Özgür Gündem gazetesi ana davasında verilen cezaları yetersiz bulan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, sanıklara iddianamedeki her suçlamadan ceza verilmesi gerektiğini savunarak karara itiraz etti.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesi ana davasının 15 Şubat’ta İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, gazetenin İmtiyaz Sahibi Kemal Sancılı, Sorumlu Yazı işleri Müdürü İnan Kızılkaya, Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin ve Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya’ya “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” yaptıkları gerekçesiyle toplam 20 yıl 10 ay hapis cezası verildi.
Savcı her suçlamadan ceza verilmesini istedi
Verilen cezaları yetersiz bulan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, iddianamedeki her suçlamadan ceza verilmesi gerektiğini belirterek itirazda bulundu. Başsavcı itirazında şunları ifade etti:
“Sanıklar hakkında yapılan yargılamada sanıklar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca bir çok soruşturma üzerinden açılan kamu davalarına konu iddianameler sanıkların beyanları atılı suçlara dair tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında; Sanıklardan İnan Kızılkaya’nın işlemiş olduğu ‘örgüt üyeliği’ yanı sıra hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilen ‘terör örgütü propagandası yapma’, ‘suç işlemeye teşvik, suçu ve suçluyu övme’, ‘halkı kin düşmanlığa tahrik’, ‘terörle mücadelede görev alan kişileri hedef gösterme’, ‘terör örgütü yayınlarını basma ve yayınlama’ suçlarını da işlediği anlaşılmış olmasına rağmen hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.”
Beraat kararı da yasaya aykırı bulundu
İtirazın devamında ise diğer sanıklar hakkında şu ifadeler yer aldı: “Sanıklardan Emire Eren Keskin’in işlemiş olduğu örgüt üyeliği yanı sıra hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilen ‘terör örgütü propagandası yapma’, ‘suç işlemeye teşvik etme’, ‘suçu ve suçluyu övme’ suçlarını da işlediği anlaşılmış olmasına rağmen hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Sanıklardan Kemal Sancılı’nın işlemiş olduğu ‘örgüt üyeliği’ yanı sıra hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilen ‘terör örgütü propagandası yapma’ suçunu da işlediği anlaşılmış olmasına rağmen hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Sanıklardan Bilir Kaya’nın işlemiş olduğu ‘terör örgütü propagandası’ suçunun yanı sıra hakkında beraatine dair karar verilen ‘terör örgütü üyeliği’ suçunu da işlediği anlaşılmış olmasına rağmen hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.”
Tüm sanıkların işlemiş olduğu eylemlerin bütün halinde değerlendirildiğinde eylemlerin niteliği ve örgüt açısından yapılan değerlendirilmesinde eylemlerin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu da oluşturduğunun savunulduğu itirazda, buna rağmen sanıklar hakkında bu suç yönünden de beraat kararı verilmesinin “usul ve yasaya aykırı” olduğu belirtildi.
İtirazın sonuç ve talep bölümünde ise “Usul ve yasaya aykırı hususları içermesi nedeniyle, yukarıda zikredilen kararın sanıklar aleyhine bozulması için istinaf yoluna gidilecektir” denildi.
MA – İSTANBUL
