TTB uyardı: Bakanlık bilgi paylaşmalı, klinik ve radyolojik olarak COVID-19 tanısı olan hastalar COVID-19 kabul edilmeli

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, COVID-19 pandemisiyle ilgili Türkiye’ye ilişkin verilerin resmi kanallardan ve ayrıntılı olarak paylaşılmasını istedi.

TTB, klinik ve radyolojik olarak COVID-19 tanısı alan hastaların, aksi kanıtlanıncaya kadar COVID-19 kabul edilerek, gerekli önlemlerin buna göre alınmasını talep etti.

Pandemi şefffaflıkla ve bilimsellikle yönetilebilir

Gelişmiş ülkelerin çoğunda kamuoyunun sözcük sayısı sınırlı tweet mesajlarıyla değil, salgın konusunda yetkilendirilmiş sağlık kuruluşları tarafından etraflıca bilgilendirildiğine dikkat çeken TTB Merkez Konseyi, pandeminin ancak şeffaflık ve bilimsellikle yönetilebileceği uyarısını tekrarladı. TTB Merkez Konseyi ivedilikle yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

•         Pandemiye ilişkin veriler sosyal medyada tweet ile değil, Sağlık Bakanlığı resmi web sitesinde ayrıntılarıyla açıklanmalıdır.

•         Bu veriler hastalığın şehirlere, yaş, cinsiyet ve mesleklere göre dağılımını içermelidir.

•         Testi pozitif olan hastaların yanı sıra, test sonucundan bağımsız olarak klinik ve radyolojik olarak COVID-19 ile uyumlu olguların sayısı da verilmelidir.

•         Klinik ve radyolojik olarak COVID-19 hastalığı ile uyumlu hastaların ve temas ettiklerinin belirlenmesi ve izolasyonu için aktif bir çalışma yürütülmelidir.

TTB Merkez Konseyi açıklamasında, 11 Mart 2020 günü ilk resmi vaka tespitinden bu yana COVID-19 salgınının Türkiye’de hızla yayıldığına tanık olunduğunu belirterek şöyle denildi:

Bilançoyu Bakanın twitlerinden takip edebiliyoruz

“Toplumun ve sağlık çalışanlarının önemli bir kısmını tehdit eden bu salgının bilançosunu sadece Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın günlük tweetlerinden takip edebiliyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın veya bir başka resmi kurumun web sitesinden ayrıntılı bilgi edinmemiz hala olanaklı değil.”

Gelişmiş ülkelerin çoğunda kamuoyunun salgın hakkında çok daha etraflıca bilgilendirildiği hatırlatılan açıklamada, “COVID-19 açıklamaları bizdeki gibi Bakan’ın sözcük sayısı sınırlı tweet mesajlarıyla değil, bu konuda yetkilendirilmiş sağlık kuruluşları tarafından yapılıyor” denildi. TTB bunu şu şekilde gerekçelendirdi:

Bilgilendirme yetersiz olursa toplum ikna edilemez

“Çünkü bu ülkeler şunun çok farkındalar: Pandemi ile mücadele toplumun tamamını ilgilendiren, her bir yurttaşın sorumluluk alması gereken topyekun bir mücadeledir ve salgının toplum içinde yaygınlığı hakkında kamuoyu yeterince bilgilendirilmezse halk el yıkamadan tutun da sosyal mesafenin artırılmasına kadar kişisel önlemlerin önemi konusunda yeterince ikna edilemez.”

Sağlık idaresinin bu tutumunu öncelikli olarak değiştirmesi gerektiğini vurgulayan TTB Merkez Konseyi, “Genel kamuoyu ve sağlıkçılar, Türk Tabipleri Birliği’nin baştan beri dile getirdiği şeffaflık ilkesinin bir an önce yaşama geçirilmesi konusunda talepkârdır” denildi.

Yeteri kadar test yapılmaması tabloyu açıklamıyor

TTB Merkez Konseyi, Sağlık Bakanlığı ve genel olarak hükümetin eksikliğini de şu ifadelerle dile getirdi:

“Pandeminin dünyayı etkilemeye başladığı ilk günlerden ülkemizde ilk resmi vakanın tespit edildiği güne kadar olan süre ülkemize hazırlanmak için altın değerinde bir zaman fırsatı tanımıştı. Bu dönemde test için gerekli alt yapı, sağlık hizmetinin pandemi gereklerine göre örgütlenmesi, toplumun hastalıktan korunma konusunda eğitilmesi, sağlık çalışanlarının gereksinim duyacağı kişisel koruyucu ekipmanın tedarik edilmesi için bütün hazırlıklar tamamlanmış olmalıydı.

Dün açıklanan rakamlar itibarıyla ülkemizde şimdiye kadar uygulanan test sayısı son derece yetersizdir ve nüfusu bizimle karşılaştırılabilecek büyüklükte birçok ülkenin neredeyse onda biri kadardır.

Yeteri kadar test yapılamamasının sonucunda, Sayın Bakan’ın açıkladığı pozitif test sayısının ülkemizin salgın karşısındaki tablosunu açıklamakta yetersiz kaldığını biliyoruz.”

Hasta sayısı testi pozitif çıkan hasta sayısının kat be kat üstünde

TTB Merkez Konseyi, açıklamasında Bakan Fahrettin Koca’nın açıkladığı rakamların buzdağının görünen yüzü olduğunu şu şekilde dile getirdi:

“Sağlık kuruluşlarına COVID-19 şüphesi ile başvuran, klinik özellikleri ve/veya bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme bulguları COVID-19 hastalığı ile uyumlu olan ve çoğu tedavi gören hasta sayısı açıklanan testi pozitif hasta sayısının kat be kat üzerindedir. Bir başka ifadeyle Sağlık Bakanı’nın tweetlerinde açıklanan rakamlar buzdağının görünen kısmını temsil etmektedir. Türk Tabipleri Birliği ve sahadaki hekim arkadaşlarımız hastanelerde durumun böyle olduğunu çok yakından bilmekte ve takip etmektedir.”

Bakan hasta sayılarını da açıklamalıdır

TTB Merkez Konseyi, neden ön tanılarda COVID-19 hastalığı ile uyumlu olanların da açıklanması gerektiğini şu şekilde gerekçelendirdi:

“Klinik özelikleri ve/veya görüntüleme bulguları COVID-19 hastalığı ile uyumlu olan hastaların çoğunda ya test sonucu henüz çıkmamıştır, ya da ilk testler negatif sonuçlanmıştır. Tanıda kullanılan PCR testlerinin duyarlılığının düşük olduğu, öte yandan radyolojik görüntülemenin tanıda bu testlere göre çok daha duyarlı olduğu dünya deneyimlerinden çok iyi bilinmektedir.

Bu hastaların test sonuçlarından bağımsız olarak, aksi kanıtlanıncaya kadar COVID-19 olarak kabul edilmesi iki nedenle çok önemlidir:

1) Sayın Bakan’ın açıkladığı pozitif test sonuçlarının yanı sıra bu hastalara ait rakamların da kamuoyuna duyurulması toplumun salgının yaygınlık ve ciddiyetini anlamasına yardımcı olacak, böylece hem tek tek bireylerin hem de genel olarak kamu idaresinin alacağı önlemlerin seviyesinin ayarlanmasına yardım edecektir.

2) Tıpkı testi pozitif sonuçlanan hastalar gibi, bu hastaların da hem kendilerinin hem de yakın temasta oldukları sosyal çevrelerinin izolasyonu için gerekli önlemlerin bir an önce devreye alınmasını sağlayacaktır.”