‘Zam üstüne zam: İsrafların faturası vatandaşa mı kesiliyor?’

HABER MERKEZİ- Yoksulluk sınırının 6 bin 725 lira olduğu, asgari ücretin 2 bin 20 lira olduğu Türkiye’de 2019 yılı zam konusunda adeta rekor kırıyor. Elektrik, konut, temel tüketim derken zamlar aldı başını gitti. Son olarak elektriğe zam yapıldı. Son yapılan zam ile birlikte 3 ayda yüzde 32 zam yapılmış oldu.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) elektrik fiyatlarına son bahara girerken de zam yaptı. Son olarak Temmuz ayında yapılan yüzde 15’lik zam ve Ekim ayı başından itibaren geçerli olacak 14.9’luk zamla birlikte elektriğe 3 ay da yüzde 32 zam yapılmış oldu.
Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) 230 kilovatsaat asgari tüketim tutarı üzerinden yaptığı hesaplamaya göre; 4 kişilik bir ailenin aylık elektrik faturası 142 liradan 163 liraya çıktı.
Elektrik, su, doğalgaz derken konut tarifelerinde yılbaşında yapılan yüzde 10’luk indirime rağmen yıllık zam oranı yüzde 19.7 olurken, 2 yıllık artış ise yüzde 72.6 oldu. Sanayide ise yıllık değişim yüzde 32.2 iken; 2 yıllık zam oranı yüzde 126’ya ulaştı.

‘Krizin faturası vatandaşa kesilmek isteniyor’


Konuyu Meclis gündemine getiren HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Hatimoğulları, “23 Haziran seçimlerinin ardından tüketicinin insanca yaşaması için ihtiyaç duyduğu çay, şeker, süt, akaryakıt ve doğal gaz ile temel ihtiyaçların birçoğuna yönelik zam furyasına elektrik fiyatına yapılan ikinci zam ile devam edilmiştir. Kış ayları yaklaşırken özellikle doğal gaz fiyatına Ağustos ayında yapılan yüzde 14,90 oranındaki zammın ardından, yüzde 14,97 oranında yapılan son zam ile birlikte faturaya yüzde 32 zam gelmiştir. Uygulanan tüketim ekonomisi ve kamu yönetimindeki israflar nedeniyle artan bütçe açığının faturası, yapılan çift haneli zamlar ve artırılan vergiler aracılığıyla tüketiciye kesilmek ve ekonomik krizin etkisi TUİK tarafından açıklanan tek haneli enflasyon oranı ile örtülmek istenmektedir” dedi.

Hatimoğulları önergesinde Albayrak’a şu soruları yöneltti:

  1. Üç ay önce yüzde 15 zam yapılan elektriğin, üç ayda hangi maliyet biriminde artış olmuştur?
  2. EPDK’nin faturalarda dağıtım bedelini ayrı bir kalem olarak göstermemesi ne anlama gelmektedir? EMO’nun yargı yoluna taşıyacağını belirttiği EPDK’nin bu kararı şeffaflıktan uzak ve kamuoyundan bilgilerin saklandığı anlamına gelmez mi?
  3. Elektrik fiyatları için başka zam yapılması gündemde midir? Yeni zam yapılmaması için önlem alınması Bakanlığınız tarafınca planlanmakta mıdır?
  4. Elektriğe yapılan zamların ekonomiye dolaylı etkileri araştırılmakta mıdır? Elektrik zamlarının diğer sektörlerdeki fiyatlara yansımaları nasıldır?
  5. Doğal gaz fiyatlarında gerçekleşen artışın nedeni nedir?
  6. Doğal gaz fiyatları için başka zam yapılması gündemde midir? Yeni zam yapılmaması için önlem alınması Bakanlığınız tarafınca planlanmakta mıdır?
  7. Doğal gaza yapılan zamların ekonomiye dolaylı etkileri araştırılmakta mıdır? Doğalgaz zamlarının diğer sektörlerdeki fiyatlara yansımaları nasıldır?
  8. TÜİK istatistiklerine göre Eylül ayında, Temmuz 2017’ten beri yıllık enflasyon ilk defa tek haneli rakamlara inmiştir. Yaklaşık üç ay önce Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Eylül ayında enflasyon oranımız tek haneli rakamlara düşecek” açıklaması ile bu denli örtüşmesi dikkat çekicidir. Üst üste fiyatlarda yapılan zamlar ve artışlar karşısında enflasyonun düşmesi nasıl sağlanmıştır?
  9. Ücretlerin fiyat artışlarını karşılayamadığı, gelirlerin bu artışlar karşısında düşük kaldığı yerde; açıklanan enflasyon rakamı ile halkın enflasyonu arasındaki muazzam fark Bakanlığınızca nasıl açıklanabilir?
  10. TÜİK’in enflasyon oranını hesapladığı sepetteki fiyatlar ile gerçek pazar fiyatları arasında ciddi fark bulunmakta, bu durum kurumun da güvenilirliğini sorgulamaya neden olmaktadır. Gerçek enflasyonu açıklamak yerine endeksler manipüle edilerek istenilen hedefe/orana mı ulaşılmaktadır? Bu konuda şeffaf bir açıklama Bakanlığınız tarafından yapılacak mıdır?