‘Sürü bağışıklığı stratejisi’ne devam…

Prof. Dr. Mustafa Durmuş, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mutasyona uğramasının beklendiğini ve bunun gerçekleştiğini belirterek, mutasyona uğrayan virüs karşısında aşının yetersiz kaldığını yazdı.

Fotoğraf: AA

Prof. Dr. Mustafa Durmuş

Dün itibarıyla Türkiye’de Salgında yeni vaka sayısı günlük 30.000’e dayandı. Hayatını kaybeden sayısı ise 146 oldu. Bu sayıların daha artması bekleniyor zira bu hafta Ankara’da lebaleb dolu bir salonda AKP Kongresi yapıldı. Kongre görüntülerinden maske-mesafe kuralının hiçe sayıldığı görülüyor. Kısaca toplum sağlığı bir kez daha politik çıkarlar ve beklentiler için riske atıldı.

Salgındaki bu yükselişi artıran diğer faktörler virüsün mutasyona uğraması ve aşılamanın yetersizliği.  Virüsün mutasyona uğraması bekleniyordu ve bu gerçekleşti. Çünkü  mutasyona uğrayan virüs karşısında aşı yetersiz kalıyor.

Diğer taraftan aşılama konusunda da ülkeler arasında tam bir asimetri var. Dünyanın birçok ülkesi, özellikle de yoksul Güney ülkeleri, aşıya neredeyse hiç erişemezken, aşıya tam ya da kısmen erişen ülkelerin hem kendi aralarında, hem de kendi içlerinde aşılama konusunda büyük eşitsizlikler söz konusu.

Türkiye’ye geldiği ileri sürülen Avrupa Birliği menşeli 1,5 milyon aşının kimlere yapıldığı hala açıklanmazken, aşılamada çok da mesafe kat ettiğimiz söylenemez (resmi görüşün aksine).

Nitekim Türk Tabipler Birliği ( TTB) eski başkanı Raşit Tükel toplam iki doz aşının yapıldığı kişi sayısının toplam nüfusun sadece yüzde 3,67’sini ancak oluşturduğunu ileri sürüyor (https://twitter.com/nihatsirdar/status/1372643175651815427).  

Natura Dergisi’nde yayınlanan bir makalede yer alan aşağıdaki çizelgede ise dünyada, 17 Mart 2021 itibarıyla,  aşılama konusundaki en başarılı 8 ülke sıralanıyor. İsrail, Britanya ve ABD’nin başını çektiği bu en başarılı ülkeler arasında Türkiye yer almıyor (Christie Aschwanden, “Five reasons why COVID herd immunity is probably impossible”, https://www.nature.com (18 March 2021).

Salgın bilimciler bu açıdan dünyanın birçok ülkesinde sürü bağışıklığı stratejisinin teorik olarak uygulanabilmesi için ön koşul olan nüfusun belli bir kesiminin (örneğinin % 60-70’inin) aşılanması koşulunun henüz sağlanmadığını açıklayarak, bu gerçeğe rağmen bazı ülkelerde hala gizli ya da açık bir biçimde sürü bağışıklığı stratejisini uygulanmasının, toplumun sağlık açısından en zayıf kesimleri başta olmak üzere, Salgında patlamayla ve tüm toplumu yeni ölümlerle karşı karşıya bırakabileceği konusunda uyarıyorlar.