İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Profesör Ayşe Buğra’yı hedef tahtasına koyamayacağını belirterek, Erdoğan’a, “Seni ve ortaklarını bir kez daha uyarıyorum. Ellerinizi kadınlardan ve gençlerimizden çekin! Suçsuz insanları, hedef göstererek siyaset yapmaktan vazgeçin!” dedi.
Akşener, 2 milyon esnafın batmak üzere olduğuna dikkat çekerek, Erdoğan’a “Esnafla ne derdin var?” diye sordu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Konuşmasının büyük bölümünde esnafın sorunlarını anlatan Akşener, iktidara esnaf üzerinden yüklendi. Son bir yılda, yüzlerce esnaf ziyareti yaptığını, borcu olmayan tek bir esnafa rastlamadığına dikkat çeken Akşener, şunları ifade etti:
“İşçi çıkarmamış tek bir esnafa rastlamadım. Esnaf kirasını ödeyecek, elektriğini, doğalgazını ödeyecek, vergisini ödeyecek, çalışanının parasını ödeyecek, kredisinin taksitini ödeyecek. Bütün bunları ödeyecek, bir de kendi cebine para kalacak, Onunla da ailesine bakacak… Senin ısrarla görmek istemediğin, milletimizin yaşadığı gerçek işte bu.”
‘Eczanelerde bile veresiye var artık”
Ayakkabı satanın işinin onda bire düştüğünü, paket servis yapabilen restoranların bile iş hacminin üçte bire düştüğüne vurgu yapan Akşener, “Bu memlekette eczanelerde bile veresiye var artık Sayın Erdoğan.” dedi.
‘Esnaf nasıl yaşayacak Sayın Erdoğan?’
Esnafın haklı olarak bu ülkeyi yönetenlere “Batmadan nasıl yaşayacağız?” diye sorduğunu aktaran Akşener, “Cevap versene, nasıl yaşayacaklar Sayın Erdoğan? Ben, senin o her fırsatta yardımına koştuğun, derdini dert edinip, ödemesini asla eksik etmediğin, meşhur müteahhitlerinden bahsetmiyorum. Ben, bu memleketin bel kemiği, tam 2 milyon esnaftan bahsediyorum. Batmak üzere olan, 2 milyon işyerinden bahsediyorum.” dedi.
‘İşyerleri açılsın diye esnafı niye aşılamıyoruz?’
Kasım ayından bu yana sokağa çıkma yasağı uygulandığını hatırlatan Akşener, konuşmasına iktidarın pandemi politikasını eleştirerek devam etti. Akşener, Erdoğan’a seslenerek şunları kaydetti:
“Çıkıp diyorsun ki; ‘Salgını kontrol etmek için, hafta sonu herkes evinde oturacak.’ Esnaftan bu fedakarlığı istiyorsun. Tamam. Peki karşılığında, sen bu pandemiyi bitirmek için ne yapıyorsun? Mesela aşı stokladın mı? Hayır. 2 milyon esnafa, ‘sizi şu tarihe kadar aşılayacağım.’ dedin mi? Hayır. Sağlık sistemi işlesin diye, birinci sırada sağlık çalışanlarını aşılıyoruz. Çok doğru. Okullar açılsın diye öğretmenlerimizi aşılıyoruz. Ne güzel. İşyerleri açılsın diye, esnafı niye aşılamıyoruz? Cevap yok…”
‘Esnafı kapatmanın maliyeti milyarlarca dolar’
2 milyon esnafın aşı maliyetinin 100 milyon dolar olduğunu ifade eden Akşener, “Ama, 2 milyon esnafı kapatmanın maliyeti, milyarlarca dolar. Bu basit matematiği bile yapamıyorsanız, bu işi bırakın gidin artık.” dedi.
İktidarın aşı programını eleştiren Akşener, Erdoğan’a, “Minik ortağın Cinping Perinçek’e uydun, Uygur Türklerine yapılan zulmü görmezden geldin. Çin’e bu kadar yaranmaya çalıştın, ama daha yeterli sayıda Çin aşısı bile getiremedin. Biontech aşısını, Türk bilim insanları buldu. Türkiye’ye öncelik tanımak için ellerinden geleni yaptılar. Onu da getiremedin.” dedi.
‘Ülkenin günde 2 milyon insanı aşılayacak kapasitesi var’
Aşılamada gecikilen her ayın Türkiye’yi milyarlarca dolar zarara soktuğunu belirten Akşener, “2 ay sonra turizm sezonu açılacak, turizm çalışanları aşı olamazsa, bu sezonu da kaybedeceğiz. Sense hala, abuk sabuk gündemler peşindesin. Türkiye’nin, 165 bin doktoru, 200 bin hemşiresi var. 30 bine yakın eczanesi var. Bu ülkenin, günde iki milyon insanı aşılayacak kapasitesi var. Yetişkin nüfusumuzu, bir ay içinde aşılayacak kabiliyetimiz var. Hadi daha neyi bekliyorsun?” şeklinde konuştu.
‘Damat aromalı rektör geldi’
Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması üzerinden de Erdoğan’a yüklenen Akşener, bu filmi daha önce de izlediklerini belirterek, şunları ifade etti: “Hatırlarsanız Damat Bakan’ı atadığında da, kendisinden, bu arkadaşımızın ne kadar büyük bir ekonomist olduğunu dinlemiştik. Hani açıktan ekonomi dersi almıştı ya kendisi…Heyhat huylu huyundan vazgeçmiyor. Instagram fenomeni Damat Bakan gitti, şimdi ise damat aromalı rektör geldi.” dedi.
‘Ayşe Buğra Türkiye’nin en değerli bilim insanlarındandır’
Erdoğan’ın hem Boğaziçi Üniversitesi’nin hem de Türkiye’nin en değerli bilim insanlarından biri olan Profesör Ayşe Buğra için “Türkiye’de, Soros’un adeta ofis temsilcisi olan birinin karısı.” sözlerini hatırlatan Akşener, şöyle devam etti:
“Ayşe Buğra, her şeyden önce, çok kıymetli eserleri, dünyaca bilinen önemli çalışmaları olan, çok değerli bir akademisyenimizdir. Birçok başka alanın yanı sıra, Türkiye’de iş dünyası ile devlet arasındaki ilişkileri incelediği çalışmalarıyla da, literatüre önemli katkılar yapmış önemli bir bilim insanımızdır. “
‘Bir kadını hedef tahtasına koyamazsın’
Erdoğan’a her şeyin ötesinde, bir kadından, bir bilim insanından söz ettiğini hatırlatan Akşener, “Terbiyeli olacaksın. Efendi olacaksın. Bu sözler, devletin başına yakışmaz. Cuma namazı çıkışında abuk sabuk konuşup, abdesti gıybetle bozmak, bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na yakışmaz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Boğaziçi üniversitesinin 36 yıllık şerefli bir hocasını, milletimizi gururlandıracak bilimsel çalışmalar yapmış bir kadını, hedef tahtasına koyamaz. Ayıptır. Günahtır.” ifadelerini kullandı.
‘Ellerinizi kadınlardan ve gençlerimizden çekin!’
Erdoğan’a uyarıda bulunduğunu belirten Akşener, şöyle konuştu:
“Buradan, seni ve ortaklarını bir kez daha uyarıyorum. Ellerinizi kadınlardan ve gençlerimizden çekin! Suçsuz insanları, hedef göstererek siyaset yapmaktan vazgeçin! Biri çıkıp, sizin bu hedef gösterdiklerinize bir şey yapsa mutlu mu olacaksınız? Anadolu’nun bir köyünden, Türkiye derecesi yaparak üniversiteye girmiş olan bir evladımıza biri, ‘bunlar zaten terörist” diyerek bir şey yapsa, bunun hesabını kim verecek? Bu tavırla toplumsal barışı riske atıyorsunuz. Böyle devlet yönetilmez. Bu dilin sokakları nereye götüreceği belli olmaz. Bu yol, yol değil. Bu sosyal itirazı, kriz sürecinden çıkarıp, acilen iletişim sürecine çevirin.”
‘Boğaziçi Üniversitesinde verilen mücadele haklı’
Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrenci ve akademisyen kadrosuyla birlikte verdiği mücadelenin haklı bir mücadele olduğuna dikkat çeken Akşener, “Ancak, bir konuda özellikle de gençleri uyarmak istiyorum. Bu mücadeleyi üniversiteden çıkarıp, siyasi kutuplaşmanın bir cephesi haline getirmek isteyenlere prim vermeyin. Barışçıl protestolarla başlayan bu mücadeleyi, gençlerle emniyet güçlerini, karşı karşıya getirecek, bir sokak çatışmasına dönüştürmek isteyenlere izin vermeyin.” dedi.
‘Milletimin acı gerçeğiyle alay ediyor’
İsim vermeden “Damat Bakanın kardeşi olan medya grubunun bir gazetesi” diyerek Takvim gazetesinin tepki toplayan “market alışveriş kılavuzu” haberini hatırlatan Akşener, “Hiç mi utanmıyorsunuz? Hiç mi sıkılmıyorsunuz? Bu rezaleti gördün mü Sayın Erdoğan? Ceplerine para koyup, medya satın aldırdığın bu vicdansızlar, milletimin acı gerçeğiyle alay ediyor, alay. Ayıptır. Günahtır.” diye konuştu.
‘Tokyo’yu bırakın Samsun’a Diyarbakır’a bakın’
Devletin Ajansı Anadolu Ajansı’nın (AA) da “Japon esnaf zor durumda” haber yaptığına işaret eden Akşener, “Güler misin, ağlar mısın? Burnunun dibini göremeyen, muhteşem habercilik, işyerlerinin sınırlı saatlerde çalıştığı Japonya’da, esnafın sesi olmuş.” dedi. Kuruluşunda ‘Anadolu’nun sesini dünyaya duyurmak’ diye bir hedef var. Ama Anadolu’yu duymadığı gibi, dünyanın bir ucundan bize esnaf derdi anlatıyor.” dedi.
Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tokyo’yu bırakın, İstanbul’a bakın, İzmir’e bakın. Samsun’a bakın, Diyarbakır’a bakın, Antalya’ya bakın. Tokyolu Şef Yukimori’nin derdiyle dertleneceğinize, Ankaralı işletmeci Zeynep Hanım’ın derdiyle dertlenin.” dedi.
Akşener, bu hafta da “Milletin Kürsüsü”ne sözü aylardır kapalı olan restoranların, kafelerin sesini duyurmak için restoren ve kafe işletmecisi Vedat Derekaya’ya bıraktı. Erdoğan’a “Sizin bu esnafla ne derdiniz var?” diye soran Akşener, “E şimdi esnaflarımız haklı olarak soruyor: ‘AK Parti İl Kongreleri tıklım tıklım, ses sistemi de harika. AVM’ler de zaten açık. O zaman neden restoranları kafeleri açmıyorsunuz? Restoranda, kafelerde üç-beş masaya müşteri alınca mı korona artıyor?” dedi.
Akşener, bu ciddiyetsiz anlayışın artı bırakılmasını isteyerek, “Ya mağdur esnafın derdini çözecek doğru düzgün destek paketleri açıklayın, ya da azaltılmış sayıda masayla, HES kodu kontrolü olacak şekilde lokanta ve kafeleri artık açın.” diye konuştu.
Yeni1Mecra