TTB öğrencilere işkenceyi kınadı

TTB, kayyım rektör protestolarında yapılan gözaltı ve işkencelere ilişkin “İşkence yöntemleri insanlık onuruna aykırıdır ve kabul edilemez” açıklaması yaptı

TTB Merkez Konseyi: “Emniyet güçleri tarafından gerçekleştirilen bu işkence ve gözaltılar kabul edilemez.”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Melih Bulu’yu protesto eden öğrencilere yönelik gözaltı ve işkencelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Demokratik hakkını kullanan öğrencilere uygulananların kabul edilemez olduğunun altı çizilen açıklamada, iktidarın siyasi çalışmalarını sürdürürken, barışçıl demokratik gösterilerin emniyet güçleri tarafından pandemi koşulları gerekçe gösterilerek engellendiği ifade edildi.

Pandeminin iktidar tarafından bir araç olarak kullanıldığına değinilen açıklamada, “Bilindiği gibi ülkemizde üniversitelerin özerkliğine müdahale edilerek, liyakat önemsenmeden ve kurumların özgünlükleri dikkate alınmadan, antidemokratik biçimde Cumhurbaşkanlığı tarafından rektör atamaları yapılmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde atama yolu ile üniversite dışından rektör atanması, başta üniversitenin öğrencileri ve öğretim üyeleri olmak üzere Boğaziçi Üniversitesi’ne aidiyet hisseden tüm kamuoyu tarafından haklı bir tepkiye neden olmuştur. Bu antidemokratik uygulamaya karşı ulusal ve uluslararası yasa ve sözleşmelerce güvence altına alınmış demokratik itirazlarını ve rektörün demokratik yöntemlerle seçilmesi gibi haklı taleplerini tamamıyla barışçıl yöntemlerle ifade etmektedirler” diye belirtildi.

Öğrencilere orantısız güç 

Öğrenciler karşı orantısız güç kullanıldığının belirtilen açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Emniyet güçleri tarafından gerçekleştirilen bu işkence ve gözaltılar kabul edilemez. İşkence, darp, taciz, aşağılama gibi tüm kötü muamele uygulamaları gözaltına aracında, hastanede de devam etmiş, saatlerce ters kelepçe takılı şeklide bekletilmişlerdir. Taleplerini duyurmaya çalışan yurttaşların demokratik ve barışçıl yöntemlerle yapmak istedikleri gösterileri bastırma biçimi olarak; kaba dayak, yerlerde sürükleme, tekmeleme, ters kelepçe kullanma, taciz, aşağılama, kriminalize etme, pandemi koşullarında kalabalık bir biçimde hastane ve emniyet müdürlüğüne götürme, hastane muayenesinde yapılan etik ihlaller gibi tüm işkence yöntemleri insanlık onuruna aykırıdır ve kabul edilemez. Haklı tepkilerini dile getiren yurttaşların yanında olduğumuzu, yapılan kötü uygulamaların takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz.”

MA