MMO: İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması devletin ve işverenin görevidir

TMMOB Makina Mühendisleri Odası, 23-26 Ekim tarihleri arasında Adana’da Çukurova Üniversitesi’nde gerçekleştirdikleri I. Uluslararası, X. Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi’nin sonuç bildirgesini açıkladı. Bildirgede, kongrede dile getirilen görüş ve öneriler doğrultusunda atılması gereken adımlar belirtildi. Sağlıklı ve güvenlikli bir ortamda çalışmanın her çalışanın hakkı olduğuna dikkat çekilen bildirgede, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasının öncelikle devletin ve işverenin görevi olduğu belirtildi.

“İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili ulusal politikaların oluşturulması, kararların alınması ve işyerlerinde denetim, diğer sosyal tarafların görüşleri önemsenmeden tek başına Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (AÇSHB) tarafından yerine getirilmektedir” denilen bildirgede bu nedenle doğru kararlar alınmadığı, istenen uygulamaların hayata geçirilemediğine dikkat çekildi. Sendikalar, Üniversiteler, TMMOB, TTB, AÇSHB ve Sağlık Bakanlığı’nın katılımı ile idari ve mali yönden bağımsız, çoğunluğunu emek örgütlerinin oluşturduğu ulusal bir enstitü oluşturulmasının talep edildiği bildirgede, “Enstitü; politikaların oluşturulması, kararların alınması ve işyerlerinde denetim görevlerini yerine getirmelidir” diye kaydedildi.

‘Kadın emeğine yönelik olumsuz uygulamalar kaldırılmalı’

“Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile işlevsizleştirilen, nerede ise ortadan kaldırılan ‘Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’ hükümet ve işveren ağırlıklı bir yapıdan çıkarılmalı” denilen bildirgede, çalışan, çalışan örgütleri ve meslek örgütleri ağırlıklı hale getirilmesi istendi. Bildirgede, ucuz işgücü olarak görülen kadınlara ve kadın emeğine yönelik tüm olumsuz uygulamaların kaldırılarak, eşit işe eşit ücret uygulamaları ve istihdamda fırsat eşitliği sağlanması talep edildi.

Bildirgenin devamında yer alan taleplerden bazıları şöyle;

  • İSİG ile ilgili düzenlemeler ve uygulamalar, sektör, çalışan sayısı ayrımı dahil hiçbir ayrım olmaksızın bütün iş yerlerini ve tüm çalışanları (Ev hizmetlerini, hükümlü ve tutuklular dâhil) kapsamalıdır.
  • Sendikaların, Konfederasyonların gündeminde İSİG’nin daha fazla yer alması durumunda olumlu sonuçlar alınacağı beklenilmektedir.
  • Sigortasız ve sendikasız çalıştırma önlenmeli, kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalıdır. Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalı, çalışanların sosyal ve ekonomik yaşamları iyileştirilmelidir.
  • İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri, bir kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır.
  • Ülkemizdeki iş kazalarının büyük bir çoğunluğunun küçük ölçekli işyerlerinde olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak İSİG Kurulu oluşturma zorunluluğu en az 30 çalışanın bulunduğu işyerlerinde zorunlu hale getirilmeli, kademeli olarak bu sayı daha da aşağıya çekilmelidir.
  • 50’den fazla çalışanın bulunduğu sanayi işletmelerinde “tam zamanlı” iş güvenliği Uzmanı çalıştırılması zorunlu hale getirilmelidir.10’dan az çalışanın bulunduğu işyerlerinde İSİG hizmet bedelinin karşılanmasında SGK prim kaynakları kullanılmamalı, bütçede bu kalem için ayrı bir kaynak tahsis edilmelidir.
  • Meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik çalışma yapmak ve işyerlerinde hekim, uzman işbirliğinin daha etkin olmasını sağlamak için TMMOB, TTB ortak çalışma yapmalıdır.
  • Dünyada ve ülkemizde ürkütücü boyutlara ulaşan çocuk emeği sömürüsü ortadan kaldırılmalı, çocuk işçiler rehabilite edilerek, örgün eğitime yönlendirilmelidir.

HABER MERKEZİ