Tahıla ithalat darbesi

Buğday, arpa ve mısırda sıfır gümrük vergisi uygulaması 30 Nisan’a kadar uzatıldı. İthalat politikası tarımı baltalıyor.

Buğday, arpa ve mısır ithalatında gümrük vergisinin sıfırlanması yönündeki kararın uygulanma süresi 30 Nisan 2021’e kadar uzatıldı.

Hükümetin kısa vadede tepki çekmemek adına fiyatları baskılamak için uyguladığı ithalatçı politika buğday üretimini baltalıyor. 2000 yılından bu yana kişi başına düşen buğday üretimi 95 kilo azaldı, buğday üretiminden vazgeçilen alanlara 5 adet İstanbul sığıyor. İthalat tarımda üretimi bitme noktasına getirdi.

Buğday, arpa ve mısır ithalatında gümrük vergisinin sıfırlanması yönündeki kararın uygulanma süresi 30 Nisan 2021’e kadar uzatıldı.

İthalat Rejimi Kararına Ek Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karar uyarınca, koronavirüs salgınının devam etmesi nedeniyle, “hububat fiyatlarında yaşanan artışın önüne geçilebilmesi, iç piyasa fiyatlarının makul seviyelerde tutulabilmesi ve spekülatif fiyat hareketlerine meydan verilmemesi” amacıyla ithalatında son 2 aydır gümrük vergisi sıfırlanan buğday, arpa ve mısır için bu kararın geçerlilik süresi 30 Nisan 2021’e kadar uzatıldı.

TMO yerli buğdaya bin 850, ithal buğdaya 2 bin 450 lira ödedi

Hükümet, fiyatları kontrol etmek amacıyla ithal buğday, mısır ve arpa ithalatı yapıldığını iddia ederken, üretici cephesinin gerçekleri çok farklı. Zira Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) bu yazın sonunda yerli üreticilerden bir ton buğdayı bin 850 TL’ye alırken, ithal ettiği buğdaya 2 bin 450 TL ödemişti. O dönem konu hakkında açıklama yapan CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer de “Aynı TMO ithal makarnalık buğdaya da 330 dolar verecek. Yani 2 bin 450 TL. Türk çiftçisine bin 850 lirayı çok görenler, yabancı üreticilere hangi mantıkla 2 bin 450 lira ödeyecektir?” diye sormuştu.

Buğday üretimi azalıyor

İthalatın yurtiçindeki piyasa fiyatlarını kontrol etmek olduğu söylenirken, asıl sorunun yurtiçindeki üretim olduğu ortada. Birgün Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yola çıkarak şu hesaplamaları yaptı:

2000 yılında Türkiye’de 21 milyon ton buğday üretimi gerçekleşti. Buna karşılık ülke nüfusu 64,7 milyondu. Bu verilerle ülkede yaşayan her kişi başına yılda ortalama 324,4 kilogram buğday düşüyordu. Bu hesabın içinde gelen turist sayısı ve ülkede ikamet eden mülteci nüfus bulunmuyor.

Yıllar içinde nüfus arttı; ancak buğday üretimi 2000 yılındaki üretimin üzerine hiç çıkmadı. 2019 yılına gelindiğinde buğday üretiminin 19 milyon tona gerilediği göze çarpıyor. Öte yandan ülke nüfusu, izleyen yıllar içinde 64,7 milyondan 83,2 milyona yükseliyor. 2000 yılı için yapılan hesabın aynısı 2019 yılı için yapıldığında, geçen yıl kişi başına düşen ortalama buğday üretiminin 228,5 kilograma düştüğü anlaşılıyor.

Kısacası son 19 yılda ülkenin kişi başına düşen buğday üretimi 95,9 kg azalmış durumda. Oran bazında bu azalma yüzde 30’a karşılık geliyor.

Üretici vazgeçiyor


TÜİK verilerine göre bu azalmada temel neden, çiftçinin artık buğday üretmek istememesi. Hükümet “paramız var ki ithal ediyoruz” anlayışına devam ededursun, resmi veriler üreticinin buğdaydan çekildiğini gözler önüne seriyor. Buna göre 2000 yılında 94 milyon dekarda buğday üretimi gerçekleştirilirken, 2019’da bu büyüklük 68,5 milyon dekara gerilemiş durumda. Buğday üretiminden vazgeçilen alanların büyüklüğü 25,5 milyon dekar. Bu büyüklük 25 bin 500 kilometrekareye denk geliyor. Bu da yaklaşık 5 adet İstanbul’un ya da neredeyse Belçika’nın yüzölçümüne karşılık geliyor.

Açıklama: tahila-ithalat-darbesi-818152-1.
Açıklama: tahila-ithalat-darbesi-818153-1.

Birgün