UNDP: İnsani gelişme 1990’dan bu yana ilk kez düşebilir

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), küresel insani gelişmenin 1990 yılından bu yana ilk kez bu yıl düşebileceği uyarısında bulundu. 

UNDP, eşitliğe odaklı müdahalelerin ekonomilerin ve toplumların yükselişe geçmesini sağlayabileceğini belirtti.

Okul kapanışları ile çocukların yüzde 60’ı eğitim almıyor, bu da 1980’lerden beri görülmeyen küresel seviyelere yol açıyor. 
Fotoğraf: UNDP Uruguay / Pablo La Rosa

UNDP’den yapılan açıklamada, dünyada eğitim, sağlık ve yaşam standartlarının bir kombinasyonu olarak ölçülebilen küresel insani gelişmenin 1990 yılından bu yana ilk kez düşebileceği belirtildi.

İnsan gelişiminin temel alanlarındaki düşüşlerin, her bölgede zengin ve fakir birçok ülkede hissedildiğine vurgu yapılan açıklamada, “Covid-19’un küresel ölüm sayısı 300 bin kişiyi aşarken, bu yıl kişi başına düşen küresel gelirin yüzde 4 oranında düşmesi bekleniyor.” denildi.

‘Okulların kapanmasıyla çocukların yüzde 60’ı eğitim alamadı’

Tahminlerine göre salgın nedeniyle okulların kapanmasıyla birlikte internet erişimi olmayan ilkokul çağındaki çocukların yüzde 60’ının eğitim almadığına vurgu yapılan açıklamada, 1980’lerden beri küresel seviyelerin görülmediği kaydedildi.

‘Önemli etkenler arasında kadınlar ve kız çocukları üzerindeki şiddet sayılmıyor’

Açıklamada, bu şokların birleşik etkisinin insani gelişmedeki en büyük geri dönüşü kayıt altına alabileceği belirtildi. Cinsiyet eşitliğine yönelik ilerlemedeki diğer önemli etkilerin sayılmadığına işaret edilen açıklamada, “Kadınlar ve kız çocukları üzerindeki olumsuz etkiler ekonomik – daha az ve daha fazla iş güvensizliği kazanma ve koruma-, üreme sağlığı, ücretsiz bakım işi ve cinsiyete dayalı şiddeti kapsamaktadır.” denildi. 

İnsani gelişimin yıllara göre düşüşünü gösteren grafik- UNDP

‘Covid-19 eşitsizlikler için bir büyüteç’

Covid-19 salgının eşitsizlikler için bir büyüteç olduğuna dikkat çekilen açıklamada, insani gelişimindeki düşüşün, pandeminin sosyal ve ekonomik serpintisi ile daha zengin ülkelerden daha az başa çıkabilen gelişmekte olan ülkelerde çok daha yüksek olmasının beklendiğine vurgu yapıldı.

‘Eşitlik odaklı müdahaleler toparlanmaya yardımcı olabilir’

Fakat daha eşitlikçi internet erişimiyle eğitimdeki mevcut boşlukların kapanabildiğine işaret edilen açıklamada, “Kararlı, eşitlik odaklı müdahaleler, Covid-19 salgınının geniş kapsamlı etkilerini azaltarak ekonomilerin ve toplumların toplanmasına yardımcı olabilir.” denildi. Eşitlik odaklı yaklaşımların uygulanmasının uygun olacağına vurgu yapılan açıklamada, şöyle denildi:

“Örneğin, düşük ve orta gelirli ülkeler için internet erişimindeki boşluğu kapatmanın, dünyanın Covid-19’a yanıt vermeyi taahhüt ettiği olağanüstü mali destek paketlerinin sadece yüzde birine mal olduğu tahmin ediliyor. Eşitliğin önemi Birleşmiş Milletler’in Covid-19 krizine derhal ‘yeni bir normal’ inşa etmek için yeşil, cinsiyete eşit, iyi bir yönetişim temelini belirleyen sosyo-ekonomik tepkisi çerçevesinde vurgulanmaktadır.”  

Krize karşı 5 öncelikli adıma yatırım yapma çağrısı

Açıklamada, bu krizin karmaşıklığının üstesinden gelmek önerilen 5 öncelikli adım şöyle;

  1. Sağlık sistemlerini ve hizmetlerini korumak
  2. Sosyal korumayı arttırmak
  3. İşleri, küçük ve orta ölçekli işletmeleri ve kayıt dışı sektör çalışanlarını korumak
  4. Makroekonomik politikaların herkes için işe yaramasını sağlamak
  5. Sosyal bütünlüğü oluşturmak için barışı, iyi yönetişimi ve güveni teşvik etmek

Açıklamada UNDP, uluslararası toplumu, gelişmekte olan ülkelerin bu adımları takip etme yeteneğine hızla yatırım yapmaya çağırdı.

‘Covid-19 kalkınma eğilimini değiştirebilir’

Açıklamada görüşlerine yer verilen UNDP Başkanı Achim Steiner, “Dünya, son 30 yılda 2007-09 Küresel Finansal Kriz de dahil olmak üzere birçok kriz gördü. Her biri insani gelişmeyi çok etkiledi, ancak genel olarak her yıl küresel olarak elde edilen kalkınma kazançları arttı. Covid-19, sağlık, eğitim ve gelire bu eğilimi değiştirebilir.” dedi.

UNDP İnsani Gelişme Raporu Ofisi Direktörü Pedro Conceiçao “Bu kriz, politika araç setine eşitlik getiremezsek, birçoğunun geride kalacağını gösteriyor. Bu, tele-eğitim, tele-tıptan faydalanmamıza ve evden çalışmamıza yardımcı olan internete erişim gibi 21. yüzyılın ‘yeni ihtiyaçları’ için özellikle önemlidir.” diye kaydetti.