SES: ‘Anadilinde sağlık hizmeti talebi hasta hakkı ve yaşam hakkının ayrılmaz parçasıdır’

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) 21 Şubat Anadili Günü’ne ilişkin yaptığı açıklamada anadilinde verilecek sağlık hizmetinin hayati önemde olduğunu belirtti.

“Anadilde sağlık hizmeti talebi; sağlık hakkı, tedavi hakkı, hasta hakkı ve yaşam hakkının ayrılmaz bir parçasıdır.”

SES, yaptığı yazılı açıklamayla 21 Şubat Dünya Anadili Günü’nü kutlayarak anadilinin sağlık hizmetleri açısından önemini vurguladı.

Açıklamada, “Çok kültürlü, çok dilli, çok inançlı olan Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında yaşayan halklara ne yazık ki uzun bir süreden beri red, inkar, baskı ve asimilasyon politikaları uygulanmıştır / uygulanmaktadır” denilen açıklamada “Yüzyıllardır ülkemizde bir arada yaşayan halkların dışında; son 10 yılda Ortadoğu’da yaşanan savaşlardan kaynaklı ülkemize göç etmek zorunda kalan milyonlarca mülteci nedeniyle Türkçe dışında başka dillerde konuşanların sayısı çok daha fazla artmıştır” tespiti yapıldı.

‘Hasta ve sağlık çalışanı aynı dili konuşmalı’

SES’in açıklamasında, hasta ve sağlık çalışanlarının aynı dili kullanmasının hayati öneme sahip olduğu şöyle anlatıldı:

“Tıp ve Sağlık eğitiminde tanı-tedavi sürecinde en önemli aşamanın hasta öyküsünü alma (Anamnez) olduğu anlatılagelmiştir. Anamnezi iyi alınmamış bir hastanın tanısını koymanın ve dolayısıyla tedavi etmenin mümkün olmadığı ifade edilmektedir. Eğer hasta ve sağlık çalışanı aynı dili konuşmaz ve uygun aracılar/araçlar kullanılmazsa bu öyküyü almak çok zor hatta imkânsızdır.”

“Şimdiye kadar yapılan birçok araştırmanın sonucu Anadilinde verilmeyen bir sağlık hizmetinin, hasta-sağlıkçı arasında etkili bir iletişimden yoksun kalacağı bu gerçeklikten hareketle hastanın bilgilendirilmesi ve tedavi hakkının engellenmesi sonucunu doğurduğunu ortaya koymuştur.”

‘Anadilinde sağlık hizmeti talebi hasta hakkı ve yaşam hakkının ayrılmaz parçasıdır’

SES’in açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “Dil, sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğini ve kalitesini etkileyen unsurların başında gelir. Hasta ve sağlıkçı ilişkisinin her iki taraf açısından da anlaşılabilir kılınması sağlık hizmetinin kalitesini ve sonuçlarını ciddi oranda etkiler. Anadilde sağlık hizmeti talebi; sağlık hakkı, tedavi hakkı, hasta hakkı ve yaşam hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Herkese eşit, etkin ve nitelikli sağlık hizmeti sunmanın yolu anadil hakkının bu alanda da kullanımına bağlıdır.”

Açıklamada, anadilinde sağlık hizmetinin sağlanmasına yönelik şu talepler sıralandı:

  • Ülkenin çok kimlikli, çok kültürlü ve çok dilli yapısına uygun olarak eğitim sistemi yeniden düzenlenmeli ve anadilinde eğitim olanakları anaokulundan üniversiteye kadar tüm yurttaşlar için ücretsiz ve eşit olarak sağlanmalıdır. Bu kapsamda sağlık alanında eğitim veren okullar da çok dilli bir yapıya kavuşturularak, yabancı dillerden önce Türkiye de yaşayan yurttaşların kullandığı farklı dil ve Lehçelerde dil eğitimi alması özendirilmeli.
  • Eğitim sisteminde bu temel değişiklikler yapılıncaya kadar; Türkçeden farklı dil ve lehçelerin kullanıldığı bölgelerdeki sağlık emekçilerine kullanılan dilin öğretilmesi için ücretsiz kurslar açılmalıdır.
  • Farklı dil bilen sağlık emekçilerinin bildikleri dilin kullanıldığı bölgelere gönüllü tayin olması için özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalı ve özendirici tedbirler alınmalıdır.
  • 112, UMKE, Arama Kurtarma ve Acil servislerde görev yapan personele görev yaptığı bölgede yaygın olarak kullanılan diller ile ilgili kurslar planlanmalı, hizmet içi eğitimler yapılmalıdır.
  • Yukarıda yazılı maddeler gerçekleşinceye kadar, geçici bir aşama olarak sertifikalı ve dili iyi bilen kişilerden sağlık kurumlarında yeterli sayıda tercüman bulundurulmalıdır. 

Yeni1Mecra