki örneğe baktığımız zaman neler olabileceği açıkça anlaşılıyor” dedi.

‘Devlet acilen çalışanlara ve işçilere koruyuculuğu yüksek maskeler vermeli’

Kapalı yerlerde ve fabrikalarda çalışan insanlara da koruyuculuğu çok yüksek maskelerin verilmesi gerektiğini söyleyen Şenol, “Delta çok bulaşıcı. Bir kişi 6 kişiye bulaştırıyor. 3 dakika bir arada durmanız bulaşması için yetiyor. Hem havalandırmanın iyi hem de maskenin koruyuculuğunun yüksek olması lazım. Bu maskeleri almaya da çalışanların gücü yetmez. Devlet acilen burada çalışanlara haftalık en az 4-6 arasında bu maskelerden vermeli. İş yerlerinde ve fabrikalarda çalışan insanların tıpkı bir toz fabrikasında çalışıyormuş gibi korunmaları gerekiyor” diye uyardı.

’20-30 kişi ile bir arada vakit geçirmeyi hayal etmeyin’

Tek doz aşılanan insanların ise hiç aşılanmamış gibi dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Şenol, “Yeme içme eylemlerinde bildiğiniz aile grupları dışına çıkmayın. 20-30 kişi ile bir arada vakit geçirmeyi hayal etmeyin. Çünkü Delta var, bağışıklığımız yeterli değil ve önlem yok” dedi.  

‘Delta varyantı için test yapılması çok önemli’

Son zamanlarda TTB’nin uyarılarının gecikerek de olsa dikkate alınıyormuş gibi durduğuna da değinen Şenol, “Uygulanan mobil aşılamalar olumlu ancak tek elden yapılmaya çalışıldığı için çok yavaş. Aşılama ve test yapılması çok önemli. Lütfen filyasyona devam edin. Özellikle Deltayı baştan yakalayıp izole etmek bakımından test çok önemli. Tekrar bir acı reçete gelmesin diye testleme, aşı, maske ve kamuyu salgın algısından koparmamak gerekiyor” diye konuştu.

Yeni1Mecra / Burcu Yıldırım