Akşener: İçişleri Bakanı kenara çekilir, savcılar devreye girer gereken yapılır

İYİ Partili Akşener, Sadet Peker’in iddialarına ilişkin İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamaları için “Bu işler ekranlara çıkıp saçmalamakla, hamasetle hiç olmaz.” dedi.

İddialara ilişkin yapılacak olanın basit olduğunu belirten Akşener, “İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, Cumhuriyetin savcıları ve hakimleri devreye girer, gereken yapılır.” dedi.

Akşener, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e ilişkin 8 ilke başlığı altında paylaştığı önerilerde, seçim barajının yüzde 5’e indirilmesi de yer aldı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Konuşmasına yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybeden Isparta İl Başkanı Mustafa Şimşek’in ailesine başsağlığı dileyerek başladı.

‘İkizdereleri vatandaşlarımızın duruşuna destek olduk’

Geçtiğimiz hafta Rize’nin İkizdere ve Çayeli ilçelerini ziyaret ettiklerini belirten Akşener, “Önce, İkizdereli vatandaşlarımızın doymak bilmez müteahhitlerin yağmasına karşı gösterdikleri şerefli duruşa destek olduk, bizim için kutsal olan cennet doğamıza sahip çıktık. Sonrasında ise, İkizdere ve Çayeli esnafının dertlerini dinledik. Bize büyük misafirperverlik gösteren İkizdereli, Çayelili kardeşlerime, bir kez de bu kürsüden teşekkür ediyorum.” dedi.

‘AK Parti Teşkilatlarının bazı provokasyon girişimleri oldu’

Ziyaretlerini yaparken İkizdere ve Çayeli’nde AK Parti teşkilatlarının, sağdan soldan topladıkları, küçük gruplar üzerinden bazı provokasyon girişimleri olduğuna vurgu yapan Akşener, “Ama ne Rizeli kardeşlerim, ne de Rizeli dava arkadaşlarım, bu girişime prim vermediler. Onlara da, bir kez daha teşekkür ediyorum.” dedi.

‘Bana Türkiye’nin hiçbir yerinden zarar gelmez’

Akşener, şöyle devam etti: “Yanlış anlaşılmasın, ben Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını anlayabiliyorum. Bu arkadaşlar, son dönemde zor günler geçiriyorlar. Kaçmak zorunda oldukları birçok soru, sektirmek zorunda oldukları bir dolu iddia, sulandırmak zorunda oldukları koskoca bir millet gündemi var. Bunun için de, benim sözlerimi çarpıtıp, ‘acaba buradan bir yol olur mu?’ diyorlar. Varsın desinler, ben bunu anlarım. Ama bunu yaparken, Rizeli kardeşlerimi zan altında bırakmaya cüret etmelerini, asla kabul etmem. Kimse heveslenmesin, bana Türkiye’nin hiçbir yerinde zarar gelmez, ben Rize’nin geliniyim, hele Rizeli’den bana hiç zarar gelmez.”

Bahçeli’ye en son ne zaman esnaf ziyareti yaptığı sorusu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısında kendisine yönelik sözlerine yanıt veren Akşener, şunları kaydetti:

“Benim Rize’ye gitmem provokasyonmuş. Neymiş efendim? Esnaf gezmeyecekmişim. Bak sen hele… Sayın Bahçeli; Ben gezmezsem, kim gezecek? Büyük ortağın ortada yok. Sen zaten ortada yoksun. Ben de gezmezsem, bu esnafı kim gezecek, milletimizin derdini kim dinleyecek? Buradan sormak istiyorum? En son ne zaman esnaf ziyareti yaptın? En son ne zaman çiftçinin elini sıktın? En son ne zaman işsize iş buldun? En son ne zaman milletin derdini merak ettin?”

‘Yolsuzluk yapanın yanına kar kalıyorsa iktidar gidiyor demektir’

İktidarların, milletin iradesiyle göreve geldiğini belirten Akşener, şunları ifade etti:

“Aksi olursa da, millet sandıkta iradesini koyar, iktidar gider. Mesela, yolsuzluk her yanı sarıyor ve yapanın da yanına kar kalıyorsa, iktidar gidiyor demektir. Mesela, yoksulluk çığ gibi büyüyor, işsizlik zirve yapıyor, ülkenin parası pul oluyorsa, iktidar yolcudur demektir. Mesela, enflasyon canavarı sahneye çıkıyor, vatandaş, sürekli artan fiyatlara ezdiriliyorsa iktidar için yolun sonu görünüyor demektir. Mesela, ülkeyi yönetenler, iktidara gelirken verdiği sözleri unutuyor, hatırlatanları da terörist ilan ediyorsa, dönülmez akşamın ufkuna gelinmiş demektir. Mesela, vatandaş hayatta kalma mücadelesi verirken, iktidar ülkenin bütün kaynaklarını eşe dosta yandaşa aktarmaya devam ediyorsa, o ülkede o iktidar ömrünü tamamlamış demektir.”

‘Sayın Erdoğan milletimizi yolsuzlukla baş başa bıraktı’

İktidara gelirken vaatlerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a milletin güvenerek yetkiyi verdiğini belirten Akşener, “Ancak 19 yılın sonunda bırakın vaatleri gerçekleştirmeyi Sayın Erdoğan ve bol maaşlı danışmanları, saraya kapanarak koptukları milletimizi, fakirlik, işsizlik ve yolsuzlukla baş başa bıraktı.” şeklinde konuştu.

‘Esnafa yine kredi verdi, yine borç verdi’

Buna örnek olarak iktidarın pandemi politikasını gösteren Akşener, “Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, bozulan ekonomi ve pandemi karşısında, bunalan milletimize, el uzatmadı. Ara ara, lütuf gibi sunduğu, küçük pansuman tedbirler dışında pandemi boyunca milletimiz, devletini yanında göremedi.” dedi.

Akşener, Erdoğan’ın “Esnafa müjde” şeklinde esnafa “Yine kredi verdi, yine borç verdi” dedi. Akşener, “Dünyada devletten en çok iş alanlar listesinin zirvesinde olan o beş müteahhitten birinin pandemi döneminde tek kalemde 9.4 milyar liralık vergi borcunu sildin. Dile kolay, 9.4 Milyar lira…Ekonominin bel kemiği olan esnafa, 4 milyar 622 milyon lira tek bir müteahhide 9.4 milyar lira… Böyle vicdansızlık olur mu? Tek bir kişiye, 20 milyon vatandaşımıza verdiğinin iki katını veriyorsun, üstüne bir de böbürleniyorsun.” dedi.

‘IBAN yollamayı bıraktılar artık direkt vergi kesiyorlar’

Bu açıklamanın ertesi günü milletin cebinden bir yılda 26 milyar lira daha almanın tezgahının kurulduğunu belirten Akşener, “Akaryakıttaki ÖTV oranını, görülmemiş şekilde artırdılar. 3994 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile benzine 55 kuruş motorine 67 kuruş, LPG’ye 35 kuruş zam geldi. Esnafımıza verilecek 4 buçuk milyar liralık destek, bu akaryakıt zammı ile sadece 2 ayda, vatandaştan geri alınacak. İBAN yollamayı bıraktılar, artık direkt olarak vergi kesiyorlar.” şeklinde konuştu.

‘İktidar mensuplarının isimleri çirkin işlerin aktörleri olarak geçiyor’

Akşener, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in itiraf ve iddialarına isim vermeden değinerek konuşmasına devam etti. “Sosyal medyada bir video fırtınası aldı başını gidiyor” diyen Akşener, iktidar mensuplarının isimlerinin çirkin işlerin, garip ilişkilerin aktörleri olarak geçtiğine vurgu yaptı.

‘Bu işler karşı videolar yayınlamakla gizemli hikayeler anlatıp bulandırmakla olmaz’

AK Parti ve ortaklarının içindeki skandallarla, milletin gerçek gündeminin gölgelenmesini kabul edemeyeceklerini söyleyen Akşener, “Ama bu kepazeliği, artık sadece Türkiye değil, dünya takip ediyor. Buradan konunun tüm paydaşlarına seslenmek istiyorum; Beyler; Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı söz konusu. Koskoca Türk Devleti’ni, cümle aleme rezil ettiniz. Bu işler, karşı videolar yayınlamakla, gizemli hikayeler anlatıp, gerçekleri bulandırmakla olmaz. Ekranlara çıkıp saçmalamakla, hamasetle hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez.”

‘İçişleri Bakanı kenara çekilir Cumhuriyetin savcıları devreye girer gereken yapılır’

Bu işlerin, bütün iddiaları araştıracak ve gerçeği milletin önüne koyacak şeffaf bir yargı süreciyle olacağını belirten Akşener, “Devlet itibarının, kişiler üzerinden, daha fazla ayaklar altına alınmasına izin verilemez. Yapılacak olan basit. İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, Cumhuriyetin savcıları ve hakimleri devreye girer, gereken yapılır. Olması gereken budur. Yargı işini yapar, hakikat neyse ortaya çıkar. Suçu olan cezasını çeker. Suçu olmayan aklanır, işinin başına döner. Bu kadar basit.” dedi.

Erdoğan’a ‘çıkın gerekeni yapın’ diye seslendi

Erdoğan’a seslenen Akşener, şöyle devam etti: “Sayın Erdoğan; bu kepazeliğe daha ne kadar sessiz kalacaksın? Çalışma arkadaşlarına ne zaman çekidüzen vereceksin? Alengirli abuk sabuk işlerinizle, aziz milletimizin en büyük kıymeti olan devletimizi, daha fazla yaralamayın. Çıkın, makamlarınızın sorumluluğuyla, temsil ettiğiniz devletin ciddiyetiyle, gerekeni yapın. Memleketi de, daha fazla küçük düşürmeyin.”

‘Ekonomi yoğun bakımda, adalet ağır yaralı, demokrasi sizlere ömür’

Yaşanan her yeni skandalda, her yeni yolsuzlukta, her yeni beceriksizlikte, bir kez daha bu zihniyetin

artık millete verecek hiçbir şeyi kalmadığını gördüklerini belirten Akşener, “Partili Cumhurbaşkanlığı dedikleri bu ucube sistemde milletimizin çilesi dağ olmuş ama iktidar ve şürekası için her şey yolunda. Ekonomi yoğun bakımda, adalet ağır yaralı, demokrasi sizlere ömür ama ağalara göre işler tıkırında. Türkiye bu zihniyeti daha fazla taşıyamaz.” şeklinde konuştu.

‘Hizmet sektöründe işten çıkarmalar artabilir’

Dört ayda 434 vatandaşın intihar ettiğine vurgu yapan Akşener, intiharların iktidarın umurunda olmadığını söyledi. Önümüzdeki dönemde özellikle hizmet sektöründe işten çıkarmaların artabileceğine işaret eden Akşener, “Yılın ilk 5 ayında, 2 Milyon 750 bin yeni icra dosyası açılmış. Çekilen krediler ödenemiyor, borçlar artık ötelenemiyor. Ama Sayın Erdoğan, gerçeklerle yüzleşeceğine, bize hala 2053 masalları anlatıyor.” dedi.

‘Ezilen, yok sayılan kadınlar bizi çağırıyor’

Ömrünü tamamlamış milletine sırtını dönmüş iktidarın artık görevi devretme zamanı geldiğini söyleyen Akşener, şöyle devam etti:

“Bunu sadece biz söylemiyoruz. Bunu, karış karış gezdiğimiz Türkiye’de, milletimiz söylüyor. Ezilen, yok sayılan, sokakta yürüyemeyen kadınlar bizi çağırıyor! İşsiz gençlerimiz, umutsuz milyonlar bizi çağırıyor! Ay sonunu getiremeyen emekliler, emekçiler bizi çağırıyor! Memleketin yağmalanan doğası, cennet köşeleri, ırmağı, ağacı, suyu bizi çağırıyor! İkizdere, Kaz Dağları, Salda Gölü bizi çağırıyor! EYT’li kardeşlerim bizi çağırıyor! 3600 ek gösterge hakları verilmeyenler bizi çağırıyor!”

Bu çağrıyı duyduklarını söyleyen Akşener, “Milletimizin ilk sandıkta bize vereceği sorumluluğu, layıkıyla yerine getirebilmek için bugünden çalışıyoruz.” diyerek Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerilerini sıraladı. Akşener’in, 8 ilkeyle sıraladığı önerilerin bazıları şöyle;

  • Birinci ilkemiz; Tarafsız Cumhurbaşkanı. Türkiye Cumhuriyeti, Başbakan ve Bakanlar Kurulu tarafından yönetilecek. Cumhurbaşkanı’nın, hiçbir partiyle bağlantısı olmayacak. Cumhurbaşkanlığı makamı, tarafsız ve partiler üstü bir şekilde, devleti ve milletin birliğini temsil edecek.
  • Cumhurbaşkanı, yalnızca bir dönem görev yapabilecek, ve görev süresi 6 yıl olacak. Görevi sona eren Cumhurbaşkanı, aktif siyasete dönemeyecek.
  • Meclis dışından Bakan atanamayacak. Bakanlar, Başbakan tarafından milletvekilleri arasından seçilecek.

Türkiye Yükseköğretim Kurumu kurulacak

  • Yüksek Seçim Kurulu YÖK’ün yerine kurulacak olan, Türkiye Yükseköğretim Kurumu ve RTÜK üyelerinin TBMM tarafından, nitelikli çoğunluk ile seçilmeleri sağlanacak.
  • Hâkim ve Savcılar Kurulu, en az 5’i kadın olmak üzere, 15 üyeden oluşacak. Adaylar, yargı kurumlarımız, barolar, üniversiteler tarafından önerilecek ve TBMM tarafından, üye tam sayısının en az 3’te ikisinin oyuyla seçilecek.
  • Öğretim üyeleri, kendi üniversitelerinin rektörünü, aday olan öğretim üyeleri arasından, kendileri seçecek.
  • Askerî Liseler ve Harp Akademileri yeniden açılacak. GATA’nın yapısı yeniden düzenlenerek Askerî hekimlik alanında eğitim vermesi ve ordumuzun ihtiyaçları doğrultusunda, sağlık çalışanları yetiştirmesi sağlanacak.

STK’lar güçlendirilecek

  • Bu yönüyle demokrasinin olmazsa olmazı, sivil toplum güçlendirilecek. Hak savunuculuğunu özgürce yapmaları için, önlerindeki engeller kaldırılarak, demokrasiye olan katkıları arttırılacak. Devlet Kuruluşları, iktidara muhalif görüşleri savunsa da, alanında uzman olan bütün sivil toplum örgütleriyle birlikte, toplum yararına çalışacak.
  • Sayıştay’ın denetim yetkileri artırılacak. Hükûmetin bütün harcamaları, istisnasız olarak Sayıştay denetimine açık olacak. Harcamaların nerelere ve ne miktarda yapıldığı, şeffaf bir şekilde Sayıştay tarafından incelenecek. Milletin parasını harcarken sığınılan “Ticari Sır” saçmalığına son verilecek.

Merkez Bankası müdahalelere kapatılacak

  • Merkez Bankası’nı müdahalelere kapatılacak. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını zedeleyecek hiçbir uygulama ve düzenlemeye müsaade edilmeyecek. Politika araçlarını ve tüm enstrümanlarını bağımsız olarak kullanabilecek. Merkez Bankası Başkanı, Bakanlar Kurulu tarafından 5 yıllığına atanacak.

Belediye başkanları ilgili kentlerin seçilmiş yöneticileridir’

  • Bizim için, Belediye Başkanları da, ilgili kentlerin seçilmiş yöneticileridir. Belediyelerin hayati kararlarının, Cumhurbaşkanı tarafından alınması, 84 milyon vatandaşımızın, yerel seçimlerde ortaya koyduğu iradeyi hiçe saymaktır. Merkezi yönetimle, yerel yönetimler arasındaki yetki dağılımı, iktidar ve muhalefet belediyesi ayrımı olmadan, milli iradeye saygı duyulacak şekilde düzenlenecek.

TCK’da kadına karşı şiddet suçu düzenlenecek

  • Türk Ceza Kanunu’nda, “kadın cinayeti ve kadına karşı şiddet suçu” düzenlenecek. Öldürme, şiddet, tecavüz, tehdit, hürriyetten yoksun bırakma, hakaret, müessir fiil gibi çeşitli suçlarda, eğer mağdur kadınsa, en ağır cezalar düzenlenecek. Ve bu suçlarda, failin indirim sebeplerinden faydalanması mümkün olmayacak. Türkiye, tek kişinin değil, ortak aklın kararları ve kararlılığıyla, bu ayıptan artık kurtulacak.

Seçim barajı yüzde 5’e indirilecek

  • Medyanın siyasetten, siyasetin de medyadan nemalanmadığı bu düzen değişecek. Medya patronlarının diğer iş kollarındaki yatırımları çok sıkı denetlenecek. Medyadaki güçlerini, diğer alanlarda avantaj olarak kullanmaları engellenecek. Gerektiğinde, denetlemek için Rekabet Kurumu devreye sokulacak.
  • Millet iradesinin, Meclise adaletli şekilde yansıyabilmesi için ilk adım olarak, seçim barajı yüzde 5’e indirilecek. Siyasetin finansmanında şeffaflık sağlanacak, siyasi etik ilkelerinden taviz verilmeyecek.

Yeni1Mecra