TTB: Sağlık Bakanlığı 23 gündür sorularımızı yanıtlamadı

TTB Merkez Konseyi Başkanı Adıyaman, Türkiye’de 6’ıncı haftasına giren COVİD-19 salgını sürecine ilişkin sorularını Sağlık Bakanlığı’nın aradan 23 gün geçmesine rağmen yanıtlamadığını belirtti.

Adıyaman, Bakanlığa sorularının yanıtlanması çağrısında bulunarak, alacakları yanıtlarla geliştirecekleri önerilerin halkın sağlığı açısından önemli olduğuna vurgu yaptı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Sinan Adıyaman

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Sinan Adıyaman, Türkiye’de 6’ıncı haftasına giren COVİD-19 salgın sürecine dair tespit, değerlendirme ve önerilerine ilişkin basın açıklaması yaptı. Adıyaman açıklamadan önce COVID-19 salgını nedeniyle hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yoğun bakımlarda, servislerde hastalıkla mücadele eden hastaların da biran önce iyileşmeleri dileğinde bulundu.

Salgına karşı mücadele ederken, halkın sağlık ve yaşam hakkı için çabalarken yitirdikleri hekim ve sağlık çalışanlarını hiçbir zaman unutmayacaklarını söyleyen Adıyaman, “Her koşulda aileleriyle birlikte olacağımızı üzerine basa basa ifade etmek istiyoruz. “ dedi.

‘Tedavi edici hizmetler hastanecilik üzerine kuruldu’

Uzun yıllardır neredeyse tüm dünyada sağlık sistemlerinde önemli değişiklikler yaşandığını belirten Adıyaman, Türkiye’de de sağlığın neredeyse tedavi edici hizmetler ile hastanecilik üzerine kurulduğunu söyledi. Bu gelişmelerin toplumun gereksinimi hesaplanarak yapılmadığına dikkat çeken Adıyaman, “Görsellik, sağlık alanındaki büyük şirketlerin kazançları, siyasal gereksinimler, popülizm aklın ve bilimsel bilginin önüne geçti.” diye konuştu.

‘Salgını karşılayabilmek için birinci basamak örgütlenmesine ihtiyacımız var’

Türkiye’de sağlık alanında büyük başarılarla tarihe geçmiş olan sağlık ocaklarının önce bilinçli biçimde çökertildiğine vurgu yapan Adıyaman, büyük deneyimlere sahip tıp tarihinden ve kendi deneyimlerinden salgını karşılayabilmek için güçlü, bölge ve nüfusa dayalı birinci basamak örgütlenmesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Adıyaman, “Salgınlar eğer güçlü bir koruyucu sağlık hizmeti, nüfusa ve bölgeye dayalı birinci basamak sağlık hizmetlerine sahipseniz umulandan kolay karşılanır ve az sayıda can kaybı ile sonuçlanır.” dedi.

‘Siyasal iktidar salgın biliminin gereklerini yerine getirmeli’

Adıyaman, dünyadaki pek çok ülkede ve Türkiye’de olduğu gibi salgının hastanelerde karşılanıp hastanelerde durdurulmaya çalışılırsa, salgının uzun sürmesi, can kaybının çok olmasının kaçınılmaz olduğuna işaret etti.

TTB’nin sağlık sistemimizin tüm bu zaaflarına rağmen salgın yönetimine ve epidemiyoloji biliminin gereklerine sürekli dikkat çektiğini kaydeden Adıyaman, “Ancak, siyasal irade bu gerçekliği görmezden gelmiş ve salgın yönetiminin gereklerine uymamıştır. Buradan bir kez daha siyasal iktidarı salgın biliminin gereklerini yerine getirmeye, nüfusa ve bölgesel anlayışa dayalı planlama yapmaya davet ediyoruz.” dedi.

‘Temaslıların incelenmesinde geç kalındı’

Salgının yayılmasının önlenmesi için çok sayıda merkezin ivedi olarak yetkilendirilmesinin önemini vurguladıklarını hatırlatan Adıyaman, “Ne yazık ki Sağlık Bakanlığı bu önerimizi gecikerek yerine getirebildi. Bu gecikme sırasında olguların saptanmasında ve temaslıların incelenmesinde geç kalındı.” diye konuştu.

‘Tıp Fakültelerinin devreye sokulması önemlidir’

Daha önce Tıp fakültelerinin pandemi sürecinin dışında bırakılmasını yanlış bulduklarını açıkladıklarını hatırlatan Adıyaman, “Gerek test yapmak üzere gerekse de referans hastaneler olarak tıp fakültelerini yetkilendirmek üzere Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunmuştuk. Bakanlık bu çağrımızı gecikmeli de olsa dikkate aldı ve tıp fakültelerimiz salgın mücadelesine güç katmaya başladı.” dedi.

‘Kişisel koruyucu malzemelerdeki yetersizlik hala yaşanıyor’

Özellikle aile sağlığı merkezlerinden hastane acil servislerine kadar kişisel koruyucu malzemelerde yaşanan yetersizliklerin hala yaşandığına vurgu yapan Adıyaman, bu durumun sağlık çalışanlarının hastalanmasına neden olduğunu belirtti.

Adıyaman, kamu sağlık kurumları dışında, özel sağlık kurumlarında, fabrikalarda, OSGB’lerde çalışan hekim ve sağlık çalışanlarının koruyucu ekipman eksikliğinin de salgının başlangıcından bu yana giderilemediğine dikkat çekti.

‘Salgın yükü hekimler arasında eşit dağıtılmalı’

Salgının yükünün hekimler arasında eşit dağıtılması ve hekimlerin özlük haklarının korunmasını isteyen Adıyaman, kimi bakanlık ve üniversite hastanelerinde asistan hekimlerin çok ağır şartlar altında çalıştırıldığının görüldüğünü söyledi.

Güvenlik soruşturması nedeniyle yüzlerce genç hekim ve sağlık çalışanının atanmayı beklediğine işaret eden Adıyaman, “Hukuki hiçbir gerekçesi bulunmayan söz konusu uygulama bir an önce sonlandırılmalı ve en kısa sürede atamaları yapılmalıdır. KHK ile görevlerine son verilmiş olan hekim ve sağlık çalışanlarından isteyenler zaman geçirmeden, önceki kadrolarında, göreve başlatılmalıdır.” Dedi.

‘Yaşamsal olmayan üretime son verilmeli işçiler ücretli izne ayrılmalı’

Salgının durdurulmasında yaşamsal olmayan üretime son verilmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Adıyaman, şöyle konuştu:

“Fabrikalarda, atölyelerde çalışan milyonlarca işçi, hem risk altında hem de hastalığın yayılmasında önemli kaynak niteliğindedir. İşçiler ulaşımdan üretim sürecine, yemekhanelerinde COVID-19 virüslü işçilerle temas etmekte, virüsü ailelerine, yakın çevrelerine yaymaktadırlar. Salgının yayılımının durdurulması için işçiler biran önce ücretli izne ayrılmalı ve sağlık kurumları tarafından aileleri ve temas ettikleriyle birlikte düzenli kontrolleri yapılmalıdır.”

‘Sağlık Bakanlığı bilgileri toplumla doğru olarak paylaşmalı’

Salgına karşı başarılı olmak için şeffaflığa ihtiyacın kaçınılmaz olduğunu belirten Adıyaman,
salgının başarılı olarak yönetilmesi için de vazgeçilmez olduğunu söyledi. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın bu yöndeki çağrılarına olumlu yanıt vermekten kaçındığını söyleyen Adıyaman, Bakanlığı bilgilerin toplumla doğru olarak paylaşılmasına özen göstermeye çağırdı.

‘Anti demokratik uygulamalar salgın yönetimi için büyük bir zafiyettir’

Hükümetin ne yazık ki salgın öncesinde zirveye ulaşan antidemokratik uygulamalarına aynı hızla devam ettiğine işaret eden Adıyaman, “Bu süreç içerisinde eşitlikçi olmayan bir infaz yasasının meclisten geçirilmesi, yerel yönetimlerin salgın yönetimine dahil edilmemesi, seçilmiş belediye başkanlarının COVID-19 salgınına karşı da büyük mücadele verirken görevlerinden alınıp yerlerine kayyumların atanması salgın yönetimi açısından da büyük bir zafiyettir.” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı’na sorulara yanıt vermesi çağrısı

Adıyaman, 22 Mart’ta Sağlık Bakanlığı’na şöyle seslendiklerini aktardı: “Karşı karşıya olduğumuz salgın, merkezi ve yerel yönetimlerin, meslek örgütleriyle sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun tamamının topyekün mücadelesi ile ancak baş edilebilecek boyutta bir tehlikedir. Toplumun; pandeminin ülkemizdeki yaygınlığı, bölgesel dağılımı, hasta ve ölüm sayıları hakkında yeterince bilgilendirilmemesi, meydanı paniğe sevk eden yanlış ve yanıltıcı haberlere bırakmaktadır.”

Sağlık Bakanlığı’nın aradan 23 gün geçmesine rağmen sorularına yanıt alamadıklarını belirten Adıyaman, alacakları yanıtlarla geliştirecekleri önerilerin halkın sağlığı açısından önemli olduğuna vurgu yaptı. Adıyaman, bir kez daha Sağlık Bakanlığı’nı sorularına yanıt vermeye çağırdı.